Eski Ülkü Ocakları Başkanı Avukat Mehmet Fazlı Güner ABD Başkanı Joe Biden’in sözde soykırım söylemlerine ilişkin bir yazı kaleme aldı. Güner,24 Nisan günü yaptığı konuşmada Türkler’in Ermenilere yönelik soykırım yaptığı yalanına sarılan ABD Başkanı Joe Biden’e tepkiler dinmiyor. Her kesimden ABD Başkanı Joe Biden’in kullanmış olduğu ifadelere yönelik kınama mesajları yayımlanırken Bilecik eski Ülkü Ocakları Başkanı Avukat Fazlı Güner, açıklamaya sert bir tepki gösterdi. Güner açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Yüce Türk Milleti; Sen ki 7000 yıllık onurlu, şanlı ve şerefli tarihin boyunca mazlumların yanında adaletin kılıcı olan şerefli bir milletsin, dünya tarihinin gördüğü en adil ve onurlu milletsin. Değil soykırım yapmak, düşmanın dahi olsa aman dileyene fiske dahi vurmayan, af dileyeni affeden, cenk meydanlarında düşmanınla dahi mertçe vuruşan cesur, yiğit ve gururlu bir milletsin. Milletlerin içinde en haysiyetli olansın. ABD denilen milliyeti belirsiz, tarih sahnesinin daha kısacık bir bölümünde var olan, yıkıldıktan sonra adı dahi hatırlanmayacak olan dünyanın her yerine yıkım, felaket ve ölüm getiren bir devletin bunamış başkanının söylediği, tarihi gerçeklerden yoksun tümüyle yalandan ibaret soykırım söylemi sırf Türk milletine duyulan kıskançlık ve aynı ölçüde korkunun bir sonucudur. Emperyalist odaklar son derece iyi bilirler ki sömürü emellerinin karşısında ki en büyük engel yüce Türk milletidir. İşte bu yüzden tarih boyunca olduğu gibi şu andan sonsuza dek bu saldırıları devam edecektir. Soykırım arıyorlarsa Hocalı’ya baksınlar derisi yüzülen çocukların ne kadar yaşadığını deneyimleyen Ermeni doktora, anne karnındaki çocukların erkek mi kız mı diye iddiaya girdikten sonra, karınları deşerek çıkartan Ermeni askerlere baksınlar. Koskoca bir millet olan 75 milyon kişilik Kızılderilileri katleden, soykırıma uğratan kendilerine baksınlar. Kıbrıs’ta kanlı Noel’e baksınlar! Enver, Talat ve Ziya'nın yaktığı ateş halen yüreğimizde yanmaktadır. O ruh halen bünyelerimizin içinde aynı şiddette ve kuvvette bulunmaktadır. Yeri geldiğinde önlenemez bir kasırga gibi Türk düşmanlarının üzerinde kopmaya ve yıldırım olarak hepsini kavurmaya hazırız. Bizler Türk milliyetçileriyiz, milletimizin onurlu ve şanlı tarihine yönelik iftiralara asla sessiz kalmayız. Beklentimiz son derece hızlı ve şiddetli bir cevap verilmesidir. Öncelikle bütün Amerikan üsleri kapatılmalı, büyükelçi istenmeyen adam ilan edilerek memleketine geri postalanmalıdır. Ardından TBMM Kızılderili soykırımını tanımalı ve K ızılderililere ilişkin Ankara’nın en işlek yerinde soykırım anıtı yapılmalıdır. Milli Eğitim Bakanlığı, müfredatına ABD ve diğer işbirlikçi ülkelerin yaptığı soykırımları eklemeli, bütün Türk çocukları bunları öğrenerek büyümelidir. Ayrıca yurdun her köşesinde sosyal projeler geliştirilmeli, bütün belediye meclisleri, kent konseyleri ve sivil toplum kuruluşları bu konuda kararlar almalı, ABD, Fransa ve soykırım yalanını benimseyen ve dillendiren tüm ülkelerin tarihlerinde ki soykırımlara ilişkin tanıma kararları almalıdır. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi; “Bu memleket, dünyanın beklemediği, asla ümit etmediği bir müstesna mevcudiyetin yüksek tecellisine, yüksek sahne oldu. Bu sahne, en aşağı yedi bin senelik bir Türk beşiğidir. Beşik, tabiatın rüzgarlarıyla sallandı; beşiğin içindeki çocuk, tabiatın yağmurlarıyla yıkandı. O çocuk tabiatın şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından evvela korkar gibi oldu; sonra onlara alıştı; onları tabiatın babası tanıdı, onların oğlu oldu. Bir gün, o tabiat çocuğu tabiat oldu, şimşek, yıldırım, güneş oldu,Türk oldu.Türk budur; yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir.”