Osmanlı Devleti'nin kurucuları Osmangazi ve Şeyh Edebali’yi anma ile Bilecik’in fethinin 726. yılı, Bilecik Valiliği himayelerinde ve İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü koordinasyonunda düzenlenen etkinliklerle coşku içinde kutlandı.

Kutlamalar, Cumhuriyet Meydanı’ndan başlayan ve Şeyh Edebali Türbesi Külliyesi’nde sona eren “Fetih Yürüyüşü” ile başladı. Şeyh Edebali Külliyesi’ndeki tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından Kur’an-ı Kerim tilavetiyle devam etti. Günün anlam ve önemine ilişkin konuşmalarda Bilecik’in tarihî ve kültürel mirasına vurgu yapıldı.

VALİ AYGÖL: “KÜLLİYEYİ HAK ETTİĞİ HALE GETİRMEK İÇİN BÜYÜK BİR ÇALIŞMA İÇİNDEYİZ”

Programda konuşan Bilecik Valisi Şefik Aygöl, Şeyh Edebali Türbesi'nin bulunduğu alanın adının "külliye" olarak değiştirildiğini hatırlatarak, " Birlikte çok güzel işlere başladık, devam ediyoruz. Fakat çok önemli bir işimiz var. Bulunduğumuz konum çok önemli. Burasının ismini sene başında aldığımız bir kararla Şeyh Edebali Türbesi’nden Şeyh Edebali Külliyesi olarak değiştirdik.

Burası gerçekten bir külliye. Bu külliyeyi olması gerektiği hale getirmek için ciddi bir çalışma içerisindeyiz. Geçen hafta da kurulumuz burada adım adım dolaştı ve hazırlıklarımızı net bir şekilde desteklediler. Bu külliyeyi hak ettiği hale getirmek için ciddi bir hazırlık içindeydik. İçimde uhde kalan tek yer burası oldu." ifadelerini kullandı.

BAŞKAN SUBAŞI: “GEÇMİŞE DUYDUĞUMUZ SAYGIYI GELECEĞE OLAN SORUMLULUĞUMUZLA BİRLEŞTİRİYORUZ”

Bilecik Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı da konuşmasında, Bilecik’in yalnızca bir kentin değil, bir düşüncenin ve bir medeniyetin başlangıç noktası olduğunu belirterek, “Bugün burada, Bilecik’in fethinin 726. yılını kutlamak ve şehrimizin mimarları Osmangazi ile Şeyh Edebali’yi saygıyla anmak için bir aradayız. Bilecik, yalnızca bir kentin değil; bir yolculuğun, bir düşüncenin ve bir geleceğin başlangıç noktasıdır. Adaletle irfanın buluştuğu, gücün akılla sınırlandığı, bir medeniyetin temellerinin atıldığı bu topraklar, yüzyıllar boyunca Anadolu'ya yön vermiştir.

Ancak tarih yalnızca bir başlangıçtan ibaret değildir. O başlangıcın sürekliliği, halkıyla, inancıyla, değişen koşullara uyum sağlayan direnciyle mümkündür. Bilecik’in geçmişi, bir devletin doğuşuna tanıklık ettiği gibi, Milli bağımsızlık ve Milli egemenlik değerlerini içinde barındıran Cumhuriyetimizin kuruluşunda da oldukça büyük bir öneme sahiptir. Bu değerlerin öncüsü Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Tarih yazmak, tarih yapmak kadar mühimdir,” sözünden hareketle; bizlere düşen görev de bu iki büyük mirası bir arada yaşatmak ve geleceğe taşımaktır.” dedi.

İL KÜLTÜR VE TURİZM MÜDÜRÜ BİRCAN: “FETİH, YALNIZCA BİR KALE DEĞİL GÖNÜLLERİN DE FETHİDİR”

Bilecik İl Kültür ve Turizm Müdürü Serkan Bircan ise konuşmasında, Bilecik’in fethinin Osmanlı Devleti'nin kuruluş yolundaki en önemli adımlardan biri olduğunu vurgulayarak, “Bilecik'in fethi, sadece bir kale şehrinin ele geçirilmesinden çok daha öte anlamlar taşımaktadır. Bu fetih, cihan devleti olacak Osmanlı İmparatorluğu'nun kuruluşuna giden yolda atılan ilk ve en önemli adımlardan biridir.

Bilecik, Osmanlı Devleti'nin ilk başkenti olarak tarihe geçmiş, Osman Gazi'nin ilk hutbesini okuttuğu, devletin temellerinin atıldığı müstesna bir coğrafyadır. Bu topraklar, Osman Gazi'nin vizyonu ve Şeyh Edebali'nin hikmetli öğütleriyle yoğrulmuş, bir beylikten bir imparatorluğa uzanan kutlu yürüyüşün başlangıç noktası olmuştur.” diye konuştu.

PROF. DR. ARIKAN’DAN FETİH KONFERANSI

BŞEÜ Tarih Bölümü’nden Prof. Dr. Refik Arıkan’ın gerçekleştirdiği “Bilecik’in Fethi” konulu konferansın ardından, mehteran ve kılıç-kalkan gösterileri ile etkinlik devam etti. Mevlid-i Şerif okunmasının ardından, Kayı Alpleri tarafından Türk Bayrağı ve toprak, sembolik olarak Bilecik Valisi Şefik Aygöl’e teslim edildi.

Kaynak: KORKMAZ KESİK