Türsab tv'de sunuculuğunu Özgür Ildır Öksüz'ün yaptığı programa katılan Osmaneli Belediye Başkanı Münür Şahin, Osmaneli'yi tüm Türkiye'ye bir kez daha anlatarak ilçenin tanıtımına katkı sağladı. Lefke bezinden tarımsal ürünlere, Osmaneli konaklarından alternatif turizm alanlarına, yöresel ürünlerden ilçenin tarihine kadar birçok konuyu izleyiciler ile paylaşan Başkan Şahin, programda yaptığı açıklamada, "Osmaneli Anadolu’da ve Mezopotamya’da birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bir yer. Osmaneli’yi önemli kılan lojistik anlamda baktığımızda İpek Yolu,Roma Ordu Yolu Müslümanlar ve Hıristiyanlar anlamında baktığımızda hac yolları,Sufi Yolu gibi bütün yolların kesiştiği bir noktada yer alması. İlçemizden Sakarya Nehri geçiyor. Bu sular nedeniyle Osmaneli çok verimli topraklara sahip. Bilecik'in Antalyası olarak geçiyor. 18 medeniyete ev sahipliği yaptığı için o medeniyetlerden günümüze kalan birçok tarihi esere ve kültürel varlığa sahip Osmaneli'nin en önemli özellilerinden bir tanesi de ilk defa Türkler tarafından 1075 yılında Selçuklular tarafından fethediliyor ve Anadolu Selçuklu İmparatorluğu kurulduktan sonra 1075 yılından günümüze kadar Osmaneli işgal görmeyen çok özellikli bir yer. Bu özelliği itibariyle de kurtuluş savaşında Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları tarafından stratejik bir üs olarak kullanılmış bir yer. Osmaneli'nin en önemli kültürel varlıkları dediğimiz zaman Kanuni Sultan Süleyman döneminden kalan Rüstempaşa Camii, Yıldırım Beyazıt döneminden kalan Yıldırım Beyazıt Hamide hatun camii, yine Selçuklular döneminden kalan ama artık çok az izleri kalmış olan Medrese Camii, diğer taraftan Ortodoks cemaatini ilgilendiren Aya Yorgi Kilisesi, Roma köprüleri, son dönemde Osmanlı’yı anlatan dizilere konu olan Lefke kalesi var. Osmaneli suyolları, kanallar, mezar taşları, anıtlar bir yığında farklı özelliklere sahip güzel bir yerleşim yeri.Turizmde de yeni keşfedilen bir yer diyebiliriz. Bununla çok ön plana çıkmadık çünkü gelenlerin memnuniyetini sağlayabilmek için öncelik altyapımızdı. Bugün geldiğimiz nokta itibariyle artık bunu oluşturduk. Osmaneli'nin en büyük özeliklerinden bir tanesi özellikle ipekçiliğin çok yoğun olmuş olması sebebiyle geçmiş dönemde Osmaneli tarihi Osmaneli konaklarına sahip. Yeni bir Safranbolu, yeni bir Beypazarı, yeni bir Odunpazarı şeklinde piyasada ismini duyuracak. Biz farklı konseptlerimizle farklı bir turizm kenti olma yolundayız." dedi. Türsab Kültür Turizmi İhtisas Başkan Yardımcısı İlham Seyyale de programda "Osmaneli hikayesi olan bir yer. 800 yıllık bir geçmişi var. Osmanlıdan gelen bir geçmişi var birde ondan evvel milattan önceye dayanan bir geçmişi var. Böyle olan bir kentin efsanesini hikayesinin de olmaması imkansız" diyerek İznik beyinin sarı kız hikayesini anlattı. Başkan Şahin ise, "Osmaneli'de 150 evimiz tescilli ve koruma altına alınmış vaziyette. Bugüne kadar yapmış olduğumuz çalışmalarda da bunlardan 75 tanesinin restorasyonunu tamamlamış durumdayız. Tamamladıklarımıza kimlik vermemiz gerekiyor. Bunlar genelde baktığınız zaman Lefke taşı, kerpiç ve ahşaptan oluşan yapı malzemesi ile yapıldığı için su görmemeleri gerekiyor. Biz bu anlamda süratle özellikle yıkılmakta olanlardan başlayarak kurtarabildiklerimizi büyük ölçüde kurtardık. Bazılarını Aşçılık okulumuza verdik, bazılarını otel olarak kullanıyoruz. Her birine bir kimlik vermek suretiyle turizme hazırlanıyoruz.Osmaneli evlerinin kendilerine has özelikleri var. En belirgin özelliği de köşe pencereleri. Diğer taraftan ipekböcekçiliğinde kullanıldığı için evler özellikle 2. ve 3. katları düz bir oda veya sadece salon şeklinde.Ayrıca Sakarya Nehrini de çok iyi kullandık. 6.5 km’lik alanda şuana kadar 350 bin km’lik park yaptık. 150 bin m2’lik daha park programımız var. 2 yıl içerisinde tamamlayacağız.Onları tamamladığımızda 6.5 km’lik bir alanda bisiklet yolları, yürüyüş yolları ve 550 bin m2 Sakarya Nehri kenarındaki bütün atıl alanları tamamladık ve düzenledik. Burada da 500 bin adet ağaç dikmeyi 2023'e kadar tamamlayacağız. Lefke taşımız değerli kültür varlıkları arasındaki taş olarak önemli bir yere sahip.Gastronomi turizmi açısından çok iyi şeyler yaptık. Osmaneli mutfağını burada tanıtmaya çalışıyoruz.Su sporları ile ilgili İstanbul Üniversitesi ve su işleri ile ilgili federasyonumuzla ilişki halindeyiz. Yakın bir dönemde rafting, kano, dragon etkinlikleri olacak. DSİ ile konuştuk, Sakarya nehrinde belirli yerlerde şişirmeler oluşturduğumuzda böyle 20 kişinin aynı anda kürek çektiği, yarışmalarda düzenleyebileceğimiz bir spor, alternatif turizm alanı olarak yapmayı planlıyoruz. Osmaneli içerisinden geçen nehirler dolayısıyla çok verimli topraklara sahip. Farklı bir toprak yapımız var.Osmaneli karpuzu aroması çok yüksek olan bir meyve. Çok az bir dönemde satışı gerçekleşiyor ve çiftçimizin de en büyük geçim kaynağı. Kavunda özellikle Medetli köyümüzdeki havzada yetiştiriliyor. Domatesimiz ve Şeftalimizle Bursa'ya rakip olduk. Bursa sanayileşme ile birlikte şeftali bahçelerini kaybetti ama bizde özelikle İznik vadisine doğru köylerimizde şeftali bahçeleri çok yoğun şekilde devam ediyor. Osmaneli'de tropikal iklimde yetişenleri bile zorlayarak yetiştirebilirsiniz böyle bereketli topraklara sahip. En büyük sorunumuz bu ürettiğimiz ürünleri pazarlamakta çok büyük sıkıntılarımız vardı.Geçmiş dönemlerde ve bundan ötürüde köylümüz mutlaka gelir kaybına uğruyordu. İstediği fiyattan satamıyordu veya sattığı zamanda alıcıların çok güvenilir olmaması bir kısmı için büyükte para kayıplarına sebep oluyordu. Biz bununla ilgili hemen Ticaret Bakanlığı onaylı bir hal kurduk ve bu halimiz şu anda devam ediyor. Burada Türkiye’nin önde gelen mağazaları, toptan gıda satanlar hepsi Tarım Kredi başta olmak üzere alım bölümlerini oluşturdular. Dükkanları aldılar ve Osmaneli’de düzgün şekilde bir alım olayı ortaya çıktı. Bunları bir taraftan da işlenmiş olarak değerlendirmemiz gerekiyordu. Burada tarım işçilerini de değerlendirerek, kadınlarımızı ön plana çıkartacak Kadın Girişimciler Kooperatifi’nin kurulmasını sağladık. BEBKA ile birlikte yöresel üretme tesislerini kurduk. Ayva Lokumunu Türkiye’nin her yerine gönderiyoruz. Pekmezin ezmesini yapıyoruz, diğer belediyelere veriyoruz ve orada büyük bir portföyümüz oldu. Yılda 250 ton ile 500 ton arasında ayva işliyoruz. Salçamız var yaklaşık 1 milyon kilo domates işliyoruz. Diğer ürünlerimiz de koyduğumuzda kalkınma ajansı ile ufak çaplı başladığımız üretim atölyelerinden şuanda küçük ölçekli bir fabrikaya ileriki yıllarda da orta ölçekli bir fabrikaya çeviriyoruz. Buda kadın girişimciler anlamında çok önemi bir ortam. Özellikle Osmaneli yemeklerini yapma yönünden de tarhanaydı, erişteydi her yerde olan bu ürünleri de ön plana kadın girişimciler kooperatifi ile çıkartıyoruz. Tarımsal ürünlerin yanında Lefke bezini de ön plana çıkarttık. Osmaneli’de pamuk çok yoğun dikilirmiş. Lefke bezini çok önemli bir marka haline getirdik. Tarımda kadın girişimcilerden yararlanarak kalkınma ajansımız BEBKA ile birlikte Sanayi Bakanlığı’mız bizi hedeflenen projeleri gerçekleştiren bir ilçe olarak gördü ve toplantıda şunu söylediler: ‘Bizim planladıklarımızı burada gerçekleştiriyor olmamız ve kamu kaynaklarının bu kadar olumlu kullanılıyor olmasından çok memnuniyet duyuyoruz” dediler ve bize 5 bin tonluk kadın girişimcilerimize soğuk hava deposunun sözünü verdiler. Yine kalkınma ajansımız ile birlikte 6.5-7 bin m2’lik bir sera kuruyoruz. Kalkınma ajansı buraya 2 milyon TL destek verdi. Bu desteği biraz daha artıracaklar, yine belediyemizin de destekleri ile kendi fidelerimizi kendimiz yetiştireceğiz. Bir de karpuzu ve bazı ürünleri daha erken yetiştirebileceğimiz seraları yapıyoruz. Osmaneli Belediyesi ölçek olarak çok büyük olmayabilir toplam nüfus köylerimiz ile beraber 22 bin ama biz akademisyenlerle 35 tane üniversite ile çalışıyoruz, bilimden yararlanıyoruz, bir seferde doğruyu yapmaya çalışıyoruz, planlı çalışıyoruz, hedeflerimiz belli ve bu hedeflere ulaşabilmek için kendi içimizdeki havayı da oluşturduk. Ben belediye başkanı olarak, ‘şuradan şuraya köprü yapacağım’ desem arkamdaki halk buna inanır ve hep birlikte beraberce yapıyoruz. Kadın girişimcilerimizle de kadınlara fırsat verildiği zaman nelerin yapılabileceğini o köşe pencerelerinden dışarı çıkarak gösterdiler." görüşlerine yer verdi.