Son gelen akaryakıt zamlarından sonra vatandaşlar araçlarını çalıştırmaya korkar oldu. Ülkede yaşanan dolar dalgalanmaları elbette akaryakıt zamlarını da beraberinde getirdi. Özellikle son aylarda ardı ardına gelen zamlardan sonra vatandaş aracını çalıştırmaya bile korkar oldu. Öyle ki tanıdığım birçok arkadaşım araç kullanmak yerine bisiklet ya da motosiklet tercih edeceklerini söylüyor. Öte yandan benzin istasyonlarında zam geldiği gece oluşan kuyruk da insanları çileden çıkarmış durumda. Geçtiğimiz günlerde marketlerdeki yağ ve şeker kotasından sonra şimdi de benzinliklerdeki kota ve kuyruk insanları öfkelendiriyor. Hem zamlı akaryakıt alacaksın hem de kuyruk ve kotadan dolayı alamayacaksın. Birçoğu “bu böyle gitmez” diyerek daha az akaryakıt tüketimi yapmak için iki tekerlekli araçlara yönelmiş durumda. Ne kadar doğrudur ya da hangi marka ve modellerde bu böyledir bilmiyorum ama diyorlar ki “ikinci el araçların fiyatı sıfır araçların fiyatını aştı”. Araçlara ve akaryakıta zamlar geledursun dar gelirli vatandaşlar daha ekonomik ulaşımın yollarını aramaya başladı bile. Son olarak un ve makarnaya gelen zamlar neticesinde ekmek ve makarnanın da fiyatının artacağı duyumlar arasında. Biraz da mizah yapalım; sanırım yakında obez oranı yüksek olan ülkemizde hayat pahalılığından ekmek ve makarna yiyemeyip, akaryakıta para yetiştiremediğimiz için her yere yürüyerek gidip sağlıklı bir toplum haline geleceğiz. Biraz da Polyanna’cılık oynayalım; akaryakıt zamlarından dolayı birçok vatandaş araçlarını yerinden oynatmazsa eğer şehrimizdeki trafik yoğunluğu ve merkezdeki park sorunumuz da hafifleyecek gibi görünüyor. Bunları düşünürken Kemal Sunal’ın Çöpçüler Kralı filmi geldi aklıma. Yine o günlerdeki gibi yağ, şeker, ve gaz kuyruğuna girmiş bulunmaktayız. Hayırlı olsun…