Önce mor rengiyle göze, görsel etki vererek, hayranlık uyandırıyor. Sonra kokusu, iç dünyanızı sarmasıyla bir rahatlama, sakinlik hissi veriyor. İşte bu tıbbi aromatik bitkilerden Lavantayı bugün biraz tanıyalım. Lavantada çiçeklenme dönemindeyiz. Mor renkli, hoş kokulu olan lavanta çiçekleri arılar içinde son derece çekicidir. Lavanta seven herkes kapısının önünde, balkonunda dahil yetiştirmeye çalıştığını gözlemliyorum. Sosyal medyada fotograf çekimleriyle birebir lavantayı yaşamaya, hissetmeye çalışıyoruz.

 Peki biz lavanta hakkında ne kadar bilgi sahibiyiz?

     Dünyada tarımsal ve endüstriyel değeri 3 önemli lavanta türü vardır. Bunlar, Lavander (Lavandula angustifolia), Lavandin (Lavandula intermedia), Spike Lavander(Lavandula spika)şeklindedir.

     Lavanta'nın "Angustifolia" yatıştırıcı, antiseptik olarak kullanılıyor. Uçucu yağ oranı düşüktür, görselliğe hitap eder, büyük ve geniş yayılım, gelişim gösterdiği için turizme hitap eden bir bitkidir. Anavatanı Avrupa ve Akdeniz'dir. Çok yıllık yarı çalımsı bir bitkidir.

     Lavanta "intermedia"ise uçucu yağ verimi en yüksek olan türdür. Şayet yetiştiriciliğini yapmak isteyenler öncelikle türüne karar vermelidirler. Yağ bazlı ürün almak istiyorsanız sizin için doğru olan türü seçmelisiniz. İntermedia türü %3-6 oranında uçucu yağ içerir.

     Bununla birlikte tıbbi değeri ve kullanım alanlarına baktığımızda kaynaklar (baydar) bize, bu 2 türde çok farklı terapötik özelliklere sahip olduğunu gösteriyor. Yani L. angustofolia "sakinleştirici ve tansiyon düşürücü" L. Latifolia ise "uyarıcı ve balgam sökücü"dür. Lavanta yağının sinir sistemini uyarıcı etkisi sebebiyle uyku verici, yatıştırıcı, sakinleştirici, gevşetici, stres kovucudur. Lavanta yağında bu etkilerin olduğunu görmek istiyorsanız yine etiket okumaya azami dikkat etmeliyiz. Çünkü uçucu yağlarda çok fazla tahşiş ürünler bulunuyor. Mutlaka (linalool) oranının yüksekliğine bakmalısınız. Lavanta yağında antiseptik(mikrop öldürücü), antibiyotik(bakteri öldürücü) etkisininde olduğunu gösteriyor. Bu nedenle aromaterapide özel bir yeri vardır. Alkole ilave edildiğinde parfüm, taşıyıcı bir sabit yağa karıştırıldığında ise masaj yağına dönüşür.

     Bu noktada önemli bir parantez açmak gerekirse, (Uçucu yağlar tek başına kullanılması sakıncalı olabilir. Mutlaka kullanmadan önce sabit bir taşıyıcı yağ ile seyreltilmelidir.) Çünkü uçucu yağlar, milyonlarca bitkinin bir araya getirilerek distilasyon (buhar)yöntemiyle elde edilen yağlardır. Bitkinin ruhunda barındırdığı bütün etken maddeler bu yöntemle ortaya çıkar, bu sebeple bilinçsiz kullanım fayda sağlamamaktadır.

     "Lavanta spika türü ise, %1-3 oranında uçucu yağ içerir. Portekiz lavantası olarak bilinir. Yaprak, çiçek tomurcukları salata, çorba ve et yemeklerinde çeşni olarak kullanılır. Bal verimi yüksek bir bitkidir. Ticarette değerli bir bal türü olan "lavanta balı" elde edilir".

     Bu köşeden Lavantayı sizlere tanıtmaya çalıştım. Artık Lavanta hayatımızın her alanında kullanımı bulunuyor. Ütü suyuna bir kaç damla lavanta giysilerimizi, güveden koruma ve hoş bir koku bırakmadan, buhar difüzörleri, koku lambasına bir kaç damla lavanta yağı odalarımızı artık daha ferah, taze ve rahatlatıcı etkisini yaşamadan geçmeyin. Çiçek ve tomurcuklarından yastıklarımıza huzurlu ve katiteli uyku gibi, birçok alanda vazgeçilmezimiz. Lavanta uçucu yağı, suyu, kurusu, kesesi, tacı, balı, çayı, kahvesi, dondurması, reçeli, sabunu, kolonyası gibi bir çok ürünün ekoturizm içinde tercih edildiği, değerli hale geldiği Lavanta Tıbbi Aromatik bir bitki artık hayatımızın her alanında kullanıyoruz. 

     Bilecik'te ve ilçelerinde benim bildiğim bir kaç Lavanta yetiştiricisi bulunuyor. Profesyonel manada Ulupınar köyü Lila Lavanta Bahçesi örnek bir proje. Osmaneli İçmeceler mevkiinde, Teke Yöresi Yörük Türkmen Derneği, Tarım Orman İl Müdürlüğü ve Kültür Müdürlüğü ortaklığında "Lavanta kokulu Teke Yöresi" projesi kapsamında 5000 adet lavanta fidesi kazandırılmıştı. Pazaryeri, Bozüyük ilçelerinde tanıdığım çiftçilerin varlığınıda biliyorum. Ne yazıkki proje kapsamı dışında "yetiştiriciliğine" başlayan üreticilerimiz yanlız ve çaresiz kalabiliyor. Bu hafta Pazaryerinden haberini aldığım bir üreticimiz lavantada verim kaybı yaşadığını açıkladı. Geçen hafta köşe yazımızda güçlü üretim zinciri oluşturmak için üreticilere çağrımız olmuştu. Bu haftada Bilecik'te de neden "BİÇEM" olmasın? (Bilecik Çiftçi Eğitim Merkezi) demek istiyorum.