“HANGİ ÇILGIN BANA ZİNCİR VURACAKMIŞ ŞAŞARIM”

Bilecik Belediyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi işbirliğinde gerçekleştirilecek olan “Halkın Esnafı Projesi” tanıtım toplantısı için Bilecik’e gelen Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, ilimizdeki vatandaşlar tarafından büyük bir coşku ile karşılandı.

İlk olarak Vadipark’ta sivil toplum kuruluşları, 6 masanın temsilcileri, muhtarlar, siyasi parti yetkilileri, basın mensupları ve vatandaşlar ile biraraya gelen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, bu ikili buluşmayı hem Osmanlı İmparatorluğu'nun şanlı tarihinin başlangıcı ve İstanbul buluşması, hem de İstiklal Savaşı noktasındaki başarılı mücadelenin verildiği topraklar olarak Bilecik'te buluşmak olarak gördüğünü belirterek, “bu manevi hazzı, bu tarihi buluşmayı sayfaların birbiriyle örtüştüğü buluşmayı sizlerle bu güzel sabahta paylaşmak istedim ve bu vesileyle gerçekten ecdadımızı rahmetle ve minnetle anıyorum” dedi.

“GÜZEL İŞ BİRLİĞİNİN TÖRENİNİ BİRLİKTE YAPACAĞIZ”

Ekrem İmamoğlu, konuşmasında, “Bilecik’te olmaktan elbette mutluyum. Daha önce Bilecik'i Belediye Başkanımızı bir kadın Belediye Başkanımız olarak eşimle beraber ziyaret etmiştik ve kendisine başarı dileklerimizi iletmiştik. Kendisine burada Bilecik halkıyla birlikte ve bütün siyasi dostlarımızla birlikte çok başarılı bir çalışma süreci diliyorum. Zira siyasette kadın ve erkek temsilci konusunda ülkemiz ne yazık ki arzu ettiğimiz noktada değil. Bu arzu ettiğimiz noktaya geldiğinde aslında ülkede eşitlikle ilgili de birçok hususu daha cesurca kullanabiliriz ve konuşabiliriz diye düşünüyorum. Bu anlamda masalarımızda bu eşitliğin görünür hale gelmesi de önümüzdeki süreçte bizi çok daha mutlu edecektir. Bu duyguyla buradayım, bizi yalnız bırakmayan çok kıymetli önceki dönem Bakanımız Mehmet Gazioğlu beyefendiye yine bugün teknoloji konusunda yaptığımız güzel işbirliğinin törenini birlikte yapacağımız hem de Bozüyük'te çok özel bir seyir terasının temelini birlikte atacağımız kıymetli Genel Başkan Yardımcımız Onursal Adıgüzel Bey’e ve Milletvekilimiz Yaşar Tüzün Bey'e teşekkür ediyoruz.

Bizimle birlikte parti Meclis üyelerimiz var, yine İl Başkanlarımız var, altılı masa kıymetli İl Başkanları, Sakarya İl Başkanımız var. Yine Belediye Başkanlarımız var sağolsunlar bizi yalnız bırakmadılar. Başta Bozüyük olmak üzere Eskişehir’den gelen kıymetli iki Belediye başkanımız hem Ahmet Bey'e, hem Kazım Bey'e, aynı zamanda İstanbul'dan da Küçükçekmece Belediye Başkanımız Kemal Bey bizlerle bir arada kendimi bu anlamda mutlu hissediyorum ama esas mutluluk tabii ki Bilecik’in güzel insanları, Bilecik’in sivil toplum kuruluşları, Oda Başkanlarımız, Meclis Başkanlarımız, Muhtarlarımı, sivil toplum kuruluşlarının yöneticileri, siyasi partilerimizin temsilcileri, İl Genel Meclisi üyelerimiz, Meclis üyesi arkadaşlarımız ve onun dışında vatandaşlarımızın yine bizimle bir arada olduğu bu güzide kahvaltı toplantısındayız. Hepinize beni Bilecik'te bir kahvaltıda özellikle karşılamanızdan duyduğum memnuniyeti dile getiriyor ve bütün hanımefendilere, beyefendilere hoş geldiniz, sefalar getirdiniz diyorum.

 Bilecik çok özel bir şehrimiz çünkü tarihinde çok özel anekdotlar var bir tanesi önemli, şanlı Osmanlı İmparatorluğu'nun kuruluşunun temellerinin atıldığı yer Bilecik Söğüt. Bu bölge bu anlamda çok özel çok mistik geçmişe sahip ve hepimizin kendini iyi hissettiği, değerli hissettiği, ne güzel işler başarılmış yüzyıllar boyunca dünyaya çok özel anıları taşımış, başarıları taşımış bir imparatorluğun temelinin atıldığı, tohumunun yere düştüğü ve filizlendiği yer Bilecik. Dolayısıyla burada bugün bulunmam bir payitahtın temsilcisi olarak İstanbul'umuzun, şanlı Osmanlı İmparatorluğu'na yüzyıllar boyu başkentlik yapmış İstanbulumuzun bir Belediye Başkanı olarak Bilecik'te bulunmak elbette çok manevi bir buluşma diye düşünüyorum. Daha önce de birkaç kez ziyaret ettiğim hem Şeyh Edebali'nin Türbesi’ni, hem Ertuğrul Gazi Türbesi’ni bu duyguları kalben hissettiğimi ifade etmek isterim. Tabii bir başka boyutu var, örneğin İstanbul ile ilgili hep söylerim İstanbul, Osmanlı İmparatorluğu’nun başkentliğini yapmış kadim İstanbul, Fatih Sultan Mehmet'in bize emanetidir derim ama eklerim bilinmez,

çok hissedilmez, tarihimizde bazı sayfaları biraz üstü kapalı geçeriz güzel İstanbul'umuz unutmayınız ki 5 yıl boyunca işgal altında bulunmuştur. 5 yıl dile kolay biz milletçe bir günlük esareti bile kendimize dayanılmaz bir acı olarak görürüz, güzel İstanbulumuz 5 yıl esaret altında tutulmuş ve esaretten kurtuluşu Cumhuriyetimizin kuruluşundan sadece ve sadece 13 gün önce 16 Ekim 1923'te işgal kuvvetlerinin İstanbul'dan ayrılışı ile son bulmuştur. O başarı İstiklal Savaşı'nın başarısıdır ve Cumhuriyetin kuruluşunun başarısıdır. İşte o başarının da temelleri yine bu sahada, bu topraklarda atıldı. Bu bölgedeki Kurtuluş Savaşı direncinde kaderimizi değiştiren aslında İnönü Savaşları diye bildiğimiz o cephe başarısı olmasaydı umutları kırık bir ordumuz olabilirdi Allah korusun. İşte onun için aslında bu ikili buluşmayı hem Osmanlı İmparatorluğu'nun o şanlı tarihinin başlangıcı ve İstanbul buluşması, hem de işgalden kurtulan İstanbul'umuzun da ilk İstiklal Savaşı noktasındaki başarılı mücadelenin verildiği topraklar olarak Bilecik'te buluşmak olarak buluyorum. Onun için bu manevi hazzı bu tarihi buluşmayı sayfaların birbiriyle örtüştüğü buluşmayı sizlerle bu güzel sabahta paylaşmak istedim ve bu vesileyle gerçekten ecdadımızı, rahmetle ve minnetle anıyorum. Bütün ecdadımızı güzel hizmetler sunmuş, güzel insanları, komutanları, padişahları, alimleri, bilim insanlarını özellikle bu güzel Cumhuriyeti bize emanet eden hepimizin geçmişini rahmetle ve minnetle anıyorum. Tabii ki üstün lider, üstün komutan, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü rahmet ve minnetle anıyorum” dedi.

“YEREL YÖNETİME KATKI SUNDUK, ARAYANIN KAPISINA KOŞTUK”

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Bilecik bugün özel bir noktada ve taşından, toprağından çok güzel ürünler çıkartılan, özel çalışmalar yapılan güzide kurumlarımızın var olduğu aynı zamanda sanayi, aynı zamanda tarım ve kıymetli Belediye Başkanımızın, il başkanımızın ve milletvekilimizin tarifi ile aynı zamanda bir öğrenci kenti. Dolayısıyla bu güzel şehrin dayanışmaya ihtiyacı var. İstanbul olarak biz Türkiye'nin her noktasıyla tarihi bir dayanışma örneğini yeşerttik çünkü İstanbul'un geçmişteki bütün arşivleri bizde var. Biz arşivleri tutuyoruz yani kayıtları var o kayıtları biz tutmadık hangi tarihte kim görev yapmışsa o tuttu. Yani biz İstanbul'da en fazla Metro hangi yıl yapıldı, ya da hangi dönem yapıldığını biliyoruz dediğim gibi o kayıtları biz tutmadık örneğin saygıdeğer Dalan dönemini Bedrettin Dalan tuttu, saygıdeğer Nurettin Sözen dönemini Sözen tuttu, saygıdeğer Recep Tayyip Erdoğan'ın dönemini kendileri tuttu derken böyle geldi. Dolayısıyla oradaki sıralama bizim eserimiz değil oradaki sıralama herkesin kendi eseri ve tabloya yansıyor yani kimin ne yaptığı ve ne yapmadığı o bakımdan bu kayıtlarda biz değiştiremeyiz yani isteseniz de kalem oynatamayız. Mesela 0.8 kilometre yapmışsa birisi 0.21 yazamayız yani 1.8 kilometre yaptı diyemeyiz. 1994-99 arası görev yapmış kişilerin yaptığı Metro kilometresini değiştiremeyiz. Bu konuda bu dönem yaptığımız dayanışmanın tüm Türkiye'de ne kadar etkili işlere dönüştüğünü belirtmek istiyorum. Gerçekten 450'ye yakın yerel yönetime katkı sunduk, arayanın kapısına koştuk, kapımızı çalanla oturup proje konuştuk ve her yerde güzel eserler üretmeyi, verimli eserler üretmeyii yöresine katkı sunan yani Kars Susuz'dan, Edirne'nin İpsalası’na, Antakya'dan, Hatay'dan, Gaziantep Karkamış'ta sınırdan, Sinop'un Dikmen'ine, bütün ilçelerine Amasra’sına, Türkiye'nin her yerini Artvin'den Antalya'ya kadar bütün beldelere, ilçelere, büyükşehirlere dayanışma ruhu içerisinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi elinde hangi imkan, hangi bilgi var ise paylaşma konusunda üstün bir gayret içerisinde olduk.

SİYASİ PARTİNİN PROJESİ DİYE BİR KAVRAM OLAMAZ

Özel bir birim kurduk bu birim sayesinde bilimsel teknik bir çalışma sunduk. Cumhuriyet Halk Partiliyiz, Cumhuriyet Halk Partili Belediyeler gelsin demedik, Millet ittifakı Belediye Başkanıyız, İYİ Partili Belediye Başkanları gelsin demedik tam aksine kapımızı kim çalar ise buyursun gelsin hizmet edelim dedik. Şunu yaşamadık değil kapımızı çalan bazı belediyeler malum ittifakın belediyeleri “ya bizi bilirseler başımıza iş açarlar” dedikleri için onların hizmetlerini gizliden yaptık, katkılarımızı gizliden sunduk, yapmayız demedik, reklam yaparız da demedik. Allah şahittir vallahi de billahi de demedik çünkü millete, memlekete yapılan işin reklamını inanınız ki hayatım boyunca geçmiştir kul da bilir, Allah da bilir, siz iyi yapın o bilinir zaten iyilik aslında bilinsin diye de yapılmaz memleket faydalansın diye yapılır. Hayat böyle bir şey ama bunu tersine çevirmek isteyen bir akılla karşı karşıyayız düşününüz ki ülkemizde hiçbir dönem yapılan hizmetler bir siyasi partinin hizmeti diye anılmamıştır ama bu dönem AK Parti projesi diye bir şey çıktı. AK Parti’nin yaptığı köprü,

AK Parti'nin yaptığı yol Allah'tan kork, onların hepsinde 86 milyon insanın parası var, benim param var, senin paran var, öbürünün parası var Böyle bir şey yok. yani iyi şeyler yapılır alkışlanır kötü şeyler yapılır eleştirilir. ama benim projem diye bir kavram yoktur bir siyasi partinin projesi diye bir kavram olamaz. milletimizin projesi devletimizin projesi devletin esanslığı İnsanı yaşat ki devlet yaşasın kavramı Aslında bireyden başlayan devlete doğru yürüyen O yüce yönetim sistemi. burada geçmiş dönem bakanımızın deneyimlediği süreçler daha öncesi bizim bildiğimiz daha geçmişteki süreçler hep devlet konuşuyor ilk defa AK Parti Projesi ve ben diyen bir akıl işte sorarlarsa Ekrem İmamoğlu bileciğe niye geldi az önce söylediklerimi unutun Tam da bunun için geldim. o Ben diyen aklı Ben ne yaparsam O Olur diyen aklı ya da hukuksal zeminde hak yiyen hukuku çiğneyen yargıyı silah gibi kullanan ve milletin iradesini çalmaya çalışan yok saymaya çalışan akılla mücadele için haysiyet mücadelesi için asla vazgeçmediğimi ilan etmek için karşılarında sürekli dimdik ayakta duracağımı ilan etmek için Bilecik'e geldim. İstanbul'da saçma sapan bir terör soruşturması ile önümüze dikilmeye çalışan “İstanbul'daki seçimi kaybettiğimde hüngür hüngür ağladım” diyen akılla ve İstanbul'un seçildikten sonra bir Hukuksuz müdahale ile görevden alınmasına rağmen yapılan bugünkü müdahalelere göz yuman Ve Siyaset iradesinin üstünde olmadığına dair tek bir açıklaması olmayan O akılla da mücadele etmek için bilecik'deyim kararlı bir kardeşiniz var karşınızda makamı yolu yolculuğu ya da makamı olmaksızın vatandaş Ekrem İmamoğlu olarak milletimizin iradesini vuracak bu darbeyi engellemek, önüne geçmek için İşte o dönemde ilan ettiğim İstanbul'u sokak sokak gezeceğim türkiye'mizi Şehir şehir gezeceğim dediğim için bugün Bilecik'teyim beni yalnız bırakmadınız hepinize teşekkür ediyorum. Ancak ifade etmek istediğim şu var bu yapılan veya yapılmaya çalışılan sürecin bu şekilde darbelemeye çalışan bu müdahaleyi Ekrem İmamoğlu’na yapılan bir müdahale olarak asla görmeyiniz bu müdahale Türkiye'de başka yerlerde de yapılır bunlara da karşıyız bakın eğri oturacağız doğru konuşacağız Adil olacağız Adalet önemlidir yani hukuksuzluğa karşı, adaletsizliğe karşı susan dilsiz şeytandır buna biz gelemeyiz hukuksuzluk varsa diyarbakır'daysa orada karşı koyacağız Mardin'de ise orada karşı duracağız istanbul'daysa orada karşı duracağız memlekette adaletsizliğin olmadığı bu cennet vatanın 86 milyon eşit hissedar olduğu bu ülkenin bireylerinin her yerde hakkının korunduğunu Bu ülkenin her karış toprağında hissettiremezsek o tek kişilik akıl bugün gider Yarın başka bir tek kişilik akıl gelir Allah korusun.

HER BİRİMİZİN İSMİ ALTIN HARFLERLE TARİHE GEÇSİN

Türkiye Cumhuriyeti'nin 2. yüzyılına bunu Yaşatmaya hiç birimizin hakkı yoktur Onun için sorumluluğumuz büyüktür Burada bulunan hepimiz milletçe 86 milyon insanımızla istediğimiz şu, Her birimizin ismi altın harflerle tarihe geçsin. biz öyle bir değişimi öyle bir dönüşümü yaşatalım ki bu ülkemize biz bizlerin ismi 86 milyon insanımızın ismi altın harflerle tarihe geçsin. Aksi takdirde gerçekten kara leke olarak tarihe geçeriz, gelecek nesillerimiz hiç unutmaz ayıplarlar. evlerinizde torunlarınızın çocuklarınızın kızlarımızın oğlanlarımızın gençlerimizin kaygılarını lütfen anlamaya çalışın ben siyasetin bu kadar erken yaşta algılandığı bir başka dönem hatırlamıyorum hatırlayan varsa söylesin Ben 4-5 yaşındaki çocuklardan duyduğum cümleleri inanın titreyerek dinliyorum. Nasıl böyle bir tehdidin böyle bir sürecin farkında olabilirler Bir Çocuk kurtarın bizi niye desin bana Allah aşkına ilkokula giden bir çocuk bunu hissediyorlar

Dolayısıyla 2. yüzyılımıza bize emanet edilen bu güzel vatanın bu güzel cumhuriyetin demokrasiyle taşlanmasını ve de bağımsız yargı ve o Yüce Adaletin var olduğu bir ülkeyi sağlamayı yapmamız ve önümüzdeki bütün engelleri ortadan kaldırıp bereketli toprakların bereketli paranın var olduğu bu ülkede yetenekli insanlarıyla çağdaş bir geleceği hep birlikte yürümeliyiz Ben bunun mücadelesini verip tek tek imkanım olsa 86 milyona insanımızla paylaşmak isterim paylaşacağım Lütfen sizler de konuşun Sizler de paylaşın meselemiz a Partisi B Partisi değildir altılı masanın ortaya koyduğu ittifak süreci Tam da bunun adresidir milletin ittifakıdır milletin iktidarına yürüyüşüdür bunun karşısında başka bir duygu asla ve asla başarılı olmamalıdır olamaz hep birlikte başarılı olmalıyız bu ittifak ruhunu daha da büyütmeliyiz siyasi üslubumuzu işimizin gücümüzün kişiler olmadığını partiler olmadığını kötü rejimin çok güçlü bir sisteme dönüşmesini cumhuriyetin demokrasi ile taçlanmasını adil bir ülke olmasını istiyoruz bu duygularla buradayım bunun için bilecik'deyim lütfen bu hissiyatı benimle hissediniz lütfen Bulunduğunuz ortamlarda bunu konuşunuz Hangi çılgın bana zincir vuracakmış Şaşarım çocuklarınızı Zincire vurulmasını yani mecazi anlamda zihninin zapt edilmesini Fikri hür vicdani nesiller değil de iki dudağının arasından çıktığını yaptırdığını ya da Devletin yöneticilerine fırça atan böyle onlara fırça atan onu aşağılayan bir Aklın var olmadığı bir Türkiye istiyorum kardeşim ve ben şahsen 3 evladı mı öyle bir akla öyle bir mantığa emanet etmem. emanet edebilirim diyen varsa elini kaldırsın. Ben edemem benim çocuğum Özgür kardeşim benim çocuğum yetenekli benim ülkemin her çocuğu benim çocuğum gibi En az benim çocuğum kadar yetenekli bunun doğusu batısı güneyi kuzeyi yok türkü Kürdü laz'ı çerkezi yok Hepsi Biz milletçe bir arada Türk milletiyiz. milletçe bir arada çok kıymetli bir devletin Vatan topraklarının evlatlarıyız bu duyguyla var olun bu duyguyu büyütelim Lütfen bu işi başaralım bunun için buradayım teşekkür ediyorum
 

Editör: BETÜL KESİK