Soner Yalçın köşesinde “Geçiniz lütfen sınıfsal değil grupçu bakmayı dayatan kapitalist zırvalıklar bunlar!” demiş, Z kuşağı tanımlaması için.

Doğrusunu söylemek gerekirse Soner Yalçın’a çok da katılmıyorum.

Kuşaklar bir sınıf değil çağın yaş gruplarıdır.

Çağın yaş grubundan oluşan bir kuşak her zaman vardı; var olmaya da devam edecektir.

O nedenle 2000 yılından sonra doğanlar bir kuşaktır, bu kuşağa da Z kuşağı denilmektedir.

Dönemine adını yazdırmış kuşaklar vardır.

Onlardan biri de 68 kuşağıdır.

Kuşaklar, bulunduğu çağın, siyasi, toplumsal özelliklerini gösterir.

Dünya ve ülke gerçeklerinden feyz alır.

Eğitim politikaları, ekonomik koşullar, savaşlar…

Kuşağın şekillenmesinde önemli rol oynarlar.

Neo Klasik Yönetim kuramının savunucularından Mc Gregor insanları; X, Y, Z kavramları ile ifade etmiştir.

Temel mantık, işyerinde üretimi arttırmadır.

Daha fazla insan sömürüsüdür.

Biz bir kuşaktan bahsediyoruz.

2000’den sonra doğanlardan…

Z kuşağından…

Gördüğüm odur ki; Z kuşağı iletişim araçlarına çok iyi adapte olmuş, sanal dünyada yaşayan bir kuşaktır.

Politik bir bilinçleri yoktur.

Soyut bir alemde yaşamaktadırlar.

“Ekmek elden su gölden” misali…

Dünya gerçeklerinden haberleri yoktur.

İşin özü; Z kuşağı, üretmeyen ama tüketen, sanal alemde yaşayan bir kuşaktır.

Bencildir.

Duyarsızdır.

Liberaldir.

Ne ekersen onu biçersin…

Tartışma programlarında bahsedildiği gibi; seçimlerin kaderini değiştirecek bir güç falan da değildir.

Z kuşağına bir anlam yükleyen ya da bir anlam arayan yanılır.

Öyle Z kuşağı demekle falan bir şey olmaz.

Sadece Z kuşağı olur.