Kendin Olmak

Çetin Altan’ın tek satırlık “Bugün canım yazı yazmak istemiyor ” yazısı en ünlü yazılarından birisi olmuştur. Benimde bu yazımda boğucu siyasi gündemden bahsetmek hiç içimden gelmiyor. Oysaki o siyaset değil mi benim hayat kalitemi büyük ölçüde etkileyen? Neyse..

Dolayısıyla bu yazımda; Şu günlerde okuyup bitirdiğim, beni günlük telaşlardan sıyrılıp  daha gerekli bir mesele üzerinde tekrar düşünmemi sağlayan  kitaptan  yola çıkarak düşüncelerimi sizinle paylaşmak istedim .

Wayne Dyer’ın dilimize “Kendin Olmak: İpler kimin elinde”

(Özgün adı : Pulling Your Own Strings)

adıyla kazandırılan kitapta anlatılan önemli hususlardan birkaçı kendin olabilmek uğruna çaba harcamak ,bizi biz olmaktan alıkoyan şeylerin farkına varmak, geçmişe takılı kalmamak vb konular.

İçinde yaşadığımız toplum olumlu olarak adlandırabileceğimiz özelliklere sahip olmakla beraber son derece zararlı düşünce ve davranış kalıplarına da sahiptir.

Bunlardan ilki ve yazımızda bahsedeceğimiz bireyin topluma feda edilmesidir .

Bireyin önüne dikilen aile, akrabalar, köy/mahalle sakinleri, işyeri/kurumlar, cemaat ve örgütler, bürokrasi ve nicesi adına sürekli fedakarlık beklenir bireyden , sürekli kendinden ödün vermesini beklemek , bunu normalleştirmek ve bunun ne denli büyük bir küstahlık olduğunun farkında olmamak.

Üstelik sınırı da yoktur bunun sonu olmadığı gibi.

Ancak birey kendi olmak istiyorsa yani yaşamını gönlünce sürmek istiyorsa risk almalı seçimlerini buna göre yapmalıdır. Kendin olabilmek için kendini keşfetmelisin. Hayal kurmak başta medeniyetimizi bugünlere taşıyıp dönüştüren özelde hayatımızı ileriye taşıyan dinamodur. Hayallerini önemsemeli ve gerçekleştirmek için harekete geçmeli eğer yaşadığını hissetmek istiyorsa insan.

Shakespeare ‘e atfedilen “Önce hayaller sonra insan ölür” sözü çok şey anlatır

Şunu hiç unutmayalım; Başkalarını sömürmediğin sürece dünyada sadık olman ve değer vermen gereken en önemli kişi kendinsin.