İklim değişikliğinin ve küresel ısınmanın iyiden iyiye kendini hissettirmeye başladığı bu zaman dilimlerinde yaz aylarını yaşadığımız bugünler aşırı yağmur, sel felaketleri, dolu, biranda bastıran aşırı sıcaklık artışları ile tam bir kaosa doğru gidiyor.

      4 mevsimin yaşandığı ülkemiz, cennet ülke olarak gösterilirken maalesef bugün ilkbahar ve sonbahar mevsiminin aradan çıkması ile biranda soğuyan ve biranda ısınan hava olaylarıyla artık bu özelliğini kaybetmeye başladı.

      Mevsim kayışlarının ileri seviyelere ulaştığı bu zaman diliminde son yaşanan yağmurlarla birlikte Batı Karadeniz’i etkisi altına alan olumsuz hava koşulları sel felaketleriyle Kastamonu ve Bartın’da tam bir afete dönüştü.

      Gerçekleşen her doğa olayının artık normalliğini kaybetmesi ve aşırıya kaçmasıyla insanlık adeta yıkım yaşamaya başladı.

      Batı Karadeniz'i etkisi altına alan sel felaketinin bilançosu hergün ağırlaşıyor. Sel nedeniyle kaybolan vatandaşları kurtarma çalışmaları sürdürülürken, Düzce'de bir endüstriyel tavuk üretim tesisinde 180 bin civcivin sular altında kalması insanın içini acıtıyor. Binaları, köprüleri ve yolları yıkan sel, Bolu Dağı Tüneli'nin kapanmasına neden olurken, birçok vatandaşı mağdur konuma getirdi.

      Bartın’da birçok mahallede ev ve iş yerinin alt katlarını su bastı. Bartın Irmağı'nın etrafındaki bütün işyerleri sular altında kaldı. Çay ve derelerin taşmasıyla oluşan felaket insanın doğanın yıkıcı gücü karşısındaki acizliğini birkez daha ortaya koyarken, devlet büyüklerimiz var güçleriyle anında olay yerine giderek her türlü önlemi alıp vatandaşların yaralarını sarmaya başladı.

      Bartın halkının yaralarını sarmak ve sürdürülen çalışmalara destek vermek için Bilecik İl Özel İdaresi ekipleri de afet bölgesine gitti.

      Tüm Bartın halkına geçmiş olsun diliyor, oluşan afetin verdiği hasarların en kısa zamanda giderilmesini diliyorum.