Geçtiğimiz hafta gerçekleşen ve 25 taşınmazın satışı için meclis üyelerinden yetki isteneceği toplantıda Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı'nın AVM’nin uzayan süreci ile ilgili Alve inşaat ile olan süreci anlatması ve bazı iddialarda bulunması sonrası karşı tafartan açıklama bekleniyordu.
Söz konusu açıklama bugün geldi. Firma sahibi ve ayzı zamanda Bozüyük Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı olan Veli Çelik, Çalı Otel'de gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Subaşı'nın, "Bozüyük Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı neden Bilecik’in ticaretini durduruyor?" cümlesinin kendisini çok rahatsız ettiğini vurgulayan Çelik, bu açıklama nedeniyle böyle bir basın toplantısına ihtiyaç duyduklarını kaydetti.
Başkan Subaşı için, ''Çok güzel demagoji yapar,Çok güzel manipülasyon yapar,Çok güzel acıtasyon yapar, Çok güzel algı yönetimi yapar, Çok güzel sosyal medya şovları yapar.'' ifadelerini kullanan Veli Çelik, ''Peki, Bilecik için ne yaptı? Size soruyorum. Altı yıldır orada. Hadi dört yılı vekil, iki yılı başkanlık süreci diyelim. Bilecik halkı için ne yaptı bu saydıklarım dışında? Algı, acıtasyon, şov... Bunların dışında bir şey yaptığını zaten göremiyoruz. Bilecik halkını benim kadar düşünemez. Ben bir iş insanıyım. Bizim işimiz gücümüz insanlara iş yaratmak, iş sahaları oluşturmak. Bir fabrika açıldığında en çok biz seviniriz, kapandığında da en çok biz üzülürüz. Biz siyasetçiler gibi hayata bakamayız.
Bizim cevabımız değişmeyecek. Bu, yüzde doksan dokuz nettir. İki aydır icra dosyasındayız ve bu tahsilatı yapacağım. Çünkü öyle kötü bir süreç yönetildi ki, bırakın bir belediye başkanını, bir iş insanı bu süreci yönetseydi dört ayda şirket batar. Ama kamu kurumu olduğu için, gelir düzenli olduğu için işler hâlâ yürüyor. Bu kadar kötü bir yönetim anlayışı olamaz.'' diye konuştu.
İş insanı olduğunu ve ticaretine baktığını belirten Çelik, “Konuşmamızda bana 'Bu borcu öteleyelim, ben zaten milletvekili olacağım. Yeni gelen başkanla çözülür.' dedi. Başkanım, beni ilgilendirmez. Genel başkan da olsanız fark etmez. Ben işime bakarım, ticaretime bakarım. Geçen hafta bir görüşmemizde, iki arkadaşımın yanında söyledim: 'Başkanım siz çok kötü niyetlisiniz, çok kötü bir süreç yönettiniz.' Bunu net olarak söyledim. Çünkü sizin başkan vekilliğiniz döneminde bu protokolü biz yaptık. Tüm yetkileri size verdik. Satış, kiralama dahil tüm yetkiler sizdeydi. Biz sadece işi yapacaktık. O dönemde firmalarla diyaloglarımız sürüyordu. Protokolü oluşturduk, dört gün belediyede toplantılar yaptık. Bütün yetkileri belediyeye verdik. Bizde hiçbir yetki kalmadı. Melek Başkan’a o kadar çok güvendik ki, bütün yetkileri ona verdik.
Şimdi soruyorum: Nerede senin iyi niyetin Melek Başkan? O kadar kötü bir süreç yönettiniz ki… “Ben yapmadım, belediye başkan yardımcısı yaptı,” diyorsunuz. Ama tüm evraklarda sizin imzanız var. O zaman neden suçu başkalarına atıyorsunuz?
Melek Subaşı'nın bir sözünde dolayı şok olduğunu vurgulayan Çelik, ''Ben çok rahatsız oldum. O "Bozüyük TSO Bilecik’in ticaretini durduruyor" sözünden sonra uyuyamadım. Yoksa basın açıklaması yapmayacaktım. Belki sadece avukatımız basılı bir açıklama yapardı. Ama Bozüyük Ticaret ve Sanayi Odamız, göz bebeğimizdir. En prestijli kurumlarımızdandır. O kurumun adını ağzına aldığı için bugün bu açıklamayı yapıyorum.
Bu konu Bozüyük TSO’yu bağlamaz. Bu, ALVE İnşaat ve sahibi Veli Çelik’in sürecidir. Ben başkan olmadan önce başlayan bir süreçtir. TSO’yu bu sürece karıştırmak yakışmaz. Biz hiçbir zaman kişisel işlerimiz için Ticaret Odası’nın kapısını bile çalmayız.
Avukat Semih Agaoğulu da yaşanan süreci ve borç durumunu şöyle anlattı.
''60 milyon TL ödendikten sonra da Bilecik halkının hizmetlerinin aksamaması için bazı banka ve taşınmaz hacizlerini kaldırdık. Şu an yalnızca 5 taşınmaz üzerinde haciz vardır. Toplamda 13 taşınmazdan 8’inin haczi kaldırıldı. Geriye kalan 5 taşınmazdan bazıları AVM ve otopark gibi birbirinden ayrı parseller olduğu için sayı fazla gözüküyor. Sadece 3 taşınmaza doğrudan haciz konulmuştur. Sonuç olarak tüm bu ek ödemeleri topladığımızda, yaklaşık 20 milyon TL fazla ödeme yapılmış oldu. Bu da sürecin doğru yönetilememesinden kaynaklanan doğrudan kamu zararıdır.
