Şiddet, dünyanın her yerinde. Her geçen gün yazılı ve görsel basında en ufak bir tartışmanın dahi alevlenerek şiddete vardığını görüyoruz. İnsanlar, birbirlerine zarar verdikleri yetmezmiş gibi bir de Allah’ın bizlere emanet ettiği dilsiz canlara da zarar veriyor.

En yakın tanığı olarak geçtiğimiz günlerde Bilecik gündeminde yer alan kedilere yapılan işkenceye şahit olduk.

Hayvanlar, bu dünyada hem bizlere dost olmuşlardır hem de hayatta kalabilmemiz için yüce Allah emri ile insanlara birçok kaynak sunmuşlardır. Eti, sütü, derisi ve dostluklarıyla bizim ile bu dünyayı paylaşan hayvanlarımız elbette Allah tarafından koruma altına alınmıştır. İnsanlara bu dünyada eşlik eden ve bize dost olan hayvanlarımızın hakları Kuran-ı Kerim ve hadis-i şeriflerle korunmuştur.

Öyle ki Allah Enam Suresi  36. Ayetinde, "Yeryüzünde yürüyen bütün hayvanlar ve kanatlarıyla uçan bütün kuşlar da ancak sizin gibi birer ümmettir" buyurmaktadır.

Ancak hayvanların akılları ve şuurları olmadığı için insanlar gibi bir takım sorumluluklarla yükümlü değildirler. Biz kulları olarak yükümlü olduğumuz mesuliyetlerden birisi ise hayvanları korumak ve onlara karşı merhamet göstermektir. Tasavvuf ve Halk şairimiz olan Yunus Emre'nin en bilinen "Yaratılanı sev, yaratandan ötürü" sözünden hareketle her canlıyı korumalı ve onlara karşı şefkat göstermeliyiz. Nitekim bizler hayvan dostlarımıza yaptıklarımızdan da sorumluyuz