Psikolog Melis Sünetci, Korona virüs (Covit-19) sebebiyle karantina sürecinde aşırı yemek yemeyi, “yaklaşık üç saatte bir midenin açlık sinyallerini beyne gönderiyor” şeklinde yorumladı.

Koronavirüz sebebiyle karantina sürecinde vatandaşlara bir takım uyarılarda bulunan Sünetçi,"Bu noktada kendi fizyolojik açlığımız ile psikolojik açlığımızı ayırt etmemiz gerekir. Peki bunu nasıl yapacağız? İlk olarak fizyolojik açlık ve psikolojik açlık arasındaki farka bakmamızda yarar var. Fizyolojik açlık, yaklaşık üç saatte bir midenin açlık sinyallerini beyne göndermesidir. Siz bu noktada yemek yeme ihtiyacınızı hissedersiniz. Dolayısıyla aniden bir fizyolojik açlık meydana gelmez. Fizyolojik açlıkta ne yediğinizi, miktarını ve yemeğinizin içindeki baharatları fark edersiniz. Bunun sonucunda bir doyma hissiyatı oluşur" dedi.

"Psikolojik açlıkta aniden bir yemek yeme ihtiyacı doğar"

Psikolog Sünetci, psikolojik açlıkta aniden bir yemek yeme ihtiyacı doğduğunu belirterek, "Fizyolojik açlıktaki gibi yavaş yavaş acıkma söz konusu olmaz. Dolayısıyla midede kazınma hissi veya mide guruldaması dediğimiz açlık sinyalleri gerçekleşmez. Kişi psikolojik açıdan yemek yediğinde yemeği ne kadar tükettiğinin çoğu zaman farkında olmaz ve doyma hissi yoktur.Doyma hissi olmadığından dolayı beyin yemeği sonlandırmak için bir ‘dur butonuna' basamayacaktır. Yapılan araştırmalara göre bazı dönemlerde normalin üstünde yemek yeme isteğimizin yüksek oranda duygusal duruma bağlı olduğunu görülmektedir. Aniden gelen yeme isteğinin arkasında ihtiyacımız olan başka bir duygunun yattığını söyleyebiliriz. Bu duygular olumsuz duygulardır. Üzüntü, utanç gibi duygularla baş etmek için yeme davranışı oluşur. İhtiyaç dışı yemek yememizin sonucunda tekrar pişmanlık, öfke gibi duygular açığa çıkmaktadır. Kişi olumsuz duygularla yemek yiyerek baş etmeye çalışırken yemek sonucunda tekrar olumsuz duygular açığa çıkar. Peki duygusal yeme isteğimiz geldiğinde ne yapabiliriz.

"Gerçekten karnınız mı yoksa duygularınız mı aç?’’

Vatandaşların kendilerine bir kaç soru sorarak kendilerini kontrol altına alabileceklerini anlatarak, "Gerçekten aç mıyım, en son kaç saat önce yemek yedim, sorularına cevap aramanız ilk adım olacaktır. Eğer yemek yiyeli daha yarım saati geçmediyse ilişkilerinizi düşünün. O an içeride sizi rahatsız eden, kaygılandıran ne? Az önce eşinizle kavga etmiş olabilir misiniz?Problemin kaynağı nerede bunları düşünün. Eğer bu bir psikolojik açlık ise koca bir bardak dolusu su içip yeme isteğinizi bastırabilirsiniz. Psikolojik açlıkta zihninizi dağıtmak bu açlığı yenmeniz açısından yararlı olacaktır. Kedinizin tüylerini taramak, yarım kalan işlerinizi tamamlamak, müzik dinlemek birkaç fikir olabilir. Öğünler arasındaki vaktin çok uzun olması psikolojik açlığınızı arttırabilir. Dolayısıyla öğünleriniz için sağlıklı planlama yapmak yararlı olacaktır.

"Yeme atakları, stresi ve kaygıyı arttığında bu duygularla başa çıkabilmek için tekrar aynı döngüye giriliyor"

Bu açlık geldiğinde kişi mutlaka bir şeyler yemek istiyorsa yeşil besinler (roka, maydanoz, ıspanak gibi) tercih edilebilir. Eğer sürekli yemek yemek sizi strese sokuyor ve kaygılandırıyorsa tüm bunlar psikolojik açlığınızı tetikleyecektir. Unutmayın stresli dönemlerimizde ya daha fazla yemek yeriz ya da yemekten fazlasıyla uzaklaşırız. Tüm bunlara rağmen yeme atakları sizi oldukça rahatsız ediyor ve yediğiniz besinler sonrasında pişmanlık, öfke, üzüntü gibi duygularınız ön plana çıkıyorsa bir psikolog ve eş zamanlı olarak diyetisyen desteği alarak ilerlemelisiniz."

Editör: TE Bilişim