<br /> <br /> <strong>Hasan Güner</strong><br /> Esnaf ve sanatkarlar ile bir araya gelen Bilecik Belediye Başkanı Selim Yağcı, Bilecik’te esnaflık anlayışı noktasında geleneksel bir çarşı düzeni olmadığını ifade ederek, uygun bir zemin oluşması halinde dükkanların gruplar halinde düzenleneceğini söyledi.<br /> <br /> <strong>“KÜÇÜK ESNAFIMIZ EZİLMEKTE”</strong><br /> Başkan Yağcı’dan destek talebinde bulunan Bilecik Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Halit Gölcan, eskiden aslanın ağzında olan ekmeğin artık aslanın midesinde olduğunu vurgulayarak, “Küçük esnafımız gerçekten bu A101, BİM ve AVM’ler karşısında ezilmekte.” dedi.<br /> Gölcan, konuşmasında şunları söyledi:<br /> “Daha önceki yıllarda küçük sanayi sitesi oldu. Bu yine odalarımızın sayesinde oldu. Oradaki arkadaşlarımızı hep beraber dükkan sahibi yaptık. Kimisi kiraya verdi kiralarını alıyor kimisi de kendi işini yürütüyor oralarda. İnşallah yeni kurulacak 3. OSB’de de 500 dönüm yerde bir yan sanayi kurulur, başka şeyler olur. Daha önce başkanımızı ahilik için ziyaret etmiştik. Bir ahi çarşısı istemiştim ben esnafımıza. Çünkü çok ufak esnafımız var, kiralarını ödeyemiyorlar zor durumdalar. Bununla ilgili de başkanımız bir ahi çarşısı herhalde kuracak. Ben onun için de teşekkür ederim.<br /> Bizim hepimizin bir siyasi görüşü vardır mutlaka. Herkes buna saygı duyar ama biz ilk önce ekmek partiliyiz. Önce ekmeğimizin peşine düşeceğiz. Eskiden ekmek aslanın ağzındaydı şimdi ekmek aslanın midesinde. Yani zor günler yaşıyoruz. Küçük esnafımız gerçekten bu A101’ler BİM’ler ve AVM’ler karşısında ezilmekte. Onun için ben küçük esnafımıza diyorum ki birkaç sene sabretsinler. Önümüzdeki yıllarda nüfusumuz artacak. Ticaretimiz daha büyüyecek. İnşallah bu günlerde geçecek, iyi günler bizi bekliyor. Bizim ilçelerimizdeki esnaflarımız da bizim esnaflarımız. Oralarda da güzel şeyler olsun istiyoruz. Üniversitemiz gelişiyor. Bozüyük’te de üniversitemizin bir kolu kuruluyor. İnşallah önümüzdeki yıllarda üniversite talebelerimiz 20 binin üstünde olacak. Belli bir zaman sonra da 50 bin civarında bir talebemiz olacak. Bu talebemiz biliyorsunuz yurtlarda kalıyorlar. Bilecik’te ilçelerimizde alışveriş yapıyorlar. Yiyeceğini temin ediyorlar, üstünü başını alıyorlar. Kira ödüyorlar. Yani esnafımıza büyük bir katkı sağlıyorlar. Ben sabır diyorum. Gerçekten küçük esnafımızın durumu kiralardan vergilerden sıkıntı yaşıyorlar. Ama bunları aşacağımıza inanıyorum.”<br /> Gölcan’ın ardından konuşan Belediye Başkanı Selim Yağcı ise, şunları aktardı:<br /> “Şehir planımızı yaptık. Küçük sanayide esnaflarımızla görüştüğümüz zaman şöyle bir durum ortaya çıkıyor. Esnaflarımız otomotiv sektöründe olanlarla diğer imalat sektöründe olanlar farklı iş kolları. Tabii ki otomotiv sektöründe olanlar ana yola yakın olmak istiyor bu noktada ve üretim sektöründe olan esnafımız da organize sanayi bölgesine yakın olmak istiyor. Biz bu anlamda planlarımızda çalışmalarımızda iki çeşit küçük sanayi alanı belirledik. Otomotiv sektörümüz için aşağıda otogarımızın olduğu o bölgede bir küçük sanayi alanı düşünüyoruz. Üretim sektörümüz için de 3. Organize sanayi bölgesinin hemen yanında en az 500 dönümlük, tabii burada girişimcilerimiz de durumuna göre, bir küçük sanayi alanı düşünüyoruz. Bugün diyelim ki küçük sanayide biraz daha işini büyütmek isteyen sektör mensuplarına üretim yapmak isteyen sektör mensupları için işyerlerimiz müsait değil. istiyoruz ki organize sanayi sistemi gibi 500 dönümlük alanı alalım projelerimizi oluşturalım diyelim ki şu tip yapılar yapılacak, meydanlarıyla diğer şeyleriyle ondan sonra bu yapıyı yapmak isteyen küçük sanayi esnafımıza diyelim, kendi binasını bizim sunduğumuz projeye uygun yola meydana uygun işyerini kendisi yapsın. Buna ilişkin olarak birliğimizle esnafımızla sizlerle de konuştuktan sonra ortak projeler oluşturarak bu çalışmaları yapalım. Ama daha büyük işletmeler olsun. Artık yan sanayi oluşsun. Türkiye’nin aslında nüfusuna göre sanayisi en güçlü illerinden birisiyiz. Ama halkımız aynı oranda zengin değil. esnafımız zengin değil neden yan sanayisi fazla olan sanayi kolları biz de yok. Diyelim ki burada bir otomotiv sektörü olsa otomotiv sektörünün aynasını bir kardeşimiz üretse başka bir materyalini başka bir kardeşimiz üretse o zaman esnafımızın da sanayiciliğe bir adım atma fırsatı oluşur, şehrimizin esnafı eşrafı yatırımlarını bu alana göre yapar.<br /> Yan sanayisi güçlü olacak sanayi kollarının Bilecik’e getirilmesi noktasında diğer ortaklarımızla birlikte ticaret sanayi odamız, valiliğimiz, özel idaremizle birlikte bu çalışmaları yapmak istiyoruz. Bunları gerçekleştirirsek, topyekûn bir kalkınmayı şehir adına hep birlikte gerçekleştiririz diyoruz.<br /> Yarın manşet şu olmasın. Belediye küçük sanayiyi taşıyor. Böyle bir şeyimiz yok. Burada esnafımız bu dediğimiz plan projeyi ne zaman biz yapmak istiyoruz zamanı geldi derse, birlikte hareket ederek yapmayı düşünüyoruz arzu ediyoruz. Ama şehrimizin gelişimine bakılırsa, hakikaten bir 10 yıl içerisinde zaten mevcut küçük sanayi alanı çok daha farklı aktif şehir içerisinde kentsel yerleşim alanı olarak kullanım noktasında değeri çok daha yüksek olacak. Onun için sanayi alanlarının daha az nitelikli olan şehir dışına taşınması, hem şehircilik adına hem sektör adına faydalı olacak diyorum.<br /> Gerçekten bir ahi çarşısı Bilecik’e lazım. Neden lazım? Hakikaten ahi evran Şeyh Edebali hazretleri, Bilecik’te ve bizim esnaflık anlayışımız noktasında geleneklere ilişkin ve çarşı düzeni noktasında hakikaten böyle ahi evranın kabrinin bulunduğu bir şehir olarak hiç de bu konulara uygun bir şehir çarşı düzenimiz yok. Yani esnaflık kültüründe daha çok gruplara göre, kunduracılar çarşısı, tuhafiyeciler çarşısı benzeri çarşılar, insanlar bu şekilde yerleşmiş. Ama bizim coğrafyamızda ticaret anlayışımızda karmaşık bir düzen. Balıkçının yanında bakıyorsunuz elektrikçi onun yanında eczane onun yanında tuhafiye. Böyle rastgele düzenlenmiş bir çarşı düzenimiz var. İnşallah uygun bir zemin ve uygun bir mekanda bunları, sizlerin de görüşünü alarak böyle bir düzenlemenin de Bilecik adına yapılması gerekir diyorum.<br /> Zamanında herkes siyasetini yapsın. Ama ondan sonraki zamanlarda birbirimizle ön yargıyla yaklaşmayalım. Hepimiz bu toprağın insanlarıyız. Buralarda ekmeğimizi arıyoruz. Emin olun birinizin gücü hepimizin gücü. Burada ne kadar güçlü esnafımız olursa belediye başkanı olarak ben o kadar güçlü olurum. Ne kadar güçlü sanayicilerimiz olursa o kadar güçlü olurum. Ne kadar güçlü belediye başkanınız olursa, ne kadar güçlü siyasetçiniz olursa bilin ki siz de o kadar güçlü olursunuz. Bunu hiç unutmayalım.”<br />