CHP'nin Milli Eğitim Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, "Eğitim Buluşmaları" kapsamında açıklamalarda bulundu. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e Bilecik’ten çağrıda bulunan Özçağdaş, ‘Sayın Bakan, eğer mülakatlar için Danıştay kararını beklemek doğru ise Türkiye Yüzyılı Maarif modeli için de bekleyiniz.’ dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi Milli Eğitim Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, CHP'nin eğitim alanındaki sorunlara dikkat çekmek için farklı illerde düzenlediği  "Eğitim Buluşmaları" kapsamında Bilecik’e geldi. Özçağdaş, Vadi Park Sosyal Tesisleri'nde düzenlenen programda eğitimcilerle ve vatandaşlarla biraraya gelerek Türkiye’deki eğitim sistemi üzerinde fikir alışverişinde bulundu.

Toplantıya;  Bilecik Milletvekili ve CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Tüzün, Bilecik Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı, Bayırköy Belediye Başkanı Aykut Dilsiz, CHP İl Başkanı Ali Özdemir, CHP Merkez İlçe Başkanı Melih Karaçam, eğitimciler, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, muhtarlar ve vatandaşlar katıldı.

Programın ardından basın açıklaması yapan Özçağdaş, öğretmen meslek kanununu da içerisine alan personel kanunu çalışmasının yapılmasını istedi. Seçim öncesinde vaat edilen mülakatların kaldırılmamasına ilişkin konuşan Özçağdaş, ‘Türkiye’ye verdiğiniz sözü tutun. Mülakatları bir değerlendirme aracı olmaktan çıkarın. KPSS sonuçları ile 1 gün içerisinde tüm öğretmenleri atayın.’ dedi. 

“PERSONEL KANUNU ÇALIŞMASININ YAPILMASININ TEKLİF EDİYORUM”

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e Bilecik’ten seslenen Özçağdaş, Türkiye Yüzyılı Maarif modeli uygulamasının hayata geçirilmesinde "Danıştay’ın kararını bekleyin" çağrısında bulundu. Özçağdaş, yaptığı açıklamada şunları aktardı:

“Bilecik, ülkemizin güzel ve sosyal demokratlar tarafından yönetilen kentlerinden bir tanesi. Burada eğitimciler, akademisyenler, sivil toplum örgütü temsilcileri, muhtarlar ve vatandaşlarımızla verimli bir toplantı gerçekleştirdik. Eğitimin çok farklı boyutları var. Okul öncesi eğitimden yüksek öğretime kadar. Bilecik’teki eğitimciler de bize çok sayıda geri bildirimde bulundular.

Her kentin kendine özgü sorunları olduğu gibi ortaklaşan sorunlar da var. Dile getirmek istediğim ilk konu; öğretmenlik mesleğinin kanun teklifinin mecliste durmasından bu yana Milli Eğitim Bakanlığımızın hiçbir şekilde harekete geçmiyor olmasıdır. Sayın Milli Eğitim Bakanına yoğun gelen tepkiler sonrasında meclisteki görüşmeleri 22’nci maddede durdurulmuş olan kanun teklifinin öğretmenlerimizin sorunlarını çözmediğini, hemen her toplum kesiminden ve her sendikadan ağır eleştiriler aldığını öğretmenlik mesleği kanun teklifi olduğu için sadece öğretmenlerin ve özellikle atanmayan öğretmenlerin süreçlerine ilişkin maddelerle dolu olduğu oysa eğitim sistemi içerisinde; şube müdürlerimizin, okul müdürlerimizin, temizlik görevlilerimizin, şu anda yok ama olması gereken güvenlik görevlilerimizin ve sağlık görevlilerimizin de bir meslek olarak var olduğu kapsamlı bir personel kanuna ihtiyacımız olduğunu dile getirmiştim.

Buradan Sayın Milli Eğitim Bakanına Bilecik’ten bir kez daha çağrıda bulunuyorum. Sayın Bakan, arzu ediyorsanız Cumhuriyet Halk Partisini dahil etmeyerek tüm eğitim sendikalarımızı ayırt etmeksizin davet ediniz. Eğitim fakültesi dekanlarını, ilgili meslek kurumlarını davet ediniz. Kapsamlı bir meslek kanunu yapmak için önümüzde bulunan sürede faydalanarak milli eğitimin büyük bir ekosistem olarak yaşadığı sorunları ele alan kapsamlı bir kanun teklifi hazırlanmasını sağlayınız.

Sayın Bakan böyle bir çalıma yaparsa, tüm eğitim bileşenlerini dahil ederse buradan bir konsensüs çıkarsa biz de buna destek vermeye hazırız. Yaz aylarının bir kısmını kaybettik ama hala zamanımız var. Bugün 28 Ağustos ve meclis 1 Ekimde açılacak. Önümüzdeki çok uzun zaman var. Tüm eğitim bileşenlerinin üzerinde ittifak ettiği bir öğretmenlik mesleği kanun teklifini de içerisine alan bir personel kanunu çalışmasının yapılmasının burada tekrar teklif ediyorum.

“MÜLAKATLARI BİR DEĞERLENDİRME ARACI OLMAKTAN ÇIKARIN”

Sayın Milli Eğitim Bakanı, CHP ve bazı sendikaların mevcut iktidar partisinin bizzat Cumhurbaşkanı ve Bakan düzeyinde yapmayacakları iddia ettikleri mülakatı yapmaya karar vermeleri  üzerine açtığı yürütmeyi durdurma talepli davayı beklediklerini dile getirdi.

Sayın Bakan, açıklamasında alınacak yargı sonucuna göre atamaların yapılacağını söyledi. Sayın Bakan ve sayın Cumhurbaşkanına seslenmek istiyorum. 11 Nisan 2023 tarihinde partinizin aday tanıtım toplantısında Türkiye’nin gözünün içine baka baka mülakatı kaldırıyoruz dediniz. Dönemin Bakanı Mahmut Özer, 12 Mayıs 2023 tarihinde mülakatları kaldırdık artık sadece KPSS ile öğretmen alacağız’ dedi. Ama maalesef mevcut bakan sanki Adalet ve Kalkınma Partisi seçime giderken 1 milyonu aşan öğretmenimizin oylarını almak için söylemiş olduğu bu vaadi tamamen unutmuş görünüyor.

Sayın bakana söyleyeceğim 2 şey var. Birincisi, siyaset vaatler ve sözler üzerindedir. Sayın Cumhurbaşkanı ve Cumhur İttifakının verdiği sözleri mutlaka tuttuklarına ilişkin beyanlarını da not etmek istiyorum. Türkiye’ye verdiğiniz sözü tutun. Mülakatları bir değerlendirme aracı olmaktan çıkarın. KPSS sonuçları ile 1 gün içerisinde tüm öğretmenleri atayın. Danıştay sonucunu beklemenize gerek yok.

“TÜRKİYE’Yİ BU CENDERENİN İÇERİSİNE SOKMAYIN”

İkinci olarak, Danıştay kararını beklediğiniz için öğretmen atamalarını yapmadığını söylediniz. Partinizin seçim sloganına adını koyduğunuz Türkiye Yüzyılı Maarif modelinin de Danıştay’da yürütmeyi durdurma talebini ile açılmış bir dava var. Ama onu bekletmiyorsunuz. Öğretmen atamalarında Danıştay’ı beklediğinizi dile getiriyorsunuz, Ama Türkiye Yüzyılı maarif modelini yangında mal kaçırır gibi, hiçbir pilot çalışması yapılmadan okul öncesi, 1 ve 9’uncu sınıflarda çocuklarımızı deneysel bir sürece sokma telaşı içerisindesiniz. Yüzbinlerce öğretmene eğitim verdiğinizi, süratle ders içeresilerini oluşturmaya çalıştığınızı söylüyorsunuz. Danıştay’ın bu konudaki kararını da bekleyin. Türkiye’yi bu cenderenin içerisine sokmayın. Sonuç ne olursa olsun, hazırladığını programın pilot çalışmalarını yaparak deneme okullarında sonuçları alın. Maalesef Milli Eğitim Bakanlığının her konuda birbirinden tutarsız politikalarıyla karşı karşıyayız.

Sayın Bakana buradan çağrı yapıyorum. Sayın Bakan eğer mülakatlar için Danıştay kararını beklemek doğru ise Türkiye Yüzyılı Maarif modeli için de bekleyiniz. Türkiye’yi dünyada örneği görülmemiş şekilde hiçbir pilot çalışması yapılmamış böyle bir eğitim modelinin içerisine sürüklemeyin."

Kaynak: KORKMAZ KESİK