AK Parti Kadın Kolları Başkanlığı, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla kapsamlı bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada, kadına yönelik şiddete karşı mücadelenin yalnızca bir güne sığdırılamayacak kadar önemli olduğu vurgulanarak, bu meselenin “kadının onurunu, ailenin birliğini ve milletin dirliğini koruma davası” olduğu ifade edildi.
“Kadına yönelik şiddet kimden gelirse gelsin, asla kabul edilemez bir insanlık suçudur.” Açıklamada, kadına yönelik şiddete sıfır tolerans ilkesinin altı çizilerek, AK Parti’nin 23 yıllık iktidarı boyunca bu alanda önemli adımlar attığı belirtildi. 6284 sayılı Kanun’un çıkarılması, elektronik kelepçe uygulaması, koruma tedbirlerinin hızla uygulanması, barınma ve psikososyal destek mekanizmalarının yaygınlaşması gibi düzenlemelerin bu mücadelenin temel taşları olduğu vurgulandı.
“Bu mücadele artık güçlü, kurumsal bir devlet politikasıdır.” Cumhurbaşkanlığı Genelgeleri, On İkinci Kalkınma Planı ve Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Koordinasyon Kurulu gibi yapılarla mücadelenin kurumsallaştığı ifade edildi. ŞÖNİM’ler, kadın konukevleri, ALO 183 Hattı, ASDEP saha çalışmaları ve KADES uygulamasının kadınların hayatını doğrudan koruyan somut mekanizmalar olduğu dile getirildi.
KADES uygulamasının 8 milyon 990 bin kadın tarafından indirildiği ve kolluk kuvvetlerinin ihbarlara ortalama 6 dakika gibi kısa sürede müdahale ettiğine işaret edildi.
“Biz kâğıt üzerinde değil, sahada mücadele ediyoruz.” AK Parti Kadın Kolları’nın 81 il ve 922 ilçede yürüttüğü farkındalık faaliyetleri, saha çalışmaları ve destek mekanizmalarının önemine dikkat çekildi. KADEM iş birliğiyle 81 ilde başlatılan “Güven Toplumunun İnşası” ve “İki İnsan” eğitim programlarının şiddetsiz toplum hedefi doğrultusunda sürdürüleceği ifade edildi.
Açıklamada, kadının güçlendirilmesinin şiddetle mücadelenin en etkili yollarından biri olduğu belirtilerek, kadın istihdamındaki artış, girişimcilik oranları ve siyasetteki temsile yönelik kazanımlar paylaşıldı.
“Şiddete karşı ses çıkarmak hepimizin sorumluluğudur.” Kadına yönelik şiddetin bir zihniyet sorunu olduğu vurgulanarak, erkeklere çağrıda bulunuldu: “Evde, işte, sokakta, sosyal medyada… Şiddete karşı susmayın, ‘dur’ deyin.”
Gazze, Doğu Türkistan ve Ukrayna’da kadın ve çocuklara yönelik saldırılar da lanetlenerek uluslararası topluma harekete geçme çağrısında bulunuldu.
Açıklama şu ifadelerle son buldu:
“Hiçbir kadın kendisini çaresiz hissetmeyene kadar, bu ülkede kadına yönelik şiddet tamamen sona erene kadar mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Tüm kadınlara sesleniyoruz: Yalnız değilsiniz.”
