22 Mart 2023 Dünya Su Günü, fakat iklim krizi ve küresel ısınma gibi dünyamızı tehdit eden sorunlarımız varken, su kaynaklarımız yok olma durumundayken bu günü nasıl kutlayacağız? Kutlamak yerine alınacak önlemlere odaklanmalıyız.

Avrupa’da hâkim olan seçim atmosferi ve süre gelen savaşların medyada aldığı yer, susuz kalıp bu sefer su savaşları ile sadece medyadan değil muhtemelen savaşın içinden takip edeceğimiz gelecek günleri yaşamamak için edinmemiz gereken bilinçten çok daha öncelikli görünüyor.

Üstelik sınırlara örülen duvarlar, gerilen tellerin düzensiz göç hareketlerine engel olmayacağı da aşikâr.

Durumun vahametini anlatmak için biraz veri paylaşalım. Birleşmiş Milletler’in sitesinde küresel sorunlar kapsamında su sorununa bakıldığında WHO/UNICEF 2019 verilerine göre dünyada 2.2 milyar insanın güvenli bir şekilde yönetilen içme suyu hizmetlerine erişimi bulunmuyor. 

Bunun yanı sıra 4.2 milyar insan uygun ve sağlıklı sanitasyon hizmetlerinden yoksun ve daha da acısı her yıl beş yaşın altındaki 297.000 çocuk, sanitasyon hizmetlerinin eksikliği, kötü hijyen veya güvenli olmayan içme suyu kullanımı nedeniyle ishalli hastalıklardan hayatını kaybediyor.

Tüm bu sayılara 2 milyar insanın su sıkıntısı çeken ülkelerde yaşadığı bilgisini de eklersek sanırım olayın ciddiyetinin boyutları daha iyi anlaşılabilir.

Güvenli su ve sanitasyona sınırlı erişim, su kaynakları ve ekosistemler üzerindeki artan baskı ile kuraklık ve sel riski dâhil olmak üzere suyla ilgili zorluklar özellikle dezavantajlı ve fakir bölgelerde ve ülkelerde görülmektedir. Bu bölgelerde çocuk ölümlerini azaltmak, 6 numaralı Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi çerçevesinde herkese temiz ve güvenli içme suyu ile sanitasyon hizmeti sağlamak için daha fazla çaba gösterilmesi gerekmektedir.