Tarım, Türkiye için stratejik bir öneme sahip. Deprem bölgesindeki çiftçilerin,  topraklarına sahip çıkması sağlanmalıdır.

6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan deprem felaketinden sonra birçok vatandaşımız ülke içinde yer değiştirdi fakat diğer yandan bölgedeki tarım havzalarının da işlenmesinin sürdürülmesi gerekiyor.Depremin vurduğu on ilimiz önemli tarım ürünlerinin yetiştirildiği illerimiz olup ülkemizin yaklaşık yüzde 13’lük tarım potansiyeli o bölgededir. Ancak deprem nedeniyle çiftçiler, üreticilerimiz yaşadıkları endişeler nedeniyle bölgeyi terk etme eğilimindedir. Bu bölgelerde bulunan köylerde veya kırsal mahallelerde yaşayan çiftçilerimizin, bölgeden ayrılması, ülke ekonomisine ve yerelde gıda arzına ve güvenliğine olumsuz etkisi olacaktır. Çiftçinin, yöresinden ve tarımsal üretimden uzaklaşmaması için bölgeye özgü teşvik, hibe, alım garantisi gibi yöntemlerin genişletilmesi ve destek rakamlarının artırılması, üretimin aksamaması sağlanmalıdır. Bu desteklemelerde çiftçi kayıt sistemine (ÇKS) kayıtlı olma şartı aranmamalıdır.

YEREL ÜRETİCİLER DESTEKLENMELİ

Üreticilerin köylerinde, kırsal mahallelerinde kalabilmeleri için barınma ihtiyaçlarının da bir an önce giderilmesi gerekiyor. Özellikle çiftçilerimizin bankalara, vergi dairelerine, Sosyal Güvenlik Kurumu’na, elektrik dağıtım şirketlerine ve sulamaya yönelik borçları konusunda bir çalışma yapılmalı ve vadesi gelen borçlar en az 1 yıl faizsiz ertelenmelidir. Ayrıca Nisan-Mayıs aylarında mevsimlik işçi bulunamaması sorunu ziraat odaları tarafından gündeme getirilmektedir. Sorunun çözümü için şimdiden harekete geçilmelidir.

Depremden zarar gören çiftçilerimizin sigorta ettirilmiş konutları, hayvanları, ürünleri, araçları için sigorta firmalarını arayıp hasar kaydı açtırması konusunu da önemle alınması gereken konulardan birisidir.