Karlı Bilecik sabahlarına uyandığımız bu günlerde kişilerin çokça rahatsız olduğu bir konuyu ele alalım istiyorum. Bu haftaki yazımız kaygı bozukları hakkında olacak.

Herkesin biraz olsun kaygı ve kaygı bozuklukları hakkında bilgisi vardır. Çünkü günlük yaşantımızda birçok kaygı verici olayla karşılaşıyoruz. Her kişi farklı konularda kaygı duyabilir. Aslında normal düzeydeki kaygılar kişiye günlük rutinini olumlu yönde etkiler. Bu tür kaygılar hafif ve geçicidir. Ayrıca kişinin hedefleri ulaşması konusunda motive vererek hedef gerçekleştirmesi konusunda yardımcı olur. Bu duruma örnek vermek gerekirse, sizin için önem olan işi daha öncelik sıranızda ilk sıraya koyup onu halletmeniz olabilir.

Fakat kaygı düzeyiniz normalin üstüne çıkıp hayatınızı fiziksel, psikolojik açıdan olumsuz yönde etkilenmesine neden olmaktadır. Yüksek kaygının yanı sıra bedensel belirtilerden çarpıntı, terleme, titreme, gerginlik ayrıca bulantı, kusma gibi zihinsel belirtilerde kaygı bozukluğunda görülür. Kişinin günlük yaşantısını sekteye uğratacak boyuta gelebilir.

Yüksek kaygı düzeyine örnek olarak, Kişi bir ay sonra yapacağı seminer için uyku uyumamaya, olacak felaketleri düşünüp daha kötü bir duruma gelmesi konusundan duyduğu kaygılardan dolayı yapacağı seminere odaklanamama ve bunun da sonucunda isteği sonucu elde edememe gibi sorunlara neden olmaktadır. Ayrıca kişinin yaşam kalitesinde de düşme yaşanabilir.

Kişi hiçbir şeyden tat alamıyormuş gibi hisseder. Aslında odaklandığı şeyler o kadar olumsuzdur ki diğer olumlu olan hiçbir şeyin farkına varamaz veya varmaya çalışırken oldukça zorluk çeker. Sosyal fobisi olan ve  mükemmeliyetçi kişilerde, yoğun stres altında olanlarda kaygı bozukluğu görülme olasılığı daha fazladır.

Kaygı bozuklukları yaygın kaygı bozukluğu, panik bozukluğu, sosyal fobi, obsesif kompulsif bozukluklar, özgül fobiler ve travma sonrası stres bozukluğu olmak üzere alt başlıklara ayrılmıştır. Kaygı bozukluğunda en etkili yöntem psikoterapidir. Çocuk yaşta görülen kaygı bozukluğu için daha çok oyun terapisi yöntemi kullanılırken yetişkinler için ise bireysel terapi uygulanmaktadır.

Eğer sizlerde bu tip belirtilere sahipseniz çok vakit kaybetmeden hemen ‘ Uzman bir psikolog ile görüşmenizde oldukça yarar vardır. Unutmayın bu problem yeterli destekler ile üstesinden gelebileceğiniz bir rahatsızlıktır.