Basında da yer alan Suriyeli mülteci sayısının 500.000'i aştığı yönündeki bilgilere karşın; Ahmet Davutoğlu'nun verdiği cevapta rakam 200.000 olarak gösterildi.
Ayrıca, "mültecilere bu zamana kadar yapılan harcamaların toplamı, aylara göre belirtilmek suretiyle" ve "ülkelerden veyahut uluslararası kuruluşlardan alınan yardımların toplamı" Milletvekili Şeker tarafından sorulurken, bakanın verdiği cevapta, sadece alınan yardımların ABD doları olarak 140.milyon dolar olduğu söylendi ve toplam harcamaya cevap verilmedi.
Türkiye'deki Suriyeli mültecilerin "sözlü beyanla üniversiteye giriş hakkı" almasına ilişkin neler yapıldığı sorusuna ise, bakanın verdiği cevap aslında vahim bir tablonun kısıtlı bir yansıması oldu. Bakan tarafından verilen cevapta, “Buna göre mültecilere, "özel öğrenci" olma hakkı, belge gösterse de göstermese de verilmektedir. Bunun yanısıra, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından Suriyeli mültecilere "çalışma izni" verilmektedir” denildi.
Bu verilen cevabı basınla paylaşan Bahattin Şeker, hem ülkenin içinde bulunduğu bu sancılı durumun yansımalarını, saklanan ya da perdelenip geçiştirilen gerçeklerin ne vaziyette olduğunu, hem de vatandaşın kısıtlı imkanlarla çocuklarını okutmaya çalışırken, üniversite kazansın diye dershanelere paralar yağdırırken, mültecilere üniversitelerde imtiyaz tanınması ve "sözlü beyanın" bu imtiyazlar için yeterli olması konusunun vicdanları yaraladığını ifade etti. İşte Bahattin Şeker’in soru önergesi ve Bakan Davutoğlu’nun vermiş olduğu yanıt:
SORULAR:
1-Suriye'deki olayların başladığı tarihten buyana binlerce Suriyeli'nin Türkiye'ye sığındığı bi-linmektedir. Ülkemize sığınan toPlam Suriyeli mülteci sayısı kaçtır?
2- Mültecilere bu zamana kadar yapılan harcamaların toplamı, aylara göre bu harcamaların miktarı ve Türkiye'ye bu konuda hangi ülkeden ya da uluslararası kuruluştan ne kadar yardım gönderilmiştir?
3- Türkiye'ye sığınan Suriyeli mültecilerin sözlü beyanla üniversitelere başvuru yapabileceğine ilişkin gündeme gelen tartışmalar konusunda ne düşünülmektedir? Böyle bir durum söz konusu olmuş mudur?
4- Üniversitelerin haricinde başka bir kuruma Suriyeli mültecilerin başvurması ya da Türkİye'de kalıcı ve yerleşik yaşama geçmeleri konusunda bir çalışmanız var mıdır?
5-Suriye başta olmak üzere, dünyanın başka ülkelerinde herhangi bir vatandaşımız ya da kamu görevlimiz rehin olarak tutulmakta mıdır? Bu konuda ne gibi faaliyetler yürütülmektedir?
CEVAP:
05.11.2013 tarihi itibarı ile ülkemizdeki barınma merkezlerinde bulunan Suriyeli sayısı 201.292'dir.
Suriye uyruklu yabancılar ülkemizde geçici koruma kapsamında yer almakta, yasal yollardan giriş yapan Suriyelilere ”1 yıl süreli geçici ikamet izni” verilmekte ve ikamet izni vatandaşlık başvurusunda dikkate alınmamaktadır. İkamet izni olup da çalışmak isteyen Suriye uyruklu yabancılar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına çalışma izni için müracaat edebilmektedir.
Yardım duyurumuza cevaben bugüne kadar kabul edilen ayni ve nakdi yardımların toplamı yaklaşık 139.002.321 ABD Dolarıdır. 29.08.2012 ve 13.09.2012 tarihli Yükseköğretim Genel Kurul toplantılarında, ''Suriye'de son dönemde tırmanışa geçen şiddet olayları ve derinleşmekte olan insani krize paralel olarak ülkemize sığınan Suriye vatandaşları ile Suriye'de eğitim görmekte iken ön lisans, lisans ve lisansüstü eğitim programlarında (Tıpta Uzmanlık ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Programları hariç) eğitimlerine ara vermek zorunda kalan Türk vatandaşı öğrencilere uygun görülecek bir statüde, 2012-2013 eğitim öğretim yılına mahsus olmak üzere;
a)Söz konusu öğrencilerin Gaziantep, Kilis 7 Aralık, Harran (Şanlıurfa) Mustafa Kemal (Hatay), Osmaniye Korkut Ata, Çukurova, Mersin Üniversitelerinde öğrenci olarak ders alabilmelerine,
b)Öğrencilerin durumlarını belirten belgeleri olmaları halinde bu belgelerin incelenerek, belgelerinin olmaması halinde ise beyanları dikkate alınarak özel öğrenci olarak ders almalarını sağlanmasına,
c)Özel Öğrenci olarak alınan derslere ilişkin dersin adının, kredisinin ve öğrencinin başarı durumunu belirten bir belgenin düzenlenmesine” karar verilmiştir. Suriye veya dünyanın başka bir ülkesinde herhangi bir vatandaşımız ya da kamu görevlimiz rehin olarak tutulmamaktadır.”