Saadet Partisi’nden yapılan açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: Bildiğiniz üzere ülkemiz 18 Nisan günü erken bir genel seçime gideceğinin işaretini almış ve bu önergenin Türkiye Büyük Millet Meclisi’mizde onaylanıp resmi gazzetede yayınlanmasıyla artık bu işaret bir karara dönüşmüştür. Genel Başkanımız sayın Temel Karamollaoğlu'nun 20 Ağustos 2017 tarihinde “Bu hükümet erken seçim değil, baskın seçim yapacak” söyleminin bugün ne kadar büyük öngörülülük arz ettiği herkesin malumudur. Peki bu hükümete 17 ay öncesinden seçim kararı aldıran ve adeta rakiplerin iki ayağını bir pabuca sokmaya çalıştıran etken nedir? Erbakan Hocamız bir söz söylerdi bu iktidar yetkilileri hakkında ; “Bunlar leblebici dükkanı bile işletemezler” diye. Evet yaşanan aynen budur. 16 yıldır “iyi oğul katar yer kötü oğul satar yer” atasözümüzde olduğu gibi var olanı sata sata, olmayanı da yapmaya yapmaya, vergiler ve dış borçla alınan paraları da ayağa kaldırmayan yatırımlara yatıra yatıra denizi tükettikleri ve karaya vurdukları için bu seçim kararını almışlardır. Tuvaleti 1, Simiti 2, LPG’yi 3, Dolar’ı 4, Euro'yu 5, Mazotu 5.5, Benzini 6, OHAL’i 7 ye getiren bu iktidar bu oranları bu seviyelerde de sabit tutamayacağını anladığı için daha fazla kan kaybetmeyeyim daha fazla erimeyeyim düşüncesiyle tabiri caizse denizden arta kalan bir kaç damla suyun köpüğüne sarılmıştır ve böylece erken seçim kararı almıştır. Buradan açıkça ifade ediyoruz ki korkunun ecele faydası yok; getirip anahtarları teslim edeceksiniz dedik, getirmediniz, inat ettiniz, kafanızı gözünüzü yardınız ve milletimize de yardıttınız. O zaman biz geliyoruz 24 Haziran’da anahtarları teslim alacağız. Milletimizi daha fazla o bir yaraya merhem bile olmayacak söylemlerinizle kandıramayacaksınız. Aziz milletimiz tarihinde ve geçmişinde bir ülke nasıl yönetilir, huzur, mutluluk, refah, adalet, selamet ve saadete nasıl ulaşılır sorularının cevaplarını projeli ve uygulamalı olarak ortaya koyan milli görüş hareketinin bugünkü tek temsilcisi Saadet Partisi’ne muazzam bir teveccüh göstermekte ve hızla desteğini artırmaktadır. 25 Haziran sabahında yaşanabilir bir Türkiye’ye, yeniden büyük Türkiye'ye ve yeni bir dünyaya ulaşmaya az kalmıştır. İnşaallah Saadet gelecek, yüzler gülecektir. Saadet kazanınca hiç kimse kaybetmeyecek herkes kazanacaktır.