Çocuklar dünyaya geldiklerinde bir çok şeyi henüz öğrenmediklerini gibi yaptıkları eylemin sonucunu kestirme konusunda bilişsel yapıya sahip değillerdir.

Bilişsel düzey kişinin yaşıyla beraber değişmekte ve yükselmektedir. Bilişsel hafızaya kodladığımız bilgilerin değişimi imkansız değildir fakat yaş ilerledikçe değişime direnç aratabilmektedir.

Çocukların ağlayarak elde etme istekleri genetik olarak geçemeyeceği gibi sosyal öğrenmenin katkısı da bir o kadar fazladır.

Ebeveynlik, kişinin öğrendiği ve istediği sürece kendini geliştirdiği bir olgudur. Kişinin yaptığı ebeveynlikte kendi ebeveynini taklit veya kendi ebeveyninin tam tersi bir tutumla karşılaşma olasılığı yüksektir. Yani genetik mirastan bahsedebildiğimiz gibi psikolojik ebeveynlik mirastanda bahsedebiliriz.

“Yeter ki ağlamasın

Kıyamadım ağlayınca

Biz çocukken görmedik , istiyorsa yapayım “

gibi cümlelerde haklılık payı olduğu kadar yaşanacak sıkıntının alarmı da vardır.

İsteklerini ağlayarak dile getiren çocuğun değişimi imkansız mıdır?

Bu durumu imkansız hale getiren yegane sebep , ebeveynin duygularıdır.

Ebeveynlik becerisi geliştirmek adına adımlar atmak acizlik veya  zayıflık değildir. Sizin için en kıymetli olan çocuğunuzun dünyasına kalıcı katkıda sağlamak için çabanız olacaktır.

Bebekler Ağlamayı İletişim Aracı Olarak Kullanır

Bebekler İhtiyaçları için ağlayarak haber vermektedirler, zamanla ihtiyaçları karşılandıkça beklemeyi öğrenirler. Bebek, 1 yaş gibi hareket kabiliyetinin gelişmesiyle birlikte; özgürlük, özerklik, bağımsızlık için çabalarken, ebeveynler bebeğe zarar gelmesinden korkarak sınırlamalar getirmeye, kuralları öğretmeye çalışmaktadır.

2 Yaşında Çocuklarda İnatçılık Ve Ağlama Çok Sık Görülür

Özellikle 2 yaş civarında hem anneye bağımlılık hem de özerk bir durum vardır. İnatçılık ve ağlamalar bu dönemde çok sık görülmektedir. Öncelikle bu dönemde çocukların hareketli, keşfedici, karıştırıcı ve ısrarcı olduklarını bilmek gerekmektedir. Ancak bu olumsuz özellikler geçicidir. 3 yaş gibi daha uyumlu, kurallara uyan beklemeyi bilen bir çocuk ortaya çıkmaktadır.

Yasaklar Konusunda Kesin Ve Kararlı Olmak Önmeli

Çocuklar çok çabuk öğrenirler ve unutmazlar. Örneğin çocuk şeker istediğinde, anne baba bunu istemediğini belirttiği halde çocuk ağlamaya başladığında sussun diye veriyorsa çocuk ağlama yolu ile istediklerini yaptırabileceğini öğrenmiş olur. Ödüllendirmeyi yanlış yapmamak için öncelikle yasaklar konusunda kesin kararlı olmak ve tutarlı davranmak önemlidir. Tutarlı davranış için eşlerin ortak kurallarda anlaşmaları ve bunları uygulamaları gerekmektedir.