CHP’ örgütü ve Belediye Başkanları ile basın açıklaması gerçekleştiren Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün, koordinasyonunu gerçekleştirdiği deprem bölgesindeki çalışmalarla ilgili bilgi verirken, “Bu süreci el birliği ile aşmak zorundayız” mesajı verdi.

Tüzün, şu ifadelere yer verdi:

“Bugün burada gerek Bilecik'te ki Cumhuriyet Halk Partili belediyelerimizin yaptıklarını, gerekse Türkiye'deki CHP'li belediyelerimizin deprem bölgesinde yaptığı yardımları konuşmanın yanı sıra yapılamayanları da konuşmanın bizim görevimiz olduğunu düşünüyorum. Biz Bilecik halkı olarak 199 marmara depremini yaşamış bir kentiz. 1999 yılında İzmit, Kocaeli ve Gölcük bölgesinde yaşanan depremde oradaki yaralı  ve ölen vatandaşlarımızı Bilecik Belediye Başkanı olarak yaptıklarımızın tecrübesini bu depremde kullanmak istedik. O dönem CHP'li Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Sefa Silven ve aynı zamanda Demokratik Sol Parti'nin Genel Başkanı, Başbakan Bülent Ecevit ve dönemin CUmhurbaşkanı rahmetli Süleyman Demirel bizzat CHP'li belediye başkanını arayarak koordinasyon konusunda devlet olarak ne yapmamız gerekiyorsa bunları yapmaya hazırız denildiği telefonlara şahit olmuş bir arkadaşınızım.

Kocaeli'de depremin ilk gününde Valilik, Garnizon Komutanlığı, Büyükşehir Belediyesi bir koordinasyon oluşturarak ilk anda enkaz altında kalan vatandaşlarımızın kurtarılması konusunda girişimlerde bulundu. Depremde bölgede TÜPRAŞ tesisi yanıyordu, tesisin söndürülmesi konusunda tüm devletin yardımları yapıldı ve o yangın söndürüldü. Enkaz altında kalan vatandaşlarımız da gerek STK'lar, gerek belediyeler, gerekse de Türk Silahlı Kuvvetlerine bağlı askerlerimizce bizzat müdahale edilerek enkaz altında vatandaşlarımızı çıkartmışlardır.

Kocaeli'de depremin ilk gününde Valilik, Garnizon Komutanlığı, Büyükşehir Belediyesi bir koordinasyon oluşturarak ilk anda enkaz altında kalan vatandaşlarımızın kurtarılması konusunda girişimlerde bulundu. Depremde bölgede TÜPRAŞ tesisi yanıyordu, tesisin söndürülmesi konusunda tüm devletin yardımları yapıldı ve o yangın söndürüldü. Enkaz altında kalan vatandaşlarımız da gerek STK'lar, gerek belediyeler, gerekse de Türk Silahlı Kuvvetlerine bağlı askerlerimizce bizzat müdahale edilerek enkaz altında vatandaşlarımızı çıkartmışlardır.

Evet maalesef parti devleti haline geldik ve bu zihniyeti değiştirmek durumundayız. Keyfi bir yönetim söz konusu ve bu keyfi yönetimi ancak yine tüm 85 milyonun seferberlik anlayışıyla bu sorumluluğun altından kalkabileceğimizi düşünüyorum. Bunun için CHP'li belediyeler çok sayıda telefon aldığım için onurla söyleyebilirim. İyi ki Ankara ve İstanbul'u CHP aldı ki; bizim ilk günden itibaren yardımlar elimize ulaşmaya başladı diye çok sayıda vatandaşımız aradı.

Depremin ilk saatlerinden itibaren CHP Yerel Yönetimler birimleri olarak bir koordinasyon merkezi oluşturuldu ve bu merkezden tüm Türkiye'deki CHP'li 248 belediyenin yapabileceklerini ve elindeki malzemenin ne olduğu öğrenildi ve aynı gün aynı saatlerde sevkiyatı sağlandı ve ilk fırsatta vatandaşımıza ulaşılmaya çalışıldı. Bu kapsamda 248 belediyemiz tarafından toplam 8 bin 63 araç ve 23 bin 65 personel bölgeye gönderildi. Gıda, kıyafet ve hijyen ürünleri başta olmak üzere insani yardım malzemesi taşıyan toplam 6 bin 436 tır ve kamyon, 4 adet uçak, 6 adet gemi, 2 adet vapur ve 2 tren vagonu afet bölgesine gönderilmiştir. İnsani yardım malzemeleri arasında günlük 710 bin öğün kapasiteli 142 mobil mutfak, 760 bin kapasiteli 153 ikram aracı ve 140 bin ekmek kapasiteli 16 adet mobil ekmek fırını kurulmuştur. 2 milyon 859 bin battaniye gönderilmiştir, 248 bin 752 adet ısıtıcı ve soba gönderilmiştir, 36 bin 715 çadır, 955 konteyner bölgeye gönderilmiştir CHP'li belediyeler tarafından. 

Aynı zamanda 1594 mobil tuvalet ve duş, 4 milyon 131 bin hijyen paketi, 2 bin 25 jeneratör de bölgeye yine CHP'li belediyeler tarafından gönderilmiştir. Ben başta bilecik ve Bozüyük olmak üzere tüm Belediye Başkanlarımıza, bu içten ve özverili davranışlarından dolayı huzurlarınızda teşekkür etmek istiyorum. Yeter mi? yetmez. Diğer partilerden de seçilmiş AK Parti'li, İYİ Parti'li, HDP'li, MHP'li fark etmez belediye başkanlarımız da kendi imkanları ölçüsünde yardım yapmıştır onlara da bu yardımlarından dolayı teşekkür etmek istiyorum. 

Bu süreci el birliği ile aşmak zorundayız. Hala bölgede çadır ve konteyner ihtiyacı söz konusu. İlk 10 gün toplumumuzda insani yardım paketi hazırlandı, yığılma olduğu söz konusudur ama 20. günden sonra o insani yardım paketleri de maalesef bitmiştir. Şuanda her bölgede başta kuru yiyecek, konserve ve insani yardım malzemesi talepleri devam etmektedir. Vatandaşlarımızın bu yöndeki duyarlığına, tekrar katkısına ihtiyacımız olduğunu söylemeden geçemeyeceğim.

Biz ülke olarak bu seferberliği ilan ettik, millet dayanışmasını, yerel yönetim, sivil toplum, meslek odası, derneklerimiz ile bu dayanışmayı gerçekleştiriyoruz. Devletimizi yönetenlerin de bu dayanışmaya destek ve katkı vermesini talep ediyoruz. Ben yaptım oldu, siz yaptınız olmadı anlayışından biran evvel bu hükümetin kurtulması gerektiğini bir kez daha ifade ediyorum. Önemli olan oradaki 13 milyona yakın vatandaşımızın mağduriyetini gidermek ve onları tekrar eski günlerine çevirmek için el birliği ile çalışmamız gerektiğini düşünüyorum ve bunun için de bu güne kadar yapılan eksik ve hataları bir kenara bırakarak devlet ve millet dayanışmasını hep birlikte gerçekleştirmek istiyoruz.

Editör: BETÜL KESİK