“Aslında tamda duyduğumuz gibidir. Bu sendromda kişi tam manasıyla beden algısını çarpıtmakta, kendi beden algısını yada etrafında gördüğü karşılaştığı bir cismi veya herhangi bir şeyi olduğundan farklı anlamlandırmakta, şekilleri ve boyutları farklı görmekte. Hareketlerini veya sahip oldukları renkleri farklı görmek gibi durumlarda algılarında karışıklık oluşmasıdır bu sendrom. Aynı zamanda işitme, dokunma ve zaman algılarında da değişiklikler ortaya çıkabilmektedir. Bireyler genel anlamda ‘Mikropsi’ oalrak adlandırdığımız nesneleri olduğundan dahaküçükmüş gibi fark etmekte, ‘ Makropsi’ yani eşyaları olduğundan çok çok daha fazla büyük görme, ‘Teleopsi’ oalrak adlandırdığımız  eşyaları olduğundan çok daha uzaktaymış gibi hissetme ve ‘Pelopsia’ yani nesneleri kendine çok daha yakında görme gibi deneyimler yaşamaktadırlar. Aynı zamanda duyusal halisünasyonlar bu sendromda fazlasıyla görülebilen durumlar.

Bu tip durumlarda kulağımıza gelen seslere yönelik algılarda da çarpıtmalar ortaya çıkıyor. Bu değişiklikler garip veya yanlış müziklerin veya seslerin duyulmasına sebep olabiliyor. Bu sndromu yaşayan kişiler bu durumun çoğu zaman bilincinde oluyor yani gerçekle aralarında bağ çoğu zaman kopmuş olmuyor. Bu sendromda gerçeklik algısı tam olarak kalkmasada bireylerin hayatında çok büyük etkiler bırakabiliyor.

Birey kendi bedenine dair algıları farklılaşıyor, baş dönmeleri, bunaltılar, bulantılar ve nesnelere dair algıları farklılaşmaya başlar. Aslında bu sendroma ait kişilerde kombine tedaviler uygulanmakta. Bunlar anti depresanlar, psikoterapi destekleri,antikonvülsanlar,blokerler kullanılmaktadır.

Çoğu birey bu deneyimleri gün içerisinde 10 saniye ve 10 dakika aralıklarında yaşadıklarını söylerler. Sizlerde benzer durumlarla karşı karşıya kalıyorsanız en yakın sürede bir ruh sağlığı profesyonelinden destek almanız gerekmektedir.”