Her yıl milyonlarca insanın yaşamını kaybetmesine neden olan kalp ve damar hastalıkları, sadece bir sağlık sorunu değil, yaşam kalitesini derinden etkileyen küresel bir kriz olarak biliniyor.
Bilecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. İsa Ardahanlı, Dünya Kalp Gününde kalp sağlığının önemine dikkat çekerek şu değerlendirmelerde bulundu:
“Kalp hastalıkları, önlenebilir ve yönetilebilir bir kader değildir. Yaşam tarzımızı değiştirerek kalbimizin ritmini koruyabilir, hayatımızı daha uzun ve sağlıklı yaşayabiliriz. Unutmayın, kalbiniz sadece vücudunuzu değil, hayatınızı da ritimde tutar. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, her yıl yaklaşık 20 milyon kişi kalp ve damar hastalıkları nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre ise 2024 yılında ülkemizde gerçekleşen 490 bin ölümün yaklaşık %28’i kalp ve damar hastalıklarından kaynaklanmıştır. Ülkemizde yapılan son araştırmalara göre, 15 yaş üzeri bireylerde kalp-damar hastalığı sıklığı %7’ye ulaşmış durumda ve bu oran yaş ilerledikçe artmaktadır. Kalp hastalıkları yalnızca ileri yaşları değil, genç bireyleri de tehdit etmektedir.''
Risk Faktörleri Tanımlanmalı ve Yönetilmeli
Doç. Dr. Ardahanlı, kalp-damar hastalıklarının gelişiminde en önemli rolü oynayan faktörleri şöyle sıralıyor: ''Hipertansiyon; yüksek kolesterol (dislipidemi); diyabet; obezite; fiziksel hareketsizlik; tütün ve tütün ürünleri kullanımı; sağlıksız beslenme; sürekli stres. Bu risk faktörleri erken dönemde fark edilip kontrol altına alındığında, kalp krizi, inme ve ani ölümlerin büyük oranda önüne geçilebilir. Yapılan bilimsel çalışmalar, düzenli fiziksel aktivite ve dengeli beslenmenin kalp hastalıklarını %30-40 oranında azaltabileceğini açıkça ortaya koyuyor.
Aile Hekiminize Başvurun, Riskinizi Öğrenin
Sağlık Bakanlığı’nın hayata geçirdiği “Türkiye Kalp-Damar Hastalıkları Önleme ve Kontrol Programı” kapsamında, 40 yaş ve üzeri bireyler için “kardiyovasküler risk değerlendirmesi” aile hekimliklerinde uygulanmaya başlamıştır.
Bu uygulama ile yılda en az bir kez yapılan değerlendirmeler sayesinde bireylerin önümüzdeki 10 yıl içinde kalp-damar hastalığı nedeniyle yaşamını kaybetme riski belirlenmektedir. Elde edilen bulgular, kişiye özel koruyucu tedbirlerin planlanmasına olanak tanımaktadır. 2025 yılı itibariyle 662 bin vatandaşın kardiyovasküler riski tespit edilmiş, bu bireyler aile hekimleri tarafından düzenli olarak izlenmeye başlanmıştır.
Bu Yılın Teması: “Hiçbir Ritmi Kaçırmayın
Dünya Kalp Federasyonu tarafından bu yılki tema, kalp sağlığının önemini vurgulamak amacıyla “Hiçbir Ritmi Kaçırmayın” olarak belirlenmiştir. Bu tema ile, kalbin ritmini korumanın hayatın ritmini de korumak anlamına geldiği vurgulanmaktadır.
Sağlıklı Kalp İçin 9 Altın Kural: Sağlıklı ve dengeli beslenin, günde en az 1.5-2 litre su tüketin, her gün en az 30 dakika fiziksel aktivite yapın, sigara ve tütün ürünlerinden kesinlikle uzak durun, alkol kullanımını sınırlandırın veya bırakın, aile hekiminize başvurarak kardiyovasküler risk değerlendirmenizi yaptırın, sağlıklı hayat merkezlerini ziyaret ederek yaşam danışmanlığı alın, herhangi bir kalp hastalığınız varsa kontrollerinizi aksatmayın, ilaçlarınızı doktorunuzun önerdiği şekilde düzenli kullanın.
Doç. Dr. İsa Ardahanlı son olarak şu çağrıyı yaptı:
''Bugün, kalbinizin sesini dinleme günü. Aileniz, sevdikleriniz ve kendi sağlığınız için bir adım atın. Kalbinizi koruyun, hayatın ritmini kaçırmayın.”