Kıymet Aslan
Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi gün geçtikçe eğitim kalitesi ve üniversite deki hocaların başarısıyla adını duyuruyor. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Harun Tunçel, TRT Okul kanalında “Rektörler Anlatıyor” adlı programın canlı yayın konuğu oldu.
Programda sunucular Raşit Yıldırım ve Esra Kaya’nın sorularını yanıtlayan Üniversite Rektör yardımcısı ilk olarak Bilecik’i anlattı. Yurt dışı seyahatinden dolayı programa katılamayan, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesinin rektörü Prof. Dr. Azmi Özcan'ın selamını ileterek sözlerine başlayan Tunçel, Bilecik’in küçük, küçük olduğu kadar da şirin illerinden biri olduğunu söyledi. Canlı yayında konuşan Prof. Dr. Tunçel, Bilecik’i şöyle anlattı. “ 4 Coğrafi bölgenin birleştiği noktada yer alan Marmara, Eğe, İç Anadolu ve Karadeniz coğrafyasının birleştiği zengin bir coğrafi ortama sahip, tarihi değeri oldukça derin, Bilecik, Bozüyük, Söğüt Osmanlı'nın kuruluş yeridir. Şirin, havası son derece temiz, ormanlar içerisinde bir kampüsü olan bir üniversiteyiz biz. 2007 yılında kurulduk, kuruluşumuzda Dumlupınar ve Anadolu Üniversitelerinin fakülteleri ve yüksek okulları vardı. Daha sonra Fen Edebiyat-Mühendislik Fakültesi kuruldu. Şu sıralarda Tarım Bilimleri bölümüne inşallah öğrenci alacak. Yüksekokullarımız kuruluyor böyle bir üniversiteyiz.”
Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi olarak, büyük üniversiteler arasında yer almayı hedeflerini belirten Tunçel "Bizim nihai hedefimiz tabi büyük üniversite olmak. Tabi birbirinden farklı branşlarda kendimizi göstermek, ispat etmek, yeni kurulmuş üniversitelerin dinamik bir yapısı var. Kendilerini ispat etmek zorundalar, öğrenci kabul edecek, iyi bir eğitim vermek durumundalar. Onun için üniversitemizin temel hedefi şu, çok fazla bölüm yada program açmak yerine daha az programla daha kaliteli eğitim vermeyi hedefliyor. Böyle bir yapılanma içersindeyiz. Şuanda aktif 3 fakültemiz var. Bunlarda 19 program faal, 1. ve 2. eğitim devam ediyor, bir yandan programlarımızı güncelliyor, yeniliyoruz. Mesela bu dönem ilk yardımla ilgili bir program faaliyete girecek, Tarım Bilimlerinde değişik programlar devreye girecek. Güncelliği yavaş yavaş azalmış olan programlar doğal olarak öğrenciler tarafından tercih edilmiyorlar, onlar kapatılıyor yerine yenileri açılıyor."diye söyledi.
Sunucu Raşit Yıldırım, Şeyh Edebali Türbesine temas ederek, üniversiteye ismini veren yer hakkında bilgi istedi. Ayrıca Bilecik'in insanlarının fazla sıcakkanlı olduğuna dikkat çekerek öğrencilerle ilişkisini sordu.
Prof. Dr. Harun Tunçel ise, “Şeyh Edebali Türbesi Osmanlı Devleti'nin kuruluş yıllarında yaşamış bir İslam ilahiyatçısı-din bilgini, Ahi şeyhi, Osman Gazi'nin kayınbabası ve hocası, Orhan Gazi'nin dedesi, bir anlamda da sonradan imparatorluk olacak Osmanlı Devleti'nin fikir babasının türbesi Bilecik’tedir.” İlk yerleşim yerinin türbenin olduğu bölge etrafında olduğunu şehrin üniversiteye doğru büyüdüğünü ifade ederek gelişimine dikkat çekti.
Diğer yandan, öğrencilerin konaklaması için uygun binaların yapıldığını ve bu yönde geliştiğini, pek çok yenilenme ve değişiklik söz konusu olduğunu cevaplandırarak şöyle konuştu. Tunçel, “Öğrenci sayımız 11bine yakın, bunlardan 6 bini fakültelerin öğrencisi, kalan kısmı yüksekokullara dağılmış durumda. Bilecikli öğrencimiz çok az, çoğunluğu Türkiye'nin dört bir tarafından gelen öğrenciler. Fen-Edebiyat Fakültesi olmak üzere üniversite de Hakkari'den de, Edirne'den de öğrencimiz var. Konaklama noktasında Kredi yurtlar Kurumunun 1300 kadar kapasitesi var, şuanda yenisi yapılmak üzere, 750 yatak kapasitesi daha ilave edilecek. Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde hizmet veren bazı özel yurtlar var. Apartlar bulunuyor. Toplam 6000 öğrenci kalabiliyor. Bilecik'te yaşamak büyük şehirlere göre uygun. Bilecik'in en önemli avantajlarından biri çevresinde büyük il merkezleri var. Bursa-Eskişehir-Sakarya ve hatta İstanbul gibi iller bulunuyor. Malum hızlı tren projesi süratle devam ediyor. Eskişehir- Ankara'ya erişmek mümkün. Adapazarı-Kocaeli'ne 1.5 saatte gidilebiliyor. Keşfedilmemiş bir cennet gibi bu açıdan. Esnaflar arasında hizmet çeşitliliği, kalitesi artıyor. Üniversitenin bu anlamda şehre çok katkısı olduğunu söyleyebilirim" açıklamasında bulundu.
Tunçel, kütüphane konusunda iddialı olduklarını söyledi. Şuan kütüphanede 65 bin basılı 125 bin elektronik kitap, 13 binin üzerinde süreli yayın bulunduğunu ve çok sayıda dergiye abonelikleri olduğunu söyledi. Şu an yapımı devam eden yeni kütüphane tamamlandıktan sonra aynı anda 1000 öğrenciye hizmet verme kapasitesine ulaşacaklarını söylen Tunçel, geçtiğimiz sene bir dönemde ortalama 27 bin öğrencinin kütüphaneden faydalandığını belirtti.
48 öğrenci kulübü olan Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi’nde 1000 öğrencinin faal olarak kulüplerde yer aldığını söyleyen Tunçel, “1000 öğrencimiz olduğu düşünülürse, her 10 öğrencimizden 1’i bir kulüpte aktiviteler gerçekleştiriyor” dedi. Bunun dışında spor olanaklarına da değinen Tunçel, öğrencilerin; açık ve kapalı spor alanları, uluslar arası geçerliliğe sahip bir atletizm pisti, futbol sahası, tenis kortları, basketbol sahaları, uluslar arası standartlarda bir tırmanma duvarı gibi pek çok sportif imkandan herhangi bir bedel ödemeden faydalanabildiklerini söyledi.
Tunçel, sunucunun, “Ben bir öğrenci olarak neden kalkıp Bilecik’e geleyim?” sorusuna karşılık, Bilecik’in hızlı tren sayesinde birkaç ay sonra ulaşması en kolay şehirlerden biri haline geleceğini söyledi ve şehrin yaşamak için ucuz olmasına dikkat çekti. Ayrıca nitelikli öğretim kadrosuna da değinen Tunçel bunun kaçırılmaması gereken bir fırsat olduğunu söyledi. Tunçel, üniversitenin Erasmus programıyla ilgili olarak, bu güne kadar yaklaşık 200 öğrencinin yurtdışına gönderildiğini, hedeflerinin önümüzdeki sene 100 civarında öğrenciyi Avrupa’ya göndermek olduğunu söyledi.
Tunçel, bir öğrencinin internet üzerinden sorduğu, üniversitenin mühendislik fakültelerinin durumuyla ilgili bir soruya, Üniversitede inşaat, bilgisayar, elektronik, makine, kimya ve süreç mühendisliği bölümleri olduğunu ve fakültenin yeni kurulmasının getirdiği bir avantaj olarak son teknoloji laboratuarlara sahip olduklarını söyledi.