İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Bilecik Belediyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi işbirliğinde gerçekleştirilen Halkın Esnafı Projesi’nin lansman toplantısına katıldı.

Bilecik’te birtakım ziyaretler gerçekleştiren Ekrem İmamoğlu, daha önce Bilecik Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı ile imzalarını attığı Halkın Esnafı Projesi’nin lansman toplantısına katıldı.

Şeyh Edebali Kültür ve Kongre Merkezi’nde yapılan toplantıda konuşan İmamoğlu, “demokrasiye yönelik her türlü girişim sorunlarımızı ne yazıkki büyütmüştür ve ülkemizi zayıflatmıştır. Bugün yine öyle bir dönemden geçiyoruz. Özellikle devletin içerisindeki bütün kurumları zayıflatan sadece tek bir kişiyi güçlendiren, bir avuç insanı zengin eden ne yazık ki uyduruk bir sistemin içerisindeyiz.

Bu sistem aslında bizi zamanımızı çalıyor ve geleceğimizi ne yazıkki çocuklarımızın geleceğini borçlandırıyor ve onların sırtlarına çok büyük yükler yüklüyor ama az kaldı hep birlikte Türkiye’nin tekrar çok güçleneceği süreci birlikte hazırlayacağız. Dolayısıyla bu güçlenme döneminin hep birlikte neferi olma zamanı. Onun için ilk günden beri her yerde diyorum ki bu sürecin neferi olacağım. 6’lı masanın ve önümüze koyulacak bu sürecin hep birlikte neferi olacağız Türkiye’yi birlikte güçlendireceğiz. Milletin ittifakı’nı güçlendirmek, milletin iktidarını elde etmesini sağlamak demektir. Bir kişi gidecek, milletin hükümeti gelecek. Milletin hükümeti de bu ülkeyi dediğim gibi güçlendirecek.

“VATANDAŞIN HAKLARI VE ÖZGÜRLÜLERİ GENİŞLEYECEK, EŞİT VE SOSYAL ADALET SAĞLANACAK”

Meclisiyle, Bakanlar Kuruluyla, idare teşkilatıyla, yargısıyla zayıflayan ve ne yazıkki tek kişinin dudaklarının arasında kalan bir rejimin yerine tekrar bütün kurumlarımızın kendi içinde güçlendiği bir süreci beraber var edeceğiz.

Adalette, eğitimde, sağlıkta ve güvenlikte ihtiyaç duyduğu her anda bu ülkenin vatandaşları arkalarında çok güçlü devleti güvenilir, hukuka bağlı, insana sağlı bir sistemi bulacak. İşte bunun anlamı milletin güçlenmesinin anlamı bir okadar da her bireyin, vatandaşımızın güçlenmesi anlamına geliyor. Vatandaşın hakları ve özgürlüleri genişleyecek, güvence altına alınacak, ekonomik imkan ve fırsatlar arttırılacak, eşit ve sosyal adalet sağlanacak.

Böylece eşit hissedarı olduğumuz bu cennet vatan, bu ortak evimiz yani Türkiye’miz güçlü bir yüzyıla adım atmış olacak. Özgür fikirlerin, rekabete dayalı demokratik çoğulcu bir siyasi ortamda bütün sorunlarımızı hızla ve kalıcı bir biçimde çözebilme kabiliyetine millet olarak sahibiz. Bunları çok kısa sürede başarabilecek yeteneklere sahibiz, yeter ki kendimize güven duyalım ve herşeyin çok güzel olacağına dair umudumuzu hiç kaybetmeyelim.

“İSTANBUL İLE BİLECİK ARASINDA KURDUĞUMUZ BU KÖPRÜNÜN, İNSANCA YAŞAMA HEDEFİNE UZANAN BİR KÖPRÜ OLDUĞUNU BİLELİM”

Bilecik’te İstanbul ile Bilecik arasında kurduğumuz bu köprünün, insanca yaşama hedefine de ayrıca uzanan bir köprü olduğunu bilelim.

Değerli Belediye Başkanımız Melek Mızrak Subaşı, bu konuda bizimle çok güzel bir işbirliği hazırlamış ve düşünmüştür. Kendisine yürekten teşekkür ediyorum. Bu sistemle Bilecik halkımız eğer buna sahip çıkar ve bu kartı yüksek sayıda elde ederse çok verimli bir sahaya erişeceğini bundan dezavantajlı vatandaşlarımızın faydalandığı gibi kart sahibi vatandaşlarımızın sadece bilecik içerisindeki imkanlarıyla değil aynı kartla İstanbul’un ulaşımdan bir çok noktaya kadar bir çok imkanlarından faydalanabilecek.

Önemli bir zaman diliminin içerisindeyiz. 14 Mayıs’ta hep birlikte bir demokrasi ve adalet kavramına dönüştürmemiz şarttır. Bugün ortaya koyulan yasakçı zihniyet, milletin iradesinin elinden alınmasının çabası, yargıyı silah gibi kullanma çabası o anlamda hepimizin ortaya koyacağı ortak çalışma ve akılla sona erdirilmesi mümkündür.

Burada sadece siyasi liderler, siyasetçilerin çalışmasıyla bu işin olacağını asla düşünmeyin. Bu iş milletçe başarılır. 86 milyon insanımızın ayağa kalkmasıyla başarılır. Hep bir arada coşkuyla demokrasi mücadelesi vermemizle başarılır.

31 Mart’ta bir seçim kazandık ve sonra kalktılar bu helal seçimi lekelemeye çalışıp iftira attılar bu iftiranın karşılığında bir zarfın içerisinde görülmemiş bir biçimde 3 oy pusulasından ikisini geçerli buldular. Bu kötü uygulamanın sonrasında seçimi iptal ettiler. Ne yaptı milletimiz, milletimiz ayağa kalktı, bütün Türkiye ve İstanbul ayağa kalktı. Ben o aradaki süreçte milyonlarca insanımızla sadece İstanbul’da değil İstanbul dışında buluştuğumuz anları hiç unutmuyorum. Milyonlarca insanımız ayakta demokrasi mücadelesi verirken bu kötülüğü yaparken kızgın suratlara bakmamayı, işine bakmayı, işine odaklanmayı, güler yüzle, sempatiyle kendine ait olanı almayı hedefine koyan o kararlı yürüyüşü bugünden itibaren milletimiz sokaklara demokrasi ve cumhuriyet şenliği adı altında çıkıp bu cesur yürüyüşü göstermeli ve gerçekten 14 Mayıs’ı hep birlikte demokrasi ve adalet bayramına hep birlikte dönüştürmeliyiz.

Çünkü ben bu kürsüden konuştukça, milletin huzuruna çıkarken, beni hep bu ülkenin çocuklarına konuşuyormuş gibi konuşuyorum. Ağzımdan kötü sözün çıkmadığı, çıkmayacağı, iyilik vegüzelliği anlatan, öğütler veren, ders çıkaran haddini bilen bir yönetici kimliği ile konuşarak iyiliği ve güzelliği anlatan memleketin geleceğindeki umutları anlatan bir birey olmaya gayret ettim. Ne kadar mücadele edersek edelim göreceksiniz birilerinin yaptığı gibi bu ülkede kimseye düşmanlık beslemeyeceğiz, kimseye kötülük ve intikam hissiyle asla yaklaşmayacağız.

Allah kalbine kötülüğü yerleştiği ve intikam duygusuyla psikoloji olarak depresif davranışlarda bulunan yöneticilerden bu memleketin insanlarını korusun.

Her yerde ve her zaman her insanımız için 86 milyon bu cennet vatanın evladı için adalet isteyeceğiz. Temel ilkelerden taviz vermeden müzakere etmenin, sonuç almanın yollarını bulmaktan asla geri durmayacağız.

Türkiye’yi kendi büyükleri zanneden bir avuç insan aklınıza, iyi kalbimize, güler yüzümüze, hoş görümüze mağlup olacak, yenilecek. Şarkılarımızla, türkülerimizle, halayımızla, horonumuzla, zeybeğimizle gülümseyen yüzümüze yenilip gidecekler. Bir kişi yenilecek, millet kazanacak. Bu kötülüğü yapanların bir de çocukları, evlatları ve torunları kazanacak. Onlar için bile mücadele edeceğiz. Hiçbir zaman benim partim kazandı demeyeceğiz, millet kazandı diyeceğiz çünkü biz Cumhuriyet Halk Partisi ve 6’lı masanın diğer siyasi partileri millet için çalışacağız.

Melek Başkanımızın bu güzel adımını bütün Bileciklilerin desteklemesini, ben o kartı nasıl elde ederim’ diye konuşması ve iş birliğine başvurmasını diliyorum” dedi.

Editör: EMİNE TÜRKSOY