<span style="font-size: 16px;">Bilecik Cumhuriyet Başsavcısı Kamil Yaşar, yeni adli yılın başlaması dolayısıyla yaptığı açıklamada, adalet duygusu tatmin edilmeyen hiçbir toplumun huzurunun olmayacağını bildirdi.<br /> Yaşar, yeni adli yıl başlamasına ilişkin, adliye kapılarının ve tüm kademelerin vatandaşlara 24 saat açık olduğunu, vatandaşların herhangi bir konuda her zaman rahatlıkla kendilerine gelerek dertlerini söyleyebileceklerini belirtti. <br /> "Bu ülke, eski Türkiye değil artık 'Yeni Türkiye' var. Her şey şeffaf, biz de şeffaf davranıyoruz. Yeni adli yılımız, tüm kamu görevlileri ve vatandaşları-mıza hayırlar getirsin" ifadele-rini kullanan Yaşar, şunları kaydetti:<br /> "Hukukta önemli olan bizim, buradan gördüğümüz şey değil de "Türk toplumunun, bizden beklediklerini karşılayabiliyor muyuz?" sorusuna cevap verebilmektir. Bunu da ancak nasıl anlarsınız? Toplumun gösterdiği tepkiden, sokakta, çarşıdaki Ayşe Teyze'nin, Ahmet Amca'nın tepkisine bakarak anlarız çünkü, gerçeği bunlar yansıtır. Dolayısıyla bizler, kamu görevlileri olarak toplumun beklentilerini karşılamalıyız. Biz, tipik bir memur görevlisi değiliz. Hakim, savcı olmak, adliye personeli olmak biraz farklı, özveri istiyor, severek yapılması gereken bir meslek. Yeni adli dönemde bizim amacımız, toplumdaki hak ettiğimiz saygınlığa ulaşmaktır. Yargı hizmetleri yıllardır aksıyordu, davalar 5-10 yıl sürüyordu. Vatandaşın burada bir suçu yok, sorun bizlerde. Biraz daha gayret ve özveri ile çalışarak, insanların adalet duygusunu tatmin etmek amacındayız. Çünkü, adalet duygusu tatmin edilmeyen hiçbir toplumun huzuru olmaz. Her alanda olduğu gibi, toplumun adaletini sağlamakla görevli yargı organları bunu sağlayamazsa ülkedeki huzursuzluğu hiçbir şekilde bastıramayız. Dolayısıyla diyoruz ki, yeni adli yılda, tatili de bizim için yeniden dinlenmiş olmanın getirdiği enerjiyle, tam kapasite çalışacağız. Görevimiz, insanların müracaatlarını, uyuşmazlıklarını kısa sürede sonuçlandırmak ve toplumsal huzura bu anlamda katkı sağlamak."<br /> <strong>"Her geçen gün bir hukuk kültürü oluşturuyoruz”</strong><br /> Dünyada G20, G7 ülkeleri gibi, ekonomik sınıflandırmalar gibi, demokratik ülkelerde de hukuki anlamda sınıflandırmaların yapıldığını ve Türkiye'nin her alanda olduğu gibi hukuk alanında da gelişmekte olduğunun altını çizen Yaşar, şöyle devam etti:<br /> "Dünyada, demokraside son noktaya varmış ülkeler, demokrasisi gelişmekte olan ülkeler gibi sınıflandırmalar da yapılmakta. Ben, Türkiye'yi de demokrasisi gelişmekte olan bir ülke olarak gördüğüm için, hukuk noktasında da kendisini geliştirdiğini düşünüyorum. Her geçen gün bir hukuk kültürü oluşturuyoruz. Her alanda olduğu gibi hukuk alanında da gelişmekteyiz ancak kat edeceğimiz çok mesafe var. Bu bir birikim işi, bugünden yarına da olmuyor. Fabrikasyon işi gibi olmuyor. Yani, 30 bin kişi alarak hukuk sorununu çözemezsiniz. Sanatkarlık gibi bir meslektir bu iş. Her işveren usta eleman arar, hukuk da da böyledir. Bir hakimin, savcının verimli bir hale gelmesi 10 yıl sonra başlıyor. Biz, bugünden yatırım yaparsak, 5, 10, 15 yıllık bir süreç içinde giderek artan bir trendle yargımız hak ettiği yere kavuşacaktır. Şu an 7-8 yılda hukuk alanında çok değişiklikler oldu ama hala çırak, kalfa ve usta yetiştirme sürecindeyiz."<br /> </span>