Merhaba, maalesef  konumuz "kuraklık." Ocak 2023 yılının en kurak kışını yaşadığımız açıklandı. Bilecik'te de 26 Ocak itibariyle halen kar yağışı olmadı. Kayak turizmin yapıldığı Bursa, Erzurum ve diğer illerde dahi kar yağışı olmazken, toprak suya nasıl doyacak? diye düşünüyoruz.

Toprak kış ayında su tutmazsa, yaz sıcağında "kuraklık" için neler yapacağız? üzerinde düşünelim.
Bence her şehir kendi önderleriyle bir araya gelerek, kitleleri bilinçlendirici tedbirleri açıklamalı, bilgilendirici çalışmalar başlatılabilir. Şuanda ulusal anlamda böyle çalışmalar yapılıyorsa dahi, Bilecik'te basın kanalıyla halka duyurucu yeteri kadar bir açıklama geçmedi.

Geçtiğimiz günlerde Devlet Su İşleri (DSİ) Bilecik'te 20 yılda Bilecik yatırımlarını açıkladı. Gerçekten açıklamayı okuduğumuzda halkın refah düzeyini artıran önemli projeler hayata geçmiş durumda. "DSİ eliyle başta sağlıklı içmesuyu olmak üzere, tarım, enerji, hizmet ve çevre gibi farklı sektörlerde değerlendiriliyor. “Su’da Sıfır İsraf” hedefiyle çalışmalarını sürdüren Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, suyun özellikle tarım ve sanayide yarattığı güçlü etki sayesinde geniş iş sahalarının doğmasına da imkan sağlıyor." gibi açıklamaları içimizi bir nebze rahatlatsa da kuraklıkla ilgili hangi çalışmaların yürütüldüğü yada halkı bilinçli su tüketimi konusundaki çalışmalarını da merak ediyoruz.
Tabi Küresel Isınmanın getirdiği etki ile mücadeleyi sadece DSİ değil tüm kurum, kuruluşlar, işletmeler, bireysel çalışmalar ile top yekün mücadele dönemine girmemiz gereken bir süreç başladı.

Planlama yaparken önce var olan problemlere değinmek sonra çözüm önerilerini belirlemeli, halkın en küçük kitlesine kadar duyurmalı, harekete geçirme ile süreç yönetilmeli diye düşünüyorum.
Direk değilse bile dolaylı olarak küresel ısınmaya etkisinin olduğu bazı konulara bu köşeden biraz temas etmek isterim.

Şaka gibi ama, buluttan yağmuru biri istemeli!

Dağ ve ormanlarımıza, maden arama, blok taş çıkarma adına, otel yapma adına (imar), adeta bir salata yapar gibi ağaçların kesilmesini bırakın, tepelerin, dağların kendisi kesiliyor. İnsanlık nüfusu arttıkça gerekli gibi görülse de bazı sektörler yavaşlatılmalı, doğamız için bu kadar hızlı kaynaklar tüketilmemeli diye düşünüyorum.

O dağlar ki; biz insanlar, bitkiler, hayvanlar için ağaçları sırtında taşıyan, yağmuru bizler için buluttan isteyendi. 

Ormanlar yok edildikten sonra yağmuru çeken, yeryüzüne ulaşmasını sağlayan ağaçların, dağların yokoluşu üzerine bir de tarım arazilerini bilinçsiz sulama, izinsiz yeraltı sondajı sonucu kuraklık kaçınılmaz hale geliyor. Biraz daha rahat yaşamak için bir kaç yılda bir porselen tabak değiştirmek, mutfak mermeri yenilemek gibi hevesler uğruna dağları düzlüyoruz. Tabaktan, mermerden ne olacak demeyin, bu mesele arz-talep meselesidir. Kendi elimizle doğaya zarar veriyoruz. Hangi yüzle yaratandan yağmur isteyeceğiz? Benim tablodan gördüğüm resim bu! Diğer yandan; 1-Sanayide su israfı 2-Tarım(Vahşi sulama ile su israfı) 3-İnsanlar gibi sıralamaya bakacak olursak;

İlk olarak sanayide bir ürünün işlenmesinde suya ihtiyaç olabilir. Kullanılan suyun geri dönüştürülerek aynı suyu kaç kez farklı ürünler için kullanabiliriz? gibi çalışmalar yürütülebilir. Bir kaç parti üründe misal 10 ton temiz su harcamak yerine, atık su geri dönüşüm ile daha az temiz su harcanabilir. Bu atık su geri dönüşüm uygulamasını işletmelerinde, fabrikalarında kullananlara teşekkür ve tebrik ediyorum.

Tarımda vahşi sulama, bilinçsiz sulama mahsülde hem verimi azaltıyor, hemde azalan verim sonrası yanlış tarım uygulamaları kuraklığa yol açan diğer faktörler arasında olduğu açıklanıyor. Yine burada devletimizin bu alandaki teşviklerini çiftçimize duyuracak kanalların iyi işlemesiyle, çiftçiyi bilgilendirici, bilinçlendirici çalışmaların yapılmasıyla önlenebilir.

Son olarak insan faktörü de küresel ısınma için suyun bilinçli kullanımında hassasiyet gösterilmesi, bilinçlendirilmesi gereken maddedir. İnsanda evinde, sosyal çevresinde suyu aşırı tüketebilir. Bilgi ve bilinçlendirme eğitimleriyle bu sorun önlenebilir.

Umarım önümüzdeki süreçte kar ve yağmur nimeti ile nasipleniriz. Biz insanlarda önce Allah'tan yağmuru istiyoruz. Mübalağa ederek buluttan da yağmuru istiyoruz:) Ama bizim istememiz doğaya yaklaşım şeklimize göre değişir. Dağ, tepe, ağaç kalmaz ise kuraklık kaçınılmaz hale gelir. Teknik olarak bu meseleye dikkat çekmek istedim. Bilimsel açıdan uzmanlar her yönü ile farklı farklı değerlendiriyor.

Özetle Küresel ısınmanın getirdiği kuraklığın sebebi İNSAN! Yaptığımız yanlış uygulamalar 1- Sanayide su israfı 2-Tarım(Vahşi sulama ile su israfı) 3-İnsanlar
Şimdi söz sizde! (...)