Bilecik Dershaneler Birliği, son günlerde ülke gündemini meşgul eden dershanelerin kapatılması konusunda basın toplantısı düzenledi. FEM Dershanesi'nde düzenlenen toplantıya; FEM, ANAFEN, SINAV ve FİNAL dershanelerinin müdürleri katılırken, dershanelerin kapatılması durumunda Bilecik halkının ve Bilecik eğitiminin bundan nasıl etkileneceğine ilişkin görüşlere yer verildi.
Dershanelerin bir ihtiyaçtan doğduğunu ve eğitim sistemindeki sorunun dershaneler olmadığını ifade eden SINAV Dershanesi Müdürü Mehmet Çakmakoğlu açıklamaya şöyle devam etti:
“Dershaneler, daha çok öğrenme ve sınavlara hazırlanma ihtiyacı nedeniyle var olmuşlardır. Bu ihtiyaçlar devam ettikçe dershaneler de eğitim öğretim hizmeti vermeye devam edecektir. Dershaneler, şu veya bu biçimde yasaklansa/kaldırılsa bile daha çok öğrenmeye talep bitmeyeceği için şu veya bu adla, şu veya bu biçimde varlıklarını devam ettireceklerdir. Bu bakımdan dershaneleri öncelikle eğitim sisteminin ihtiyaçlarını karşılayan kurumlar olarak görmek gerekir. Dershaneleri, sistemdeki sorunların nedeni olarak görmek yanıltıcıdır.
Dünyada dershaneciliğin yasaklandığı ülke yoktur. Sınavlara hazırlık ve okullara destek hizmeti veren dershanelere, gösterdikleri yüksek performans ve sundukları eğitim öğretim hizmeti nedeniyle veli ve öğrencilerimizin yüksek teveccüh gösterdiği yapılan araştırma ve anketlerle de saptanmış bir gerçektir. Devletin noksanlarından kaynaklanan problemlerin çözümünde yeni alternatifler geliştirmeden velinin elindeki tek alternatifi almak doğru olmadığı gibi bu olumlu öğrenme ortamlarındaki sinerjiyi eğitimin tümüne yaymak hedeflenmelidir. Dershaneler, öğrenciden kaynaklanmayan, sistemden kaynaklanan eğitim öğretim eksikliklerini tamamlayan tek alternatiftir. Okullar, öğretmenler arası farklardan doğan öğrenme noksanlarını tamamlayacak bir yöntem geliştirmeden yapılacak dershanelerle ilgili tasarruf, üniversitelerde ciddi şikayetlere yol açacaktır.
Dershaneler, az sermayeyle kurulmuş, yoğun emekle çalışan, karlılığı oldukça düşük küçük işletmelerdir. Bu kurumların okul gibi çok daha büyük sermaye isteyen yatırımları yapması zor, hatta mümkün değildir. Zaten süreç içinde bu sermaye birikimine ulaşanlar okul açmaktadırlar. Dershanelerin yokluğunda dar ve orta gelirli vatandaşlarımızın çocuklarını iyi bir okula yerleştirmek için özel ders aldırmak zorunda kalacakları ve bunun onlara daha pahalıya mal olacağı açıktır.
Bilecik merkezde toplamda 4 dershane yaklaşık 2.500 kişiye hizmet vermektedir. Dershanelerin kapatılması halinde bu öğrencilerin yalnız % 10'u özel dersle takviye alabilecek ekonomik güce sahiptirler. Dershanelerin yokluğunda kaçak kurumlar veya bürolar yaygınlaşacak; maliyetler yükselecek, hizmet daha pahalı olacak; vergi vermeyen, denetimden uzak bu tür "eğitim faaliyetleri"yle ortaya daha fazla problem çıkacaktır.
Hiçbir aile bireysel özgürlüğü olan ek destek eğitimini, kaçak faaliyet yapan yerlerden üstelik daha pahalıya almak zorunda bırakılmamalıdır. Dershanelerin "fırsat eşitliğini bozduğu iddiasıyla" sistem dışında tutulması, fırsat eşitsizliğini ortadan kaldırmaz, üstelik fırsat eşitsizliği makasının daha da açılmasına neden olur. Çünkü ekonomik imkanları olanlar özel ders ve ek destek alarak diğerlerinin önüne geçecektir.”
Açıklama sonunda sorulan, dershanelerin kapatılmasının altında hükümet-cemaat çekişmesinin olduğuna ilişkin soruya cevap veren FEM Dershanesi Müdürü Onur Güngör; eğitim sisteminin Türkiye’nin bütününü kapsadığını, yapılan değişikliklerin sadece belli bir kesimi değil tüm Türkiye’yi ilgilendirdiğini söyledi.
FEM Dershanesinde gerçekleşen toplantıya; SINAV Dershanesi Müdürü Mehmet Çakmakoğlu, FEM Dershanesi Müdürü Onur Güngör, ANAFEN Dershanesi Müdürü Fırat Mercan, ve FİNAL Dershanesi Müdürü Mahmut Kırcı katıldı.