Gökay Şimşek Devrimci İşçi Sendikalar Konfederasyonu’na(DİSK) bağlı Birleşik Metal İş Sendikası’nda örgütlü Demisaş ve Mefro- Wheels(Tekersan) işçileri Metal İşverenleri Sendikası(MESS) ile devam eden toplu iş sözleşmesinin sonuç vermemesi neticesinde alanlara indi. Birleşik Metal İş Sendikası Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu’nun aralarında bulunduğu yaklaşık 250 işçi akşam saatlerinde Belediye Çay Bahçesi önünde; “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz, inadına sendika inadına DİSK, MESS şaşırma sabrımızı taşırma” sloganları atarak ardından basın açıklaması düzenledi. Birleşik Metal İş Sendikası Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu, 7 milyon Asgari Ücretlinin bu ülkede açlık sınırının altında yaşadığına vurgu yaparak şunları söyledi: “Bizler terörist değiliz” Biz Bilecik’e temsilcilik açtıktan sonra burada nasıl sendikacılık yapılır onu hep birlikte gösteriyoruz.İşçi hakkı nasıl korunur, işçilerin mücadelesi nasıl verilir, sizler Bilecik’in bu meydanlarında izlerinizi bırakarak gösterdiniz. “Bugün asgari ücretin 2 bin 200 lira olması gerekir” Metal işçilerinin iş kolu mücadelesi ve sözleşme mücadelesi hep önemli olmuştur. Bakınız bu mücadele 1970’li yıllardan başlamıştır. 1970’li yıllarda çıkılan grevler ve o dönem alınan haklar bütün iş kollarına örnek olmuş ve altında da metal işçilerinin de imzasının olduğu her aşamada görülmüştür. Biz 12 Eylül’de de boyun eğmedik, 2010 yılına kadar verilen mücadelelerde hep yol gösterici olduk. Ama şunu gördük ki; Birleşik Metal İş Sendikası’nın üyeleri olarak artık bu düzen değişmeli, bu anlayış metal işçileri her açıdan, her dönemde geri götürüyor. İstediğimiz şudur arkadaşlar: Bugün asgari ücretin 2 bin 200 lira olması gerekir. Ama o 1300 liranın seçim vaatleriyle ortaya çıkartılması, aslında Türkiye’de hem dengeleri bozdu, hem de vahim bir durumu ortaya çıkarttı. Bunun neticesinde Türkiye’deki işçilerin yüzde 70’i asgari ücretin altında kaldı. Yani düşük Asgari Ücretin altında kalan milyonlarca işçinin varlığını o gün görülmüş oldu. “İstediğimiz zam 695 liradır” Sevgili arkadaşlar, özet olarak söylüyorum; bunun karşılığı şudur, ilk 6 ay için ikramiyeler dahil istediğimiz zam 695 liradır. Bu da yaklaşık yüzde 30’a tekabül etmektedir. Şimdi metal işçilerinin gerçeği şu: Pazartesi günü İstanbul’da metal işçilerinin talebini bilimsel temeller ışığında bir basın toplantısı ile açıklayacağız. Bu basın toplantısında işçilerin hangi durumda olduğunu bir kez daha patronların gözüne sokacağız. “Eğer ekonomi 11.01 büyümüşse biz payımızı isteriz” Biz diyoruz ki: Türkiye’nin en önemli sektörü, Türkiye’nin ekonomisini sırtlayan sektör, Türkiye’nin ihracatını sırtlayan sektör ve bu sektörde çalışan metal işçileri bu ücretlere lâyık değil. Daha geçen açıkladılar, yüzde 11.1 biz ekonomide büyümüşüz. Ekonomide büyüdüğümüzü biz hissedemiyoruz. Bunu hangi veriler ile yapıyorlar onu da bilemiyoruz. Eğer ekonomi 11.1 büyümüşse biz payımızı isteriz. Bugün açıklanan AGİ dâhil 1600 lira Asgari Ücret, Türkiye’de açıklanan yoksulluk ve açlık sınırının çok çok altındadır. Yani çalışan 7 milyon asgari ücretli bu ülkede açlık sınırının altındadır. Yoksulluk sınırı 5 bin 200 liradır. Metal işçileri, bugün sözleşmesinin tamamını alsa 2 bin 900 lira olur ve nerdeyse yoksulluk sınırının yarısını az geçen bir ücrete sahip olur. Bu mudur adalet? Bu mudur bu değerleri yaratan insanların ücretlerinin karşılığı? “Bilin ki gün gelir devran döner” 7 milyon Asgari Ücretlinin maaşı açlık sınırının altında. O beyefendilere soruyorum şimdi, asgari ücreti belirleyen emeklilerin maaşını yüzde 4-5 yapanlara soruyoruz, 1500 lira ile ay sonunu nasıl getireceğim diyen bir ailenin ruh halini bilebiliyor musunuz? Ey devletin o kurumları, ey milletvekilleri, ey o Türk İş’in Asgari Ücretteki temsil eden şahısları, ey Asgari Ücret Komisyonunda yer alan temsilciler, siz o 1500 lirayı hangi ölçülere göre belirliyorsunuz? Biz buradan çağrı yapıyoruz; size o 1500 lirayı vereceğiz 1 ay geçinin bakalım. Bu dönem itibariyle bize istenen ücretlerin karşılında söylenen şu oldu: "Siz fabrikaları mı batıracaksınız?, siz yabancı yatırımcıları mı kaçıracaksınız?, siz sermeye düşmanlığı yapıyorsunuz, siz diğer sendikalar gibi uslu durmuyorsunuz" gibi tehditler savurdular. Ama bilin ki gün gelir devran döner; bu haksızlıkları, bu hukuksuzlukları yapanlar mutlaka hesap verir.” Cumhuriyet Halk Partisi ve Vatan Partisi İl Yöneticilerinin de desteklediği, basın açıklaması sonrası işçiler sesiz bir şekilde dağıldılar.