Milliyetçi Hareket Partisi Milletvekili Adayı Bahattin Şeker, Bayırköy’de seçim bürosu açılışında yaptığı konuşmasında Ak Parti’nin çözüm sürecini sert bir şekilde eleştirerek, “Barış dediler, kardeşlik dediler, güzellik dediler, ama ne yaptılar? Bu memleketi bölmeye çalışanlara, bu memleket ile uğraşanlara PKK'nın bayrağını bile Bilecik'in göbeğine getirdiler.” dedi.

Cuma günü ilimize gelecek olan Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu tiye alan Şeker, “Yenişehir yolunu kazandırdınız, çok güzel bir yol oldu. Devlet Hastanemiz de muazzam oldu. Hastaneyi bitirdiniz. Çok güzel bir adliye sarayımız oldu. Allah razı olsun.” ifadelerini kullanarak Başbakanı ti ye aldı.

“301 Canı nasıl geri getireceksiniz?”

Milliyetçi Hareket Partisi, dün Bayırköy’de seçim bürosu açılışı gerçekleştirdi. Açılışta konuşan Milletvekili Adayı Bahattin Şeker, geçen yıl yaşanan Soma faciasını hatırlatarak sözlerine başladı. Faciadan üzerinden bir yıl geçmesine rağmen sorumluların hala ortaya çıkarılmadığını kaydeden Şeker, “301 canı nasıl geri getireceksiniz?” diye sordu.

17-25 Aralık yolsuzlu operasyonlarına da değinen Şeker, yolsuzluk operasyonlarını düzenleyen savcı ve polislerin mesleklerinden atıldığını ifade etti. Milliyetçi Hareket Partisi’nin iktidara geldiği takdirde yolsuzlukların aydınlatılacağını söyleyen Şeker, “Kul hakkı yiyenlere, devletin hakkını yiyenlere, devletin parasını yiyenlere hesap sormak bize mal olacak. Biz hükümet olup hesap soracağız” dedi. Şeker, konuşmasına şöyle devam etti:

 “Bu vatandaşın hesabını kim verecek?”

“Bugün bir sene önce hepimizi üzen bir yas vardı. Bu yas, Soma’da yaşanan feci bir kazaydı. Bu kazada 301 kardeşimizi kaybettik. Yüzlerce yaralı verdik. 180’e yakın çocuğun bugün babası yok. Annesi, babası, dedesi, ananesi, babaannesi hepsi üzüntü içerisinde. Ama bu memleketi idare eden yeni Türkiye diyen insanlar bugün Zonguldak’ta, Soma’’da, Ermenek’te bunları lüzumsuz görüp, ‘Bu işler fıtratında yok’ diyenler ihmal olduğunu görüyor. 301 canı nasıl geri getireceksiniz? Ekmek, aş, çocuğunu okutmak için, boğazından haram lokma geçirmesin diye yer altında çalışan, işten çıkıp yüzü kömür içinde olan bu vatandaşın hesabını kim verecek?

“Bu nasıl adalet sistemi?”

Bugün kendisi kurtulmuş ama kardeşi altında yatan bu işçi kardeşimizin hesabını kim verecek. 11 ay sonra geçen ayın 15’inde daha mahkeme yeni başlatıldı. Bu nasıl bir adalet sistemi? Türkiye’de 301 vatandaşımızın ölümünde kimlerin suçu olduğu görülmedi. Bunlara ne vaatler verildi. Evler, yardımlar yapılacaktı. Ölenler için her türlü yardım yapılacaktı. Bunların hiç birisi yapılmadı. O günleri hatırlayın hepsi oradalardı. Her türlü sözler verildi. Vatandaşa çarşı içerisinde atılan tekmeyi de unutmayalım.

“Bir elinde Kur’an bir elinde yalan”

Bugün onlar orada bizler buradayız ama oradaki annesi, babası, büyükleri, akrabalarının hepsi acı içerisinde, mezarların başınca giden canlara yanıyorlar. Ama maalesef ki Türkiye’deki her kazada ve olayda sorumlu bulunmuyor. Oradaki 5-6 kişiyi sorumlu buldular. Bunun sorumlusu bakan, müsteşar, genel müdür, orayı kontrol eden müfettiş değil mi? Ama bunların hepsinin üstü kapatıldı. Bugün Recep Efendi sarayında yaşıyor görüyorsunuz. Ama bu saraya bakıp da trilyonlar içerisinde yaşayan Recep efendinin yanında hatırlayan oğlunun cenazesine gelmiş 7 liralık ucu delik ayakkabısı olan Recep amcayı da bir hatırlayın. Sırf oğlunu okutmak için, oğluna bakmak için çalışan yer altına giren ve ölen o babayı hatırlayın. O çocuk vefat etti biliyor musunuz? Türkiye böyle bir yerden geçiyor. Bir elinde Kur’an bir elinde yalan, midesinde haram, bu şekilde memleketi idare etmek istiyorlar.

“Kul hakkını, devletin hakkını yiyenlerden hesap soracağız”

17-25 Aralık yolsuzluklarını hatırlayın. Havada uçuşan paraları hatırlayın. Evdeki para kasalarını, 700 milyarlık saatleri, hırsızlıkları hatırlayın. Evvelsi gün bunları yakalayan savcı ve hâkimleri meslekten men ettiler. Bunları yakalayan polisleri dışarı attılar. Nasıl bir Türkiye’de yaşıyorsunuz? Aylık sarayının masrafı 50 milyarları geçmiş, 1999 yılında, ‘Eğer Tayyip zengin olursa bilin ki haram yemiştir’ diyenlerin bugün ne kadar zengin olduğunu, çocuklarının nerede olduğunu, gemiciklerini, hepsinin varlıklarını hatırlayın. 17-25 Aralık yolsuzluklarını unutmayın. Türkiye’nin dönüm noktası, hırsızlıkların, ahlaksızlıkların çıktığı bir tarih olacak. Kul hakkı yiyenlere, devletin hakkını yiyenlere, devletin parasını yiyenlere hesap sormak bize mal olacak. Biz hükümet olup hesap soracağız.

“Bütün yandaşlarını imtihana girmeden işe sokuyorlar”

Çocuklarınızı okutuyorsunuz, büyüsün de adam olsun. Yüksek okullarda okusun diyorsunuz. İşe girsin diye KPSS’ye sokuyorsunuz ama bütün yandaşlarını imtihana girmeden işe sokuyorlar. Adalet, hukuk sistemi kalmamış. Bu memlekette adalet olduğuna inanıyor musunuz? Bu memlekette hakim, savcı tutuklanıyor. Hırsızlık mı yaptı? Hayır, bize karşı yanlış karar verdi.

“PKK'nın bayrağını bile Bilecik'in göbeğine getirdiler”

Bunlar gelesiye kadar Türkiye’de bu kadar kadına şiddet var mıydı? Her gün gazeteleri açıp kadına şiddeti görüyorsunuz. Karısını kesen mi ararsınız, döven mi ararsınız, her türlü işkenceyi yapan mı ararsınız. İşte Türkiye bu hale gelmiş. Barış dediler, kardeşlik dediler, güzellik dediler, ama ne yaptılar? Bu memleketi bölmeye çalışanlara, bu memleket ile uğraşanlara PKK'nın bayrağını bile Bilecik'in göbeğine getirdiler.

“‘Ben bu memleketin diktatörü olayım’ diyor.”

Türkiye nereye gidiyor? Şurada namazdan çıktık. Biz yalnız Allah'a inanırız ve yalnız Allah'tan yardım dileriz. Biz kimseye kul olmayız, köle olmayız. Her şeyi Allah'tan isteriz. Her gün Elham okuyorsunuz burada. Ama bugün birileri 13 sene yetmemiş, 13 sene az gelmiş, kendi partisini bile kenara almış, diyor ki; 'Beni başkan yapın, Türkiye'yi ben idare edeyim. Adalet de, ekonomi de benden sorulsun. Asker de, polis de benden sorulsun. Ben Hürrem'i de alayım yanıma, şehzadeleri de alayım, nasıl olsa saray da var. 5 tane uçak, helikopterler, arabalar, 1000'e yakın koruma. Ben bu memleketin diktatörü olayım’ Yok öyle yağma. Bunun hesabını siz 7 Haziran'da çatır çatır soracaksınız!

“400 milletvekili deyince benim aklıma 4 tane bakan geliyor”

Hangi partiye oy verirseniz verin, ama iyi düşünün. Aklınız, imanınız, vicdanınızla beraber, AKP'ye vereceğiniz oylar oraya gitmeyecek. Çünkü diyor ki, bana 400 milletvekili verin. 400 deyince benim aklıma 4 tane bakan geliyor. O surat var ya 4 tane, malı götüren suratlar, sen önce o 4 bakanın hesabını ver millete. Madem bunlar çalmadılar, çırpmadılar, masumlar, parmakla bunları akladın. Niye bakanlıklarını elinden aldın? Niye milletvekili yapmadın? Oraları konuşan yok.

“Şah Türbesi'ni PKK'nın olduğu toprağa koydunuz”

Bugün işsizlik gelmiş had safhaya. Şimdi gölge başbakan gibi geziyor Sayın Başbakan da. Bu memleketi idare etmeye çalışıyor. Geçen gün ellerini açmış, Süleyman Şah Türbesi'nde dua ediyor. Ya siz değil miydiniz, Süleyman Şah toprağına Suriye'de dokunanın elini keseriz. Buna kimse cesaret edemez. Burada kimse bir şey yapamaz, dediniz. Bir akşam da utanmadan, PKK ve PYD ile beraber olarak o toprakları getirip Süleyman Şah Türbesi'ni bizim 100 metre öbür tarafa, yine PKK'nın olduğu toprağa koydunuz.

“Başbakana teşekkür ediyorum”

Bunların hepsi Türkiye'nin gerçekleri. Önemli bir seçim. Sayın Başbakanımız da Cuma günü Bilecik'e geliyormuş. Biz misafiriz teşekkür ediyoruz. Başbakana da teşekkürlerimizi burada söylemek lazım. Bilecik'e Allah razı olsun, Yenişehir yolunu kazandırdınız, çok güzel bir yol oldu Yenişehir yolu. Devlet Hastanemiz de muazzam oldu. Biz söylüyorduk, kızıyordunuz bana, 'Neredesin aşkım, buradayım aşkım' diye. Yerini hala bulamadınız, bir orada bir burada. Hastaneyi bitirdiniz. Çok güzel bir adliye sarayımız oldu. Allah razı olsun. Hakim ve savcılar içeride. Bilecik'e bağlı çevre yollarımız oldu. Bilecik'e o kadar girişlerimiz oldu ki, sağdan soldan. Bunları yaptınız, siz hayaldi diyordunuz, gerçek oldu diyordunuz. Biz de diyoruz ki, işte bunların hepsi hayal Bilecik ile ilgili.

“Bilecik'e üvey evlat muamelesi yaptınız”

Siz Bilecik'e hiçbir şey yapmadınız. Bizim yaptığımız eski programları devam ettirdiniz. Yolları yaptınız, diğer yerleri yaptınız. Yapılan her işe Allah razı olsun diyoruz. Ama bu yapmadıklarınıza da Bilecik'e üvey evlat muamelesi yaptığınıza da burada Bayırköy halkı önünde sesleniyoruz. Sayın Başbakan gidici, Abbas yolcu ama Cuma günü inşallah yapacağım diye söz verir. Bunlar da Bilecik'in programına alınır.”

Editör: TE Bilişim