GÜNDEM

GÜVENLİ VE KESİNTİSİZ ENERJİ İÇİN 10 MİLYAR DOLARLIK YATIRIM

Abone Ol

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, bir yandan yeşil dönüşümü hızlandırırken, bir yandan da yeşil dönüşüm teknolojilerini Türkiye'de gerçekleştirdiklerini belirterek, "Sanayimizin ve KOBİ'lerimizin temiz üretim ve döngüsel ekonomi yatırımlarını uygun maliyetle gerçekleştirmesi için 1 milyar dolardan fazla uluslararası finansmanı ülkemize kazandırdık." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayelerinde ve Birleşmiş Milletler iş birliğiyle düzenlenen "Sıfır Atık Hareketi: İnsan, Mekân , Dönüşüm" temasıyla düzenlenen Uluslararası Sıfır Atık Forumu kapsamında Bakan Kacır "Bakanlar Oturumu" ve “Daha Akıllı Atık: Yapay Zekâ Etkiyi Nasıl Artırıyor” oturumlarına katıldı.

Bakan Kacır, "Bakanlar Oturumu"nda yaptığı konuşmada, sıfır atık yaklaşımının farklı boyutlarıyla ele alındığı forumun sürdürülebilir bir gelecek yolunda yeni ufuklar açmasını temenni etti.

Erişilebilirlik kavramının beraberinde getirdiği kontrolsüz tüketim alışkanlıklarının çevre üzerinde her geçen gün artan bir baskı oluşturduğunu kaydeden Kacır şu ifadeleri kullandı:

SINIR TANIMAYAN SORUNLARA SINIRLARI AŞAN DAYANIŞMA: Yerkürenin en bakir coğrafyası, Antarktika'da dahi artık mikroplastiklere rastlıyor olmamız, daha fazla üretim, daha fazla tüketim anlayışı altında yerkürenin alarm verdiğini ispat ediyor. Döngüsel ekonomi modelini esas almak bir tercih değil gelecek nesillere karşı ahlaki bir sorumluluk ve ortak yükümlülüktür. Bu doğrultuda atılan ulusal adımlar çok kıymetli olmakla birlikte küresel ölçekte adil sorumluluk paylaşımı ve kararlı işbirliği tesis edilmeden hedeflerimize tam manasıyla ulaşmamız mümkün olmayacak. Sınır tanımayan sorunların reçetesi sınırları aşan dayanışmadır. Elbette çözüm yolunda geliştirecek yaklaşımların meşruiyet ve etkinlik kazanabilmesi için iki temel unsur esastır. Birincisi meselenin adalet temelinde ele alınmasıdır. Dünyanın belirli bölgelerinin sorumsuzca tükettiği, geri kalanının ise faturasını ödediği bir model ne adil ne de sürdürülebilirdir. Başarılı bir stratejinin ikinci önemli unsuru ise gelişmekte olan ülkelerin ekonomik ve sosyal dönüşümde ihtiyaç duyduğu finansmanlara erişim, teknoloji ve kapasite geliştirme altyapısı ihtiyaçlarının karşılanmasıdır.

DOĞAL KAYNAKLARDAN TAVİZSİZ, SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA MODELİ: Türkiye olarak kaynakların verimli kullanımı için atılan samimi uluslararası adımların her zaman destekçisi olduk. Adil, kapsayıcı ve ortak sorumluluk temelinde şekillenen her çabanın yanında yer aldık. Ulusal düzeyde de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımından asla taviz vermeden ülkenin sanayileşme ve kalkınmasını esas alan bir ekonomik model 23 yıldır Türkiye'de uygulanıyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak ekonomimizin tüm sektörlerinin sürdürülebilirlik ve verimli odaklı dönüşümü için diğer kurumlarımızla yakın işbirliği ve istişare içinde adımlar atıyoruz. Bu süreçte sanayi ve üretim sektörlerinde büyük bir dönüşüm ihtiyacı var. Bu anlayışla Yeşil Dönüşüm Destek Programı'nı hayata geçirdik. Bir yandan yeşil dönüşümü hızlandırırken bir yandan da yeşil dönüşüm teknolojilerini ülkemizde gerçekleştiriyoruz Sanayimizin ve KOBİ'lerimizin temiz üretim ve döngüsel ekonomi yatırımlarını uygun maliyetle gerçekleştirmesi için 1 milyar dolardan fazla uluslararası finansmanı ülkemize kazandırdık.

YEŞİL SANAYİ, SIFIR ATIK, SÜRDÜRÜLEBİLİR TÜRKİYE: Planlı sanayileşme atılımlarının kalbinde yer alan organize sanayi bölgeleri bünyesinde atıkların kaynağında azaltılması, geri kazanılması ve geri dönüştürülmesi ilkelerine dayanan entegre bir çevre yönetimi yaklaşımı oluşturduk. Gelecek dönemde yeşil ve döngüsel ekonomiye girişi sağlayarak sanayi kaynaklı karbon emisyonlarını azaltmak en önemli hedeflerimizden biri. Sıfır atık yaklaşımı 2030 sürdürülebilir kalkınma gündeminin ayrılmaz bir parçası. Kısa sürede yerelden küresel yayılan güçlü bir vicdan çağrısına dönüştü. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak sıfır atık vizyonunu üretim süreçlerine ve AR-GE politikalarına entegre etmeyi sürdüreceğiz. Doğa ile uyumlu, kaynakları verimli kullanan, dengeli, kapsayıcı ve fırsat eşitliğini önceleyen yeni projelerle sürdürülebilir kalkınmamızın güçlü zeminini korumaya devam edeceğiz.

BAKAN KACIR “DAHA AKILLI ATIK: YAPAY ZEKÂ ETKİYİ NASIL ARTIRIYOR” OTURUMUNDA KONUŞTU

“Daha Akıllı Atık: Yapay Zekâ Etkiyi Nasıl Artırıyor” oturumunda da konuşan Bakan Kacır, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da yenilikçi teknolojileri, kaynakların etkin ve verimli kullanımı için Türkiye’de geliştirmeye devam edeceklerini söyledi. Kacır, bu alanda 10 milyar dolarlık yatırımın hayata geçirileceğini açıkladı.

ATIKLARIN MALİYETİNİ DAHA YIKICI HİSSEDİYORUZ: İnsanlık asırlar boyunca ilerlemeyi yalnızca büyüme rakamlarında, kalkınmayı ise tüketim artışında aradı. Bu anlayış doğayla kurulan kadim dengeyi zedeledi, toprağın bereketini ve havanın temizliğini örseledi. Okyanusların ortasında biriken atık dağları ve atık adaları ölçüsüz tüketimin inkâr edilemez sonucudur. Her yıl ürettiğimiz yaklaşık 2 milyar ton atığın ekonomik, çevresel ve sosyal maliyetlerini gün geçtikçe daha yıkıcı şekilde hissediyoruz. Geniş bir alanda etkisini gösteren bu ağır yükün faturasını yalnızca bizler değil maalesef gelecek nesiller de ödeyecek.

SIFIR ATIĞI ESAS ALAN BÜTÜNCÜL BİR ANLAYIŞ ZORUNLULUK: Kalkınmanın sadece üretime ve tüketime indirgenen dar tanımlara hapsedilmediği, sıfır atığı esas alan bütüncül bir anlayış tercihten öte mutlak bir zorunluluktur. Mevcut tablodaki kısır döngüden ancak israfı azaltan, döngüselliği ve verimliliği esas alan akıllı çözümler geliştirerek, üreterek ve bu çözümlerin kullanımını yaygınlaştırarak kurtulabiliriz. Teknolojide yaşanan çığır açıcı gelişmeler, üretim modellerinden bireysel yaşam pratiklerimize kadar her alanda kapsamlı ve derin bir yeniden yapılanmayı beraberinde getirirken, sürdürülebilir kalkınmayı mümkün kılacak sağlam bir zemin oluşturuyor.

SIFIR ATIK YOLCULUĞUNUN ANAHTARI YAPAY ZEKA: Dijital devrim olarak adlandırılan teknoloji odaklı dönüşüm, günümüzde Yapay zekâ teknolojilerinin öncülüğünde hayat buluyor. Sıfır atığa erişim için ihtiyaç duyduğumuz sistematik dönüşüm Yapay zekâ için eşsiz bir uygulama alanı sunuyor. Yapay zeka, döngüsel ekonomi ve sıfır atık hedefleri için gerekli olan karmaşık veri süreçlerini yönetmede, karar alma mekanizmalarını daha kolay hale getirmede ve kaynak verimliliğini artırmada anahtar bir rol üstleniyor. Yapay zekâ teknolojileri kamusal fayda odaklı yapılardan ziyade ticari kazancı maksimize etme hedefiyle çalışan teknoloji firmalarının öncülüğünde şekilleniyor. Veri sahipliği, altyapı ve insan kaynağında ülkeler arasındaki eşitsizliklerle Yapay zekâ bu alanda hegemonya kurmak isteyen ülkeler için kuvvetli bir enstrümana dönüşebilir.

GÜVENLİ VE KESİNTİSİZ ENERJİ İÇİN 10 MİLYAR DOLARLIK YATIRIM: Milli Teknoloji Hamlesi'ni hayata geçiren, bilimde ve teknolojide iddia sahibi bir ülke olarak hedefimiz, Türkiye'nin Yapay zekâ teknolojilerinin geliştirilmesi ve uygulanmasında dünyanın önde gelen oyuncuları arasında yer almasını sağlamaktır. Türkiye'nin Yapay zekâ temelli dönüşüm sürecinden en ileri düzeyde fayda sağlayabilmesi için insan kaynağını ve girişimcilik ekosistemini bütüncül bir yaklaşımla destekliyoruz. Yapay zekâ teknolojilerinin yüksek işlem gücüyle etkili biçimde üretilebilmesi, uygulanabilmesi ve verimli sonuçlar doğurabilmesi için gerekli altyapıyı da inşa ediyoruz. 10 milyar doları aşan yatırımın hayata geçeceği güvenli ve kesintisiz enerji altyapısına sahip veri merkezi bölgeleri kuracağız.

TÜRKÇE BÜYÜK DİL MODELİNİ İNŞA EDİYORUZ: Ekonomiye doğrudan katma değer sağlayacak Türkçe büyük dil modelini özel sektör ve akademiyle birlikte inşa ediyoruz. Yapay zekâ alanında uzmanlık eğitimleri yaygınlaştırıyor, insan kaynağımızı güçlendiriyor, mevcut çalışanlarımızı mesleklerin dönüşümüne hazırlıyoruz.

YENİLİKÇİ TEKNOLOJİLERİ TÜRKİYE'DE GELİŞTİRMEYE DEVAM EDECEĞİZ: Sıfır atık vizyonunu üretim süreçlerine ve araştırma geliştirme politikalarına entegre etmeyi sürdüreceğiz. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da yenilikçi teknolojileri kaynakların etkin ve verimli kullanımı için Türkiye'de geliştirmeye devam edeceğiz. Teknolojinin adil, şeffaf, vicdan ve merhamet değerleri ışığında insanlık yararına kullanımının savunmacısı olmayı sürdüreceğiz.

Çok sayıda ülkeden katılımın olduğu forum, 118 uluslararası partner kuruluş, belediye başkanları, büyükelçiler ve BM, UN-Habitat, UNEP ile BM Kalkınma Programı (UNDP) gibi uluslararası kuruluşların üst düzey temsilcileriyle dünyanın dört bir yanından liderleri, akademisyenleri, özel sektör temsilcilerini, sivil toplum kuruluşlarını, aktivistleri ve karar vericileri buluşturdu.