<span style="font-size: 16px;"><span style="font-family: Tahoma;"><span style="line-height: 12pt; text-align: justify;"><br /> <br /> “Bu gün </span><b style="line-height: 12pt; text-align: justify;">10 Muharrem 1435 Aşure günüdür.</b><span style="line-height: 12pt; text-align: justify;"> Aşure Arapça bir kelime olup; kamerî aylardan Muharrem ayının 10. gününe verilen isimdir.</span></span></span> <p class="MsoNormal" style="text-align:justify;line-height:12.0pt"><o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal" style="text-align:justify;line-height:12.0pt"><span style="font-size: 16px;"><span style="font-family: Tahoma;">Hz. Peygamber (S.A.V. aşure orucunu Mekke’de tutmuş, Medine’ye hicret ettiklerinde, devam etmiş ve saheb-i kiram’a da;<span class="apple-converted-space"> </span><strong>“Aşure günü tutulan orucun önceki yılın günahlarının affına vesile olacağını umarım.” </strong><strong><span style="font-weight: normal;">kudsi mesajıyla tavsiyede bulunmuş, ancak Yahudileri taklit etmemek için </span></strong>sadece aşure günü değil, Kur’anın da kıymet verdiği dört aydan biri olan Muharremin 9.10.11. günlerinde oruç tutulmasını telkin etmiştir. Aşure Orucu Ramazan ayı orucu farz kılınıncaya kadar ve Ramazan orucundan sonra yine Peygamberimizin:<span class="apple-converted-space"> </span><strong>“Aşure, Allah’ın günlerinden bir gündür. İsteyen bu günde oruç tutar, istemeyen tutmaz”</strong><span class="apple-converted-space"> </span>sözleriyle bu orucun tutulması konusunda müminler serbest bırakılmıştır.</span></span><o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal" style="text-align:justify;line-height:12.0pt"><span style="font-size: 16px;"><span style="font-family: Tahoma;">Hz. Peygamberin Müslümanlara emaneti sevgili torunu Hz. Hüseyin efendimizin bu ay içerisinde hunharca katledilmiş olması hafızamızın unutamadığı elîm hadiselerden biridir. Şüphesiz Kerbela Faciasında kan akıtanlar da, kanı akıtılanlar da Müslüman’dı. Bu alengirli faciadan gereken dersi almak ve bu hadiseyi çok iyi okuyup tahlil etmek, dersler çıkarmak varken; meseleyi ayrılıkların gayrılıkların sebebi haline getirmek doğru değildir. Fitne fesadın hiç kimseye bir faydası olmadığı gibi, bu gün gelinen noktada alem-i İslam’ın yaşadığı kan ve gözyaşına sebebiyet verdiği de hiçbir zaman akıllardan çıkarılmamalıdır.</span></span><o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal" style="text-align:justify;line-height:12.0pt"><span style="font-size: 16px;"><span style="font-family: Tahoma;">Sürekli olarak maksatlı bir şekilde gündemde tutulmaya çalışılarak acıların asırlarca kaşınmasına ve yaraların kanatılmasına rağmen, bu ayın en güzel adeti olarak; aziz milletimizin kültür hazinesinde yer alan <strong>“aşure”</strong><span class="apple-converted-space"> </span>tatlısının oluşumundaki derin ibretler ve manalar çok iyi anlaşılmalıdır.</span></span><o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal" style="text-align:justify;line-height:12.0pt"><span style="font-size: 16px;"><span style="font-family: Tahoma;">İnciri İzmir’den, Aydın’dan, mısırı Artvin’den, Trabzon’dan, fasülyesi Erzurum’dan, Erzincan’dan, pirinci Çorum’dan, Trakya’dan, kayısısı Malatya’dan, narı Bilecik’ten, buğdayı Ağrı’dan, Konya’dan, fıstığı Gaziantep’ten, Hatay’dan, Diyarbakır’dan, suyu memleketin berrak toprağından, velhasıl her bir danesi cennet vatanın her bir köşesinden toplanıp aynı kazanda pişen farklı nesneler, tadı damaklarda kalan asırlardır yaşayan ve yaşatılan muhteşem bir<span class="apple-converted-space"> </span><strong>tatlı’</strong><strong><span style="font-weight: normal;">dır </span>Aşure. Yani Aşure; Anadolu’dur. Aşure vahdetle oluşan muazzam bir medeniyetin remzi’dir, tatlıya dönüşmüş halidir bizim için… Aşure; </strong>birbiriyle geçinemeyen, birbirlerine tahammül edemeyen mevcut küçük çaptaki farklılıkları birlikte olmanın vesilesi yapamayan, bunları birer zenginlik kabul edip kardeş olmayı beceremeyen ve bir türlü birbirini sevemeyen fertlere çok şeyler anlatmaktadır. “<b>Birlikte Rahmet, Ayrılıkta Azap Vardır</b>” uyarısına kulak tıkayanlar, Allah’ın kuvvet ve kudretinin birlik üzere olanlarla beraber olduğu hakikatini unutanlara bir mesajdır Aşure. Bütün kötülüklerin ve çirkinliklerin haram olduğu bu ayda pişirilen ve komşulara dağıtılan aşuredeki farklılıkların bir araya gelerek oluşturduğu o leziz tadı dünya Müslümanları hep birlikte tatmadıkça çekilen çilelerin, kan ve gözyaşının, kardeş kavgalarının sona ermesi hayal görünmektedir.</span></span><o:p></o:p></p> <p style="text-align: justify; background-position: initial initial; background-repeat: initial initial;"><span style="font-size: 16px;"><span style="font-family: Tahoma;">Müslümanlara düşen görev; yaraları kaşıyıp depreştirmek değil, yaraları sarmak, acıları dindirmek, geleceğe bakmak olmalıdır. Geçmişte yaşanan ve her ehl-i İslam’ı derinden üzen ortak acılarımız bugünün ayrışma noktaları haline getirilmesi hiçbir müslümana yarar sağlamayacaktır. Bu hakikat unutulmamalıdır. </span></span><o:p></o:p><span style="font-size: 16px;"><span style="font-family: Tahoma;"><br /> </span></span></p> <p style="text-align: justify; background-position: initial initial; background-repeat: initial initial;"><span style="font-size: 16px;"><span style="font-family: Tahoma;">Günümüzde özellikle yanı başımızda, komşu İslam ülkelerinde mezhepsel nedenlere bağlı yaşanan kardeş kavgalarını ve birbirlerini Allah için öldürdüklerini söyleyen sözde Müslümanların hal-i pür melallerini gördükçe günümüzde Aşure’nin önemi daha da anlam kazanmış görünmektedir. Paylaşmanın, birlik ve dirliğin, kaynaşmanın ve dayanışmanın simgesi olan aşure nimetlerin bir araya gelince nasıl leziz bir tada dönüştüğünü göstermesi açısından da çok anlamlı mesajları muhtevidir. Öyle ise hedefimiz; “<b>AŞURE’NİN BEREKETİNDE BİR OLMAK, DİRİ OLMAK, İRİ OLMAK</b>” tır. “<b>Gelin Canlar Bir Olalım, Diri Olalım, İri Olalım”</b> diyen gönül insanı da bu hakikati haykırmamış mıdır?</span></span><o:p></o:p></p> <p style="text-align: justify; background-position: initial initial; background-repeat: initial initial;"><span style="font-size: 16px;"><span style="font-family: Tahoma;">Bu duygu ve düşüncelerle başta Efendimiz (S.A.V.)’in gözünün nuru olan Şehitlerin Efendisi Hz. Hüseyin ve Kerbela şehitleri olmak üzere, vatanımızın ve milletimizin bölünmez bütünlüğü için canlarını feda eden bütün şehitlerimizi rahmet ve minnetle yad ediyor, Nebiler Nebisinin Ehl-i beytine binlerce salat ve selamlarımızı iletiyor, geçmişten bugüne Allah Resulü (A.S.) ve o’nun ehl-i beytinin etrafında kenetlenen aziz milletimizin birlik ve dirlik içerisinde, barış ve huzur şemsiyesinde yaşamalarını diliyor, tüm vatandaşlarımızın <b>Muharrem Ayları’nı ve Aşure Günleri’ni</b> en derin ve samimi duygularımla tebrik ediyorum.”</span></span><o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal" style="text-align:justify"><o:p><span style="font-size: 16px;"><span style="font-family: Tahoma;"> </span></span></o:p></p>