Uluslararası Marka Değerleriyle Bilecik Sempozyumu’nun ikinci gününde, Araştırmacı Yazar Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, Araştırmacı Yazar Prof. Dr. Yavuz Bahadıroğlu, Eski Milli Saraylar ve Müzecilik Tanıtım Başkanı Prof. Dr. Bülent Arı, Serdar Tuncer moderatörlüğünde Kayı Boyu ve Osmanlı’nın doğuşu hakkında bilgilendirmelerde bulundular. Salondan taşan yoğun bir izleyici kitlesine seslenen ünlÜ tarihçiler, Osmanlı Devleti’nin kuruluş topraklarında, Osmanlı Devleti’ni oluşturan Oğuzlar’ın Kayı Boyu tarihi hakkında bilgiler verdi. Kayı Boyu tarihi hakkında çok fazla bilgi ve belge olmadığından bahseden tarihçiler, edinilen bilgilere göre bilgileri şekillendirdiklerini belirttiler. İlk konuşan Tarihçi Ahmet Şimşirgil, Kayılar’ın Moğol saldırılarının etkisiyle İç Asya’dan batıya doğru göç hareketine girişen Türk boyları ile birlikte Büyük Selçuklu Devletinin hüküm sürdüğü coğrafyaya göç ettiklerini belirtti. Daha sonra Anadolu’ya göç eden Kayı Boyu’nun Söğüt ve Domaniç bölgesine yerleştiğini dile getiren Şimşirgil, o dönemde bu bölgeden bulunan Bizans tekfurları ile de bir muhabbet içinde olduklarını kaydetti. Tarihi dizilerle ilgili olarak da izleyenlerin sadece tarihe merakını arttırdığını söyleyen Şimşirgil, Muhteşem Süleyman dizisini de sert bir şekilde eleştirerek, “Tek bir karesi bile doğru olmayan bir dizi. Kendi kıyafetlerini, kendi ahlaklarını yanıstarak yanlış bilgiler veriyorlar. Diriliş Dizisinde ise en azından Ertuğrul Bey’in şahsiyetiyle oynamıyorlar” dedi. Pek çok tarihçi tarafından üstat kabul edilen Halil İnalcık’ın çok tartışılan bir iddiası olan “Osmanlı Kayı Boyu’ndan değil” sözünü hatırlatan Şimşirgil, İnalcık’ın bu sözünü çok yanlış bulduğunu belirterek Osmanlı tartışmasız bir şekilde Kayı Boyu’ndandır. “İnalcık’ın bunu söylemesinin ardından başkaları Osmanlı Rum muydu, Pontus muydu şeklinde döşemeye başladılar.” dedi. Yavuz Bahadırgil, yaptığı konuşmada “Elimizde kesin olarak değerlendirebileceğimiz veriler olmadan, karanlık bir dönemi tartışıyoruz aslında. Kanıt oluşturacak pek çok eser Timur tarafından yok edilmiştir. Kesin olan şeylerden birisi ise Kayı Boyu’nun 8-9 sene boyunca Ahlat’ta kaldıklarıdır. Kayı Boyu’nun o zamanlarda kafalarında, yüreklerinde taşıdıkları bir devlet vardı”dedi. Araştırmaları sırasında bir kadınlar devletine de rastgeldğini belirten Bahadırgil, “Kaynaklarda, Bey Ana, Gazi Ana gibi tabirler görüyoruz. Fakat sanırım tarih erkekler tarafından yazıldığı için bunlar gözardı edilmiştir. Kaldı ki Söğüt’te bulunan Hayme Ana Türbesi’ni de Sultan 2. Abdülhamit yaptırmıştır. Bir kadına özel yapılmış tek türbedir. Ankara’dan Söğüt- Dumaniç’e gelen Kayı Boyu’nun kafalarında dini ve milli bir hedef olduğunu dile getiren Bahadırgil, , “Peygamber tarafından övülmüş bir milletin sırtı yere gelmez” dedi.