Bilecik’in TOKİ bölgesinde yaşayan 55 yaşındaki Ayten Yıldırım, hiçbir eğitim almamasına rağmen kendi emeği, azmi ve hayal gücüyle ürettiği sanat eserleriyle görenleri büyülüyor. Küçük yaşlardan bu yana eline geçen her malzemeyi bir sanata dönüştüren Yıldırım, bugün evinin verandasında kurduğu küçük sergisinde, doğanın kalbinden topladığı taşları, ağaç dallarını, kumaş parçalarını ve atıkları yeniden hayat bulduğu objelere dönüştürüyor.

(Manşet) Bi̇r Kadinin Emeği̇, Bi̇r Köyün Umudu Oldu 5326

Her biri farklı bir hikâye taşıyan anahtarlıklar, abajurlar, minderler, tablolar, saksılar ve mumluklar, onun ellerinde birer sanat eserine dönüşüyor. Dağlardan topladığı taşlar, ormanlardan bulduğu dallar, denizden çıkardığı çakıllar... Her biri Ayten Yıldırım’ın sabrıyla, sevgisiyle ve içten gelen sanat duygusuyla yeniden şekilleniyor.

Hayatını güzelliğe ve üretmeye adayan Ayten Yıldırım, sanat yolculuğunu şu sözlerle anlatıyor “3-5 yıldır bu işlerle uğraşıyorum. Kendimi hobiye verdim, bana terapi gibi geliyor. Hem ruhumu dinlendiriyor hem de insanlara ilham oluyorum. Dağdan, ormandan bulduğum parçaları bir araya getirip farklı objeler yapıyorum. Eski bir nar ağacını damacana şişesiyle birleştirip çiçek objesi haline getirdim. Kumaş artıklarından kırlent, iplerden çanta yaptım. Hiçbirini satın almadım, hepsini doğadan ve elimdeki malzemelerle yaptım.”

Yıldırım’ın en beğenilen eserleri arasında yer alan taş oyma mumluklar, eski çağların izlerini modern bir dokunuşla günümüze taşıyor. Kendi elleriyle yonttuğu taşlardan yaptığı mumluklar ve saksılar, sade ama etkileyici bir güzellik sunuyor.

Sanat yolculuğuna çocuk yaşta başladığını anlatan Ayten Yıldırım, yeteneğini kendi çabasıyla geliştirmiş “Çocukluğumda resim yapmayı çok severdim. Öğretmenim bazen kızardı ama ben karakalemle başladım. Yıllar sonra tuvale renkli boyalarla tablolar yaptım. Bu konuda hiçbir eğitim almadım. Her şeyi kendi kendime öğrendim. Yeteneğim ve azmimle başardım.”

(Manşet) Bi̇r Kadinin Emeği̇, Bi̇r Köyün Umudu Oldu 5324

Yıldırım’ın sanatla tanışması, çocukluk yıllarında izlediği Karagöz ve Hacivat oyunlarıyla olmuş. O gün eline aldığı küçük bir kuklayla başlayan merak, bugün bir yaşam biçimine dönüşmüş. “Elime küçücük bir kukla almıştım. Oyunlardan çok etkilenmiştim. Kendime kukla yaptım, mahalledeki komşular izlerdi beni. Kuklaları konuştururdum. O gün bugündür ne bulduysam ondan bir şeyler yapmaya çalıştım. Yaş 55 olunca artık içimde biriktirdiklerimi hayata geçirmeye karar verdim.”

Ayten Yıldırım, sanatın insan ruhuna iyi geldiğini vurguluyor. “Dedikodu yapmaktansa böyle şeylerle uğraşmak daha güzel. Bir şeyler yaptıkça kendini keşfediyorsun. İnsan üretmenin hazzını yaşadıkça huzur buluyor. Bu bana terapi gibi geldi.”

ÇUKURÖREN’DE BÜYÜK İLGİ GÖRÜYOR

Ayten Yıldırım’ın el emeğiyle ürettiği eserler, artık Çukurören Köyü’nde de sergileniyor. Bu kez yalnız değil, köyün kadınları da onun yanında. “Köye ilk geldiğimde büyülendim. Çay ocağını Ayşe Hanım çalıştırıyor, doğal suyla çay demliyor. O çayı içerken ilham geldi. Dedim ki ‘Bu köyü kadın dayanışmasıyla güzelleştirelim.’ Herkes elinden geleni yaptı. Muhtarımız çivi çakmama kadar yanımdaydı. Tabloları asmamda bile yardım ettiler. Gerçek bir yardımlaşma örneği yaşandı.”

Yıldırım’ın çay ocağında sergilenen eserleri, köyü ziyaret eden fotoğrafçıların ve turistlerin ilgi odağı haline geldi. Biberiyle meşhur köye gelen misafirler, artık Ayten Yıldırım’ın doğadan doğan sanat eserlerini de görmek için uğruyor.

BİR KADININ EMEĞİ, BİR KÖYÜN UMUDU OLDU

Ayten Yıldırım, sadece taşları değil, yürekleri de şekillendiriyor. Onun azmi, el emeği ve doğaya duyduğu sevgi, kadın dayanışmasının en güzel örneklerinden birine dönüştü. Küçük bir verandadan başlayan bu hikâye, şimdi bir köyü güzelleştiriyor, insanlara ilham veriyor. Her bir taşta sabır, her bir ipte umut, her bir eserde bir kadının emeği var. Ayten Yıldırım’ın hikâyesi, üretmenin yaşı yok, ilhamın sınırı yok diyen tüm kadınlara armağan.

(Manşet) Bi̇r Kadinin Emeği̇, Bi̇r Köyün Umudu Oldu 5319(Manşet) Bi̇r Kadinin Emeği̇, Bi̇r Köyün Umudu Oldu 5320(Manşet) Bi̇r Kadinin Emeği̇, Bi̇r Köyün Umudu Oldu 5322(Manşet) Bi̇r Kadinin Emeği̇, Bi̇r Köyün Umudu Oldu 5321(Manşet) Bi̇r Kadinin Emeği̇, Bi̇r Köyün Umudu Oldu 5325(Manşet) Bi̇r Kadinin Emeği̇, Bi̇r Köyün Umudu Oldu 5323

Kaynak: EMİNE TÜRKSOY