Cafer Elmas

Bilecik bürokrasisi son dönemde adeta altın çağını yaşıyor. Son yıllarda ilimizde görev yapan bürokratların Bilecik için özverili çalışmaları ve birbirleriyle olan uyumu kamuoyu tarafından takdir ile karşılanıyor.

Bilecik genelde bürokratlar için sürgün yeri olarak gösterilir, vukuatlı bürokratlar Bilecik’e gönderilirdi. Son yıllarda bu tez yıkıldı. Başarılı bürokratların fazla görev yaptırılmadan kısa sürede ilimizden ayrıldıklarına ve daha büyük şehirlere tayin olduklarına tanık olduğumuz ilimize artık başarılı bürokratlar da gönderiliyor ve uzun süre ilimizde görev yaptıklarına tanık oluyoruz. Son yıllarda ilimizde yöneticilerimizin, atanan bürokratların ve daire müdürlerinin birkaçı hariç Bilecik için gece gündüz demeden çalıştıklarını görüyoruz.

Bu kapsamda siyasilerden ne kadar destek aldıkları kamuoyunda tartışılırken, ilimiz açısından çok önemli 3 projenin halen sonuca ulaşmaması bir takım eleştirişlere neden oluyor. Yıllardır yılan hikayesine dönen Yenişehir-Bilecik yolu, bir türlü yer karmaşası nedeni ile başlanamayan yeni Devlet Hastanesi ve Bilecik bağlantı yolu.

Bu konuda siyasilerin üzerine düşeni yapmadığına tanık olan Bilecik’te bürokratların ise bu konularda gerekli girişimleri yaptıklarına tanık oluyoruz. Bu kapsamda bürokratların gayreti ve birbirleri ile olan uyumu, “Bilecik bürokrasisi son yıllarda altın çağını yaşıyor” yorumlarını beraberinde getirse de, bazılarının bu yıl ve gelecek yıl görev sürelerinin son bulacak olması üzüntü yaratıyor ve yerlerine gelecek yeni bürokratların aynı uyumu sağlaması beklentilerini oluşturuyor.

Başta Vali Ahmet Hamdi Nayir olmak üzere, Tugay ve Garnizon Komutanı Tuğgeneral Halis Zafer Koç, Belediye Başkanı Selim Yağcı, Üniversite Rektörü Prof. Dr. Azmi Özcan, Cumhuriyet Başsavcısı Kamil Yaşar, Emniyet Müdürü Ali Ekber Bektaş ve daire müdürleri, gerek kurumlarında sağladıkları düzen, gerekse kurumlar arasında oluşturdukları sağlıklı iletişimle Bilecik halkının takdirini kazanıyorlar.

Vali Nayir, göreve geleli henüz bir yıl olmasına rağmen, ilin mülki amiri olmasının ağırlığını omuzlarında başarıyla taşıyor. Babacan, samimi yaklaşımı ile herkesin takdirini kazanan Vali Nayir, herkese adaletli yaklaşarak tatlı sert kimliği ile görevini yürütüyor.

4 yıldır ilimizde görev yapan Tuğgeneral Halis Zafer Koç, askerliğin verdiği vakur duruşa eklediği güler yüzüyle tüm kesimlerin sevgisini kazanırken, rütbelileri ve askerleri tarafından da çok seviliyor. Bilecik kamuoyu tarafından da yakinen tanınan Zafer Paşa, tam bir paşa endamında ilimizde görev yapıyor.

Belediye Başkanı Selim Yağcı, başkanlığının ilk yıllarında hakimliği üzerinden atamamasının sıkıntısını yaşadı. Astığım astık, kestiğim kestik davranışlarına bir de getirdiği Kütahyalı burnu beş karış havada ithal danışman eklenince, ilk seçimde kazandığı 3.800’lük farkı, bir sonraki seçimde 111 oy ile zor kazanması ile ödedi. Tabi burada biraz da basınla ters düşmesinin de faturası oldu. O seçim sonrası kabuğunu kıran Başkan Yağcı, 12 yıllık Belediye Başkanlığı ile siyasi hayatının verdiği deneyimle attık tam bir marka olmuş durumda. Bilecik'in abisi olma yolunda kamuoyunda sevilen Başkan Selim Yağcı, her ne kadar bazen hakimliği aklına gelse de, olaylara daha yapıcı yaklaşmaya çalışıyor. Yapılacak genel seçimlerde Milletvekilliği adaylığını düşünse de aday yapılmayan Başkan Yağcı, kaldığı yerden Bilecik için hizmetlerine devam ediyor.

Rektör Prof. Dr. Azmi Özcan’a ise ayrı bir parantez açmak lazım. 7 yıldır ilimizde bulunan ve Şeyh Edebali Üniversitesi’nin doğuşuna önderlik eden Kurucu Rektör, entelektüel birikimi ve saygın kişiliğiyle pek çok kesim tarafından “Bilecik’in şansı” olarak nitelendiriliyor.

Nazik kişiliği ve sevecenliği, Bilecik'in tüm kesimlerinden aldığı destek ile aslında siyasilerin de korkulu rüyası durumunda. Siyasete girmesi durumunda, Bilecik'te hangi parti olursa olsun aday olduğunda tüm kesimlerden destek alması beklenen Rektör Özcan'ın şu an için öyle bir düşüncesinin olmadığı bilinirken, bir dönem daha Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi’nin başında kalması yönünde yapılacak girişimlerin, üniversiteyi bir bu kadar daha büyüteceği anlamına geliyor.

4 yıldır ilimizde Cumhuriyet Başsavcısı olarak görev yapan Kamil Yaşar, toplumsal olaylar karşısında gösterdiği hassasiyetle dikkat çekiyor. Her ne kadar bazen Adliye içerinde yanlış anlaşılmalar sonucu bir takım ters düşünceler ile karşılaşsa da olaylara yapıcı yaklaşımı Adliye’deki dengeyi sağlıyor. Adliye’deki dengede Bilecik'teki yargının tarafsızlığının güvenini pekiştirmesi kamuoyunda takdir ile karşılanıyor.

Henüz ilimizde 3 aydır görev yapan Emniyet Müdürü Ali Ekber Bektaş ise, bu kısa sürede Emniyet’te sağladığı düzen ve özellikle geçtiğimiz hafta ilimizde yaşanan toplumsal olaylarda sergilediği hoşgörülü ve özverili tavırla halkın sevgisini kazanırken, gençler tarafından Ekber Baba lakabının takılması gerçek babacan kişiliği ile pekiştiriyor.

Bir şehri yönetenlerin kendi kurumları içerisinde düzen sağlamaları önemlidir, fakat belki de daha önemli olan şey, bu önde gelen isimlerin hem kendi aralarında hem de halkla sağladıkları başarılı iletişimdir. Son yıllarda birbirinden saygın ve başarılı isimlerin biraraya geldiği ilimiz Bilecik, bu açıdan “bürokraside adeta altın çağını yaşıyor” dedirtiyor.

Editör: TE Bilişim