Bilecik İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü'nün yapmış olduğu "Koyun ve Keçilerde Verimliliği Artırma Projesi" kapsamında kıvırcık ırkı damızlık koç dağıtımı yapıldı. Kura çekimi ile önceden belirlenen 65 hayvan yetiştiricisine  kıvırcık ırkı damızlık koç teslim edildi.

İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü kampüsünde gerçekleştirilen tören ile kıvırcık ırkı damızlık koç dağıtımı yapıldı. Programa; Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörü İbrahi mTaş, Vali Yardımcısı Halil İbrahim Acır,  İl Müftüsü Necati Akkuş, Belediye Başkan Yardımcısı Abdullah Tetik, Bilecik İl Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Hacı Dursun Yıldız ve hayvan yetiştiricileri katıldı.

Program saygı duruşunun ardından İstiklal Marşının okunması ile başladı. Hayvan Sağlığı Yetiştiriciliği ve Su Ürünleri Şube Müdürü Devrim Toraman,  kıvırcık ırkının hayvan yetiştiriciliğindeki önemine değindi. Toraman, “Bilecik için küçükbaş hayvancılığı çok önemsiyoruz. Bu sene ilk defa koç dağıtımını yapıyoruz. Marmara bölgesinde kıvırcık ırkı önemli bir yere sahip.Kıvırcık ırkı Türkiye’de en lezzetli eti olan koyun ırkıdır. Marmara Bölgesi olarak bu manada çok şanslıyız. En güzel eti Marmara Bölgesi’nde yenildiğini söyleyebilirim. Bu başlangıcın Bilecik için hayırlı olmasını diliyorum.” dedi.

İl Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Hacı Dursun Yıldız, konuşmasına 15 Temmuz darbe girişimini lanetleyerek başladı. Kırmızı et üretiminin ülkemizde istenilen noktada olmadığını dile getiren Yıldız,

“Ülkemizde son dönemde yaşanan olayalrdan dolayı terörü ve destekçilerini lanetliyorum. Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Ülkemizin ve milletimizin birliğinin daim olmasını diliyorum.

İlimiz koyun ve keçi yetiştiriciliği açısında çok ideal bir iklim yapısına sahip. İlimzin yüzde 54’ü orman alanından oluşurken bu yapının yüzde 50’si ise koyun ve keçi merasından oluşmaktadır. Ülkemizde demokrasinin gelişmesine darbeler ne kadar engel olduysa aynı şekilde ülkemizde küçükbaş hayvancılığın gelişmesini engelleyen faktörlerin başında da hem terör hem orman teşkilatlarımız gelmektedir.

Orman teşkilatları bizim teşkilatımız ama keçiyi ormanın ve ağacın düşmanı olarak belirlediler ve hep o şekilde hareket ettiler. Oysa keçi doğal bir budayıcıdır. Diğer taraftan ot, çalı, çırpıyı temizlediği için de yangınları önler. Oluşturduğu patika yollarla yangın esnasında ormana ulaşımı kolaylaştırır.  

Gelişmiş batı ülkelerinde son yıllarda en çok hayvan varlığında artış oranı keçilerdedir. Keçinin eti lezzetlidir. Yağsızdır. Sütü de eti de insan sağlığı için idealdir. Ülkemizde kırmızı et açığı var diyorsak bunun baş sorumlusu orman teşkilatımız ve terördür. Çünkü dağlarımızda, yaylalarımızda bu iki unsurun etkisiyle çok azalmıştır. Ülkemizde kırmızı et açığını kapatmanın başlıca yolu koyun ve keçi sayımızı arttırmaktan geçiyor. Önceden küçükbaş hayvan sayımızla insan nüfusumuz paralel giderdi. Eğer bugün 77 milyon nüfusumuz var diyorsak emin olun 77 milyon küçükbaş hayvanımız olmadıktan sonra biz kırmızı et açığını hep yaşarız. İlimiz bu açıdan avantajlıdır. Ancak yine de hak ettiğimiz seviyeye gelememişiz.” ifadelerini kullandı.  

Editör: TE Bilişim