<span style="font-size: 18px;"><span style="font-family: 'Times New Roman', serif; line-height: 115%;"><br /> </span></span> <p class="MsoNormal"><span style="font-size: 18px;"><span style="line-height: 115%; font-family: 'Times New Roman', serif;">CHP Bilecik İl Başkanlığı, eski AKP'li bakanlar Zafer Çağlayan, Erdoğan Bayraktar, Egemen Bağış ve Muammer Güler'in istifasıyla sonuçlanan 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonunda, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının takipsizlik kararı vermesine tepki gösterdi. Bilecik Adliyesinin önüne, üzerinde “Adaletin Kara Günü” yazan siyah bir çelen koyan partililer alınan kararı protesto ettiler. Burada bir konuşma yapan İl Başkanı Av. Çağatay Karaahmet, Türk adaletinde gelinen bu nokta nedeniyle çok üzgün olduklarını söyledi. Hakimin, savcının dini, mezhebi, ırkı olmaz” diyen İl Başkanı şöyle konuştu:<br /> <br /> <img src="/images/upload/image/2014%20Ekim/ch%201.png" width="580" height="387" alt="" /><br /> </span></span><span style="font-size:12.0pt;line-height:115%;font-family: "Times New Roman","serif""><o:p></o:p></span></p> <p class="MsoNormal"><span style="font-size: 18px;"><span style="line-height: 115%; font-family: 'Times New Roman', serif;">“Hukukun bir simgesi vardır. Elinde kılıç olan gözleri bağlı bir kadın. Gözlerinin bağlı olması tarafsızlığını gösterir. Kadın olması bağımsızlığını gösterir. Kılıç, verdiği cezanın caydırıcılığını gösterir. Terazi ise adaleti gösterir. Bugün bunların hangisi var? İşte gelinen nokta budur. Türkiye’de allak bullak ettikleri bütün kurumlar bir kenara ama adalet bir kenara. Hukuk bir kenara. Çok üzgünüz. Gelinen süreçte gerek HSYK’nın yapısıyla gerek hakim ve savcıların yapısıyla oynadılar. Hakimin, yargıcın, savcının siyasi görüşü olmaz, dini olmaz, mezhebi olmaz, ırkı olmaz, etnik kökeni olmaz. Kim olursa olsun onun gözleri bağlıdır. Düsturu hukuktur. Vicdanıyla hareket eder. Ama ne hala geldi görüyorsunuz. <br /> <br /> <img src="/images/upload/image/2014%20Ekim/ch%202.png" width="387" height="580" alt="" /><br /> <br /> Hakim ve savcılar siyasi görüşlerini deklare eder haline geldiler. Bu şekilde yargılama yapan bir kişinin önünde bağımsız yargılanacağınızı nasıl garanti edersiniz. O hakime, yargıca, savcıya nasıl güvenerek o kürsüye çıkıp yargılanabilirsiniz. Türkiye’de gelinen nokta budur. Yandaş hakim olsun, yandaş savcı olsun mücadelesi var. Bu hukukun içine düştüğü garabettir. Buradan bir kez daha söylüyorum, Türkiye’de bu takipsizlik kararlarıyla beraber adalet kara bir gün yaşamıştır. Amacımız bu konuya kamuoyunun dikkatini çekmektir. Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşlarının, bu coğrafyada yaşayan bütün yurttaşların dikkatini çekmektir. Halkımıza bir kez daha sesleniyorum; içine düştüğümüz bu garabetten yine sisin iradenizle kurtulacağız.” <br /> <br /> <img src="/images/upload/image/2014%20Ekim/ch%203.png" width="580" height="387" alt="" /></span></span><span style="font-size:12.0pt;line-height:115%;font-family: "Times New Roman","serif""><o:p></o:p></span></p>