BÜYÜK ISIRGAN  (Urtica  dioica)-: Çok yıllık bir bitki olan ısırgan otu ile, tıbbi aromatik bitkileri tanımaya devam ediyoruz. Acı ısırgan, büyük ısırgan, ısırganotu, sırgan ve sirgan adları ile bilinmektedir. Kırlarda, yol kenarlarında, bahçelerde görebilirsiniz. Ama ısırganıda tanımak gerekir. İnsan tenini dağladığında oldukça acı verir bu sebeple kendisinden herkes çekinir ama faydasını öğrendiğimizde bitkinin kullanım alanının geniş olduğunu görebiliriz.  Döktüğü küçük tohumlarıyla çoğalır. Kökünden, yaprakları ve tohumlarına kadar şifalı bir bitki. Mineral bakımından zengindir. Çiçek açmadan önce gölge ve serin yerde kurutulması gerekir!. ISIRGANLI TARHANA'DAN, İPLİĞE... Kullanılan bitki ne kadar taze ise, tedavi etkisi o kadar fazladır. Isırgan yapraklarından kavurma ve böreği yapılabilir. Taze veya kurutulmuş yaprakları "çay" olarak tüketilebilir. Gölpazarı'nda Kadın Kooperatifi tarhanasını üretiyor. Bilecik'te (ısırganlı tarhana) yani çorbalarda da ısırganın kullanımına başlanılmıştır. Kan yapıcı özelliği sebebiyle kullanım alanı geniştir. Soğuk algınlıklarına karşı koruyucudur. Bedenin savunma sistemlerini güçlendirir. Annelerin sütünü artırıcı olduğu bilinir. Saplarından elde edilen lif kağıt, ip ve kumaş yapımında kullanılır.  Mekanik ve termal duyarlılık, herhangi bir fiziksel aktivite sırasında vücut ile dinamik etkileşim yoluyla güçlendirildiği ve bu nedenle, termo - fizyolojik rahatlık için, sporda önemli bir faktör. Vücut sıcaklığını ve nemi vücudun normal seviyelerine yakın tuttuğu bilgisi hakim olduğundan tekstilde de önemli yer tutuyor. "DOST ACI SÖYLER" Seni yaktığını zannedersin aslında uyurıcı etki vererek vücuttaki hasarlı bölgeye kan dolaşım etkisi sağlar.  Isırganın yakıcı özelliğine karşın "Dost, acı söyler" demek isterim. Adeta Isırgan bize şu sözleri fısıldıyor. "Bak seni yakıyorum ama burada bir hasar var ve kimsenin söylemediği yeri fark ettim seni uyarıp o bölğeyi tedavi edeceğiz. Senin derdin benim ateşimde gizli, derdine derman olacağım. "  mesajını görebiliriz. Dağladığında belki canımız yanıyor ama unutmayalım ki, dostta acı söylerdi. İntibayen bitkinin yakıcı tüyleri biz insanoğlunu rahatsız etsede, aslından inanılmaz bir  şekilde romatizma, siyatik gibi rahatsızlık sonucu oluşan ağrılarda doğrudan ağrılı kısımlara sürüldüğünde, deriyi tahriş etmesiyle uzun süreli olarak ağrıların dindiği açıklanıyor. Çocukluğumdan aklımda kalan bir kareyi sizlerle paylaşmak isterim. Rahmetli Halamızın romatizması vardı ve İnegöl'den dedemlerin Arpadere köyüne geldiğinde ısırganı toplayıp bacaklarına vurdururdu. Bizde çocuk olarak şok geçirir, halamızın sihirli güçleri var zannederdik:) Seni ısırmıyor diye sorduğumuzda halamın şu sözleri yukarıdaki bilgileri doğrularcasına "Ben şifalanıyorum, bacaklarım ağrımıyor"! KANSER HASTALIĞINDA ISIRGANA DİKKAT Her zaman için bitki kullanımında dikkat etmemiz gereken noktalar arasında , hastalık ve yaşlılık gelmeden başlanılması yönündeki çağrım ısırgan içinde geçerlidir. Özellikle kanser hastalığına yakalanmadan önce bağışıklığımıza faydalı olan bir bitkidir. Neyazıkki, KANSER olan bir kişi artık "hormon ihtiva etmesi sebebiyle kanser hücrelerini beslediği ve yayılmayı çoğaltabileceği" bilğisi bulunuyor. Bu sebeple lütfen kullanım öncesi hekiminize danışınız. Zira bilinçsizce kullanılan bitkilerde şifa yerine sizlere zarar verebilir. Yapraklarına dokunulduğunda cildi tahriş eder. Bitkiler kurutulduğunda ya da pişirildiğinde bu etkileri kaybolur. Olgun yapraklar böbreklere zarar verebilir. Hamilelik döneminde uzak durulmalıdır. BİTKİLERDE RENKLER Bitkilerde "renkler " bizlere birşeyler söylemektedir!. Isırgandaki gibi "YEŞİL" renk;  Dolaşım sistemi etkin rol oynadığı bilinir. Bu kadim bilgiden hareketle önemini anlayabiliriz. Tıbbi kullanımında kan temizleyici, idrar artırıcı, saç güçlendirici etkileri bilinmektedir. Kan neredeyse can oradadır. Isırganın yangı  özelliği sebebiyle kullanılan bölğeye can getirdiğine inanmamak kaçınılmaz diye düşünüyorum. Yine Isırgan'ın bir diğer faydası ve kullanım sahası olarak "bitkisel üretim yapan yetiştiricilerimize" doğal bir insektisist olması hasabiyle tercih edilmelidir. "Böcek, larva, bit" gibi zararlıların yayılması önlenebilir. Ayrıca Isırgan, demir ve azot içerdiği için bitki besinidir. Bitkileriniz için doğal gübre hazırlayabilirsiniz. Eskiler bitkilerin  ne söylediğine kulak vermişler, renginden verdiği etkiye, görünümüne kadar doğayı okuyabilmişler ve kadim bilgiler ile çeşitli tedavi metodları geliştirebilmişler. Sanırım günümüzde bizler bitkilerin ne söylediğine kulak vermiyoruz. Hatta artık hiç bir şeye kulak vermeyerek sadece kendi doğrularımızı yaşamak istiyoruz. Bu yüzden önce insan kendine, çevresine, doğasına, hayvana zarar vermeye başlıyor. Isırgan bugün bu köşeden bizlere bu farkındalığı öğretti. Tüm yukarıda yazan bilğiler kapsamında bitkilerin dünyası doğru kullanım ve ölçülü kullanım sayesinde bitkileri bizler için şifaya dönüştürebiliriz. Unutmayalım ki; zehir ile ilaç arasındaki fark; DOZU'dur!.