Çok eski olmakla beraber oldukça etkili bir taktiktir gündem değiştirmek. İç politik meselelerden sıyrılmak için birebirdir bu yöntem. Mesela tarihi /ideolojik düşmanlık olan herhangi bir ülke ile hiç hesapta yok iken sorunlar alevlenir bu alev harlandıkça harlanır.

Planlar devreye sokulmuş memleketin altı ince ince oyulmaktadır fakat kül-yutmaz  politikacılar tam zamanında bu tehditleri sezerek canhıraş şekilde hiçbir menfaat gözetmeksizin kendilerini hizmete adadıkları milletlerini uyarmışlardır.

Temel problemler arada kaynasa bile yapacak bir şey yok olsun o kadar değil mi ? Bu içten dışa ilgiyi yöneltme taktiği Zimbabwe den Kuzey Kore ye hep kullanılagelmiştir.

Ve herkesin yakındığı bir dış güç olmuştur. Yakın zamanda ABD bu dış gücü epey bir dıştan seçmiş donanmanın elinde UFO görüntüleri olduğu haberini servis etmiştir

Uzay ve dünya dışı yaşam ilgi çekici bir alandır, insanı sorgulatır .

Varoluş nedenlerine derin bir perspektif sunar.

Koca uzayda neden boşlukta dönüp duruyoruz?

Bilinç sahibi et yığının dan başka bir şey değil miyiz? Bütün evrende sayısız galakside yalnız bize mi mahsus canlılık ve bilinç? Zaten bilinç dediğimiz şey nedir?

Diye çeşitlenir  beynimizde çaktırdığı soru işaretleri. Ne var ki bunu gelir kapısı gören şarlatanlar da çoktur tabi çağımızın belası bilgi kirliliğini de unutmayalım

UFO görüntüleri haberinin servis edilmesi bana kadim politik taktiği hatırlatmakla beraber geçtiğimiz senelerde okuduğum eski İsrail Uzay Güvenlik şefi Prof. Haim Eshed ’in çarpıcı açıklamalarını anımsattı.

Eshed İsrail’in Yediot Aharonot    gazetesine verdiği röportajda uzaylıların var olduğundan , belli düzeyde etkileşim içinde olduğumuzdan ,kitlesel histeri ve yıkım yaşanmaması adına “Galaktik Federasyon ” tabirini kullanarak   Galaktik Federasyon un  yani uzaylıların kendilerini açık etmediklerini  ama bunun yakın zamanda mutlaka gerçekleşeceğini söylediği röportajında ayrıca eklemeyi unutmadı “Bunları beş sene evvel söyleseydim muhtemelen akıl hastanesi ne yatırılırdım”

Sizi bilmem ancak bende bu konularda olmaz demek olmaz hele ki evrenin merkezinde olmadığımızı bile öğrenmek bu kadar uzun sürmüşken. Bruno, Galilei gibi yüksek farkındalık  ve zeka sahibi insanlara yapılanları da unutmamak gerek.

Diğer taraftan kötücül senaryolarda akla gelmiyor değil.

Stephen Hawking in zamanında uyardığı gibi kendimizi cellatlarımıza çekiyor da olabiliriz. Karanlık ıssız bir ormanda bağırıp türlü yırtıcı hayvanları üzerimize çekmek eylemine benzer o zaman tüm bu çaba.

Yine de iyimserliği mi koruyarak bir an önce sanatçımız Şemsi Yastıman gibi “Uzaylılar hoş geldiniz” demek istiyorum dünyaya şöyle bir bakınca