Gökay Şimşek 736.Ertuğrulgazi’yi Anma ve Yörük Şenlikleri’nin 2.gününde Türk Dünyası’nın dört bölgesinden gelen Yörükler, Söğüt Kaymakamlığı önünde protokol üyeleri tarafından karşılandı. Yörüklerin karşılanması ve alana girişleri protokol üyeleri tarafından ayakta alkışlanırken, program protokol konuşmaları, halk oyunları gösterileri ve ardından Mehteran Bölüğü eşliğinde kortej halinde türbeye kadar yürüyüş ile devam etti. Ertuğrulgazi Türbesi’ne yapılan ziyaret sonrasında ise, Yörük çadırlarında katılımcılara Osmanlı şerbeti ve lokum ikram edildi. “BU TÖRENLER TÜRK MİLLETİ İÇİN AYRI BİR ÖNEMDEDİR” Kaymakamlık önünde düzenlenen etkinlikte Yörükleri karşılama töreninden sonra konuşma gerçekleştiren Söğüt Belediye Başkanı Halil Aydoğdu, “yaptığımız bu törenler bizim ve yüce Türk Milleti için ayrı bir önem arz etmektedir” dedi. Başkan Aydoğdu, “Ertuğrul Gazi’nin ölümünden sonra Kayı Boyuna mensup Karakeçili aşireti ve Diğer Türkmen boylan her yıl Eylül ayının 2. Pazar günü Söğüt’e gelerek Ertuğrul Gazi’yi anma törenlerini düzenlemişler ve Türbesi yanında törenlere katılanlara şifalı pilav ikram etmişlerdir. Bu yıl 736’ıncısını yaptığımız bu törenler bizim ve yüce Türk Milleti için ayrı bir önem arz etmektedir. Bizler burada Büyük Türk Ertuğrul Gazi Beyin bekçileri ve siz büyük Türk milletinin mümtaz temsilcileri Bizlere bu cennet yurdu vatan bırakmak için kanlarını, canlarını feda etmekten çekinmeyen bu ecdada vefa borcumuzu bir nebze olsun ödeyebilmek ve Söğüt’e başlayan diriliş ruhunu canlı tutabilmek, buranın ulvi atmosferinden feyiz alabilmek adına bir kez daha Söğüt’te buluşmanın hazzını yaşıyoruz” dedi. “DEVLETİMİZ DAİM OLA, DÜŞMANLAR VE HAİNLER KAHROLA” Vali Tahir Büyükakın, Anadolu’nun çeşitli bölgelerinden gelen Yörükleri selamlayarak başladığı konuşmasında birlik ve beraberlik mesajları vererek şunları ifade etti: “736 yıl sonra bugün Söğüt'te toy kurabiliyorsak, şüphesiz bu atılan mayanın paklığından, zaman ve mekân üstü bir nurdan besleniyor oluşundandır. Allah bu nuru üstümüzden eksik etmesin, gözlerimizi bu nuru görmez etmesin. Ne diyordu Ertuğrul Gazi oğlu Osman Gaziye; Bak oğul, Beni kır Şeyh Edebalı'yı kırma, O, bizim boyumuzun ışığıdır, Terazisi dirhem şaşmaz. Bana karşı gel’ ona karşı gelme...Bana karşı gelirsen üzülür, incinirim; O'na karşı gelirsen gözlerim sana bakmaz, Baksa da görmez olur. Sözümüz Edebali için değil senceğiz içindir. Benim dediklerimi vasiyetim say! Bu ruh, 400 çadırla geldiğimiz bu yurdu, 7 iklime hükmeden adil bir cihan devletine dönüştüren ruhtur. Başımız dara düşende hatırlanış, baba ocağına sığınış ve sonar yeniden diriliştir, Söğüt. Nitekim fetret devrinde Söğüt’ü hatırladık, Ulu Hakan, Osmanlı çınarını ayakta tutmak için Söğüt’ü hatırladı. Abdülhamit Hanı, akrabalarım dediği yiğitlerden kurulu, Ertuğrul alayı korudu. Kahramanlarımızı Ertuğrul madalyası ile onurlandırdık. Bu nedenle, bir öze dönüş ve yeniden diriliştir, Söğüt. Ve, Kurtuluş Savaşında işgalcilere, 15 Temmuzda hainlere direniş, Anadan, babadan, yardan, serden geçiş, kutlu bir bağımsızlık mücadelesi ve kurtuluştur Söğüt. Kardeşlerim, bacılarım, ağalarım, bu ruhu yaşatmak, her dem diri tutmak, boynumuzun borcudur. Bu ruh yaşadıkça, milletimiz ve devletimiz ebediyen payidar olacak; bu ruh yaşadıkça, mazlum milletlerin hep bir umudu olacaktır. İçinden geçtiğimiz şu zor zamanlarda,milletimize bu ruh can verecek,bizi bu ruh bir edecek, iri edecek, diri edecektir. Mazlumlara bu ruh umut olacak, zalimlere bu ruh korku salacaktır. Şeyh Edebali’nin, Ertuğrul Gazi'nin toprağa ektiği bu kutlu tohum, insanlık için huzur ikliminin, bereketli hasat mevsiminin müjdecisidir, teminatıdır. Bugün, Ertuğrul Gazi'nin makamında bu şuurla cem olduk. Bu şuur, bu cem baki kaldıkça, yeryüzünde bize umutsuzluk yoktur. Bu toy, bu cem var oldukça, insanlık için de umut var olacaktır. Bu duygu ve düşüncelerle, yüzyıllardır burada toy kurulmasına vesile olan ama bugün aramızda olamayanları rahmetle anıyorum. Bu buluşmaya katkı sağlayan, tüm kurum ve kuruluşlarımıza, valilerimize, kaymakamlarımıza, belediye başkanlarımıza ve tüm çalışma arkadaşlarımıza, uzaktan, yakından gelerek, toyumuzu var eden, varlıklarıyla toyumuza şeref veren, Yörük kardeşlerimize şükranlarımı sunuyorum. Mademki toy bir oluştur, iri oluştur, diri oluştur.0 halde, bu sesleniş hep bir ağızdan bitirilse gerektir. Şimdi söyleyeceklerimi güçlü bir şekilde tekrar etmenizi dilerim. Hayırlar feth ola! Şerler def ola! Birlik ve beraberliğimiz kaim ola, Devletimiz daim ola, Düşmanlar ve hainler kahrola, İşimiz hakça, aşımız helal, hükmümüz adil ola, Toyumuz hayırlı, toyumuz uğurlu, toyumuz kutlu ola! Allah yar ve yardımcımız ola!”