Mitoloji milletlerin bilinçaltıdır. Doğaya, insana, insan ilişkilerine dair tespit ve düşüncelerin hikaye edilerek anlatımıdır. Yöresel dansların, öykü ve destanların arka planında nesillerin birikimi yatar ve taşıdıkları mesaj(lar) vardır. Anlatılan öykü, gösterilen dans ısıtılan sütte oluşan kaymak misali tek başına da anlam taşır fakat oluşan tabakanın altıda vardır ve hikayeyi dansı kullanarak temsilen anlatılmak istenen şeylerdir bunlar. 

İlkokulda sınıf kitaplığında gözüme kestirdiğim o zaman ki bedenime kıyasla büyük boyutlu bol resimli Dede Korkut hikâyelerini okuduğum zamanları kesik kesik hatırlıyorum. Tepegöz ' ün çizimi hala hafızamda, Boğaçhan, Bamsı Beyrek ve Deli Dumrul kolayca isimlerini anımsadıklarım . Hepsini uzun uzun köşemde anlatabilmek  mümkün değil ancak birinden özellikle bahsetmek istiyorum oda Koca Duha oğlu Deli Dumrul. 

Kuru çayın üstüne köprü diker , geçenden akçe alır geçmeyen den daha fazla alır . Nam uğruna yaşar , yiğitliği yayılsın adı dilden dile taşınsın ister. Köprüsünün üstünde ölen yiğidin canını alan Azrail’ e (Aldacı) meydan okur , Azrail çıkagelir  gören gözü görmez elleri tutmaz olur fakat korkuyu üstünden atar yine de gücü yetmez Azrail’e aman diler. 

Bir can getirmesi karşılığında canı bağışlanacaktır. Can tatlı elbet ne Anası ne Babası can vermeyi kabul etmez iken karısı kabul eder bunun üzerine Deli Dumrul Tanrıya yakarır ikisinin de canını alması ya da ikisini de yaşatması için bundan hoşnut kalan Tanrı ana babasının canını alır onların kalan ömürlerini de Dumrul ile karısına verir. 

Bu öykü çok fazla alt metin içerir .Biz birinin üzerine odaklanacağız 

İhtiyaç dışı köprüsünü ihtiyacı için icat etmesi ve gelen geçenden hatta geçmeyen den akçesini alması ve karşı tarafın vermemek gibi  bir seçeneği olmaması, burada duralım. 

Bana bu kadim öykümüzü hatırlatan ne biliyor musunuz? 

Sabah sabah karşılaştığım , Yurtdışı çıkış harcına zam yapılacağına dair haber . Bilmeyenleriniz olabilir yurtdışı çıkış harcı; Yurtdışına çıkacağınız vakit (sınırlı istisnalar hariç) yurtdışına çıkacağınız için ödediğiniz zorunlu bedeldir. Bu harç daha önce 1996 da kaldırılmış 2001 yılında tekrar uygulanmaya konmuş, 2007 de 15 YTL/ TL gibi makul ( yine de seyahat eden vatandaşa gereksiz bir külfet) fiyata çekilen harç 2019 da 50 TL , 2022 de 150 TL olmuş şu an ise torba yasa teklifiyle 300 TL ye yükselecek!  

Hatırlıyorum da ben Avrupa’dayken Polonya’dan Norveç e   10 Euro karşılığında seyahat edebilmiştim (2017-2018). Türkiye’de ise potansiyel yurtdışı seyahati için kur  değerinden dolayı binlerce lira uçak biletine ek 300 lira harç ödeyeceğim üstelik buna vize masrafları ve diğer giderleri eklediğiniz de seyahat etmek epey bir zorlaşıyor tabi 

Seyahat etmek gibi süfli heveslere kapılacak kadar güç bulabilirseniz  

Ne âlâ memleket demekten kendini alıkoyamıyor insan , ne âlâ memleket..