Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanlığında gerçekleştirilen toplantıda, Bilecik ve Bozüyük yanı sıra Cumhuriyet Halk Partisi tarafından deprem bölgesi için yapılan çalışmalar hakkında kamuoyunu bilgilendirici açıklama yapıldı.

İl Başkanlığında yapılan toplantıya; Milletvekili Yaşar Tüzün, İl Başkanı Mehmet Metin Yaşar, Belediye Başkan V. Melek Mızrak Subaşı, Bozüyük Belediye Başkanı Mehmet Talat Bakkalcıoğlu, Merkez İlçe Başkanı Berna Pamukcu, belediye başkan yardımcıları ve partililer katıldı.

Depremde hayatını kaybedenler anısına bir dakikalık saygı duruşunun ardından başlayan toplantıda İl Başkanı Mehmet Metin Yaşar, yapılan çalışmalar yanı sıra depreme müdahalede yaşanan eksiklik ve yanlışlıklar hakkında konuştu.

Yaşanan son büyük depremin ardından “depreme hazırlıksız bir ülke olduğumuzu fark ettik” diyen Yaşar, Devlet imkanlarının deprem bölgelerine çok geç intikal etmesini eleştirirken, Kızılay’ın para ile çadır satmasına da tepki gösterdi.

İl Başkanı Yaşar, şöyle konuştu:

“Hepinizin bildiği gibi 6 Şubat'ta Asrın felaketi diyebileceğimiz 2 büyük deprem yaşadık ve bu depremde ne kadar hazırlıksız bir ülke olduğumuzu hepimiz yaşayarak gördük. 99 depreminden bu yana 24 yıl geçmesine rağmen, hala ülke olarak deprem bölgesinde olmamıza rağmen hiçbir önlemin alınmadığını hepimiz üzüntüyle müşahede ettik. Gerek fiziki olarak depreme hazırlıklı değildik, gerekse bu afetlerde mağdur olan yurttaşlarımızın yardımına koşacak olan organların da ne kadar hazırlıksız olduğunu hep birlikte gözlemledik. Kızılay olsun, AFAD gibi kuruluşlar olsun, bunların depremden günler sonra ancak deprem bölgesine gittiklerini hepimiz üzüntüyle müşahede ettik.

“BİZLERİN YARDIMIYLA KURULAN KIZILAY, AFET BÖLGESİNDE ÇADIR SATIYOR”

Şimdi bu Adalet ve Kalkınma Partisi iktidara geldiğinde şöyle demişti; biz bu ülkeyi şirket gibi yöneteceğiz ve bunun bir şirket gibi yönetilme anlayışının Kızılay'da AFAD'da nasıl bir yer aldığını hepimiz gördük.

Bizlerin yardımıyla kurulan Kızılay, afet bölgesinde çadır satıyor ve bunu belgelemiş. AFAD'a parayla çadır satıyor. Buradaki mağdurlara ilaç vereceğim diyen Eczacılar Odasına dahi parayla çadır satmış, belgeli bunlar. Bu çadırların tanesini 140 bin liradan satmış. Eczacılar odası 800.000 küsür Kızılay'a para vererek oradaki Sahra hastanesine veya ilaç deposunu koyabilmişlerdir. İşte bu tek adama dayalı rejimin bu ülkeyi getirdiği hali hep birlikte müsaade etmiş oluyoruz.

“ARTIK YARALARI SARMA ZAMANI”

Artık yaraları sarma zamanı ve biz bu depremden sonra Cumhuriyet Halk partili örgütler olarak belediyelerimiz olarak ne gerekiyorsa onların yanında olmak konumunu büyük gayret gösterdik. Belediyelerimizin öncülüğünde, özellikle ilçe başkanlarımın öncülüğünde Bilecik'te kongre merkezinde toplanmış akın akın yardımları görünce çok duygulandım.

“TÜRK HALKININ NASIL KENETLENEBİLDİĞİNİN EN GÜZEL ÖRNEĞİNİ YAŞADIK”

 İnsanların  neler getirdiğini, karınca gibi acaba nasıl katkıda bulunabileceğini bizzat yaşayan bir insan olarak çok duygulandım, hala da duygulanıyorum, Sonuçta devlet yok arkadaşlar ama halkın, halkımızın Türk halkının böyle durumlarda nasıl kenetlenebildiğinin en güzel örneğini biz de bundan sonra yaşadık.

“DEVLETE GÜVENMEDİKLERİ İÇİN YARDIMLARI BİZLERE GETİRDİLER”

 İlçe başkanlarımızın ilçelerden topladıkları malzemeleri devlete güvenmedikleri için direkt de bizim belediyemiz ile irtibat kurdular ve belediyemize, belediyelerimize akın akın bu yardımlar geldi. Ben bu vesile ile Bilecik halkına bu süreçte göstermiş olduğu büyük fedakarlıktan dolayı bir kez daha teşekkür ediyorum. Tabii ki bu yaraları sarmak çok kolay değil, çok zor çünkü asrın felaketi. 10 ilimizi etkiledi. 13 milyon yurttaşımız etkilendi ve bundan sonra da oralardan gelen yurttaşlarımız var

“YARDIMLARIN DEVAM ETMESİNİ TALEP EDİYORUZ”

Bundan sonra yapacağımız görev, öncelikle buradakileri misafir olarak addediyoruz. Onların tüm ihtiyaçlarını gidermek noktasında yine yurttaşlarımızın büyük bir özveriyle bu yardımları kesintisiz devam ettirmelerini özellikle istiyoruz. Başkanlıklarımıza yapabilirler. Bunlar kesinlikle nokta olarak gerçek ihtiyaç sahiplerine gittiklerinden de emin olabilirler.”

Editör: BETÜL KESİK