Bilecik Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından “Bilecik’te Dönüşüm Devam Ediyor” başlıklı bilgilendirme toplantısı düzenlendi. Şeyh Edebali Kültür ve Kongre Merkezinde gerçekleşen toplantıda, ev sahiplerine doğal afetlere karşı dayanıksız olan konutlarını yeniden inşa etme kararı almaları durumunda yapılacak kira ve kredi yardımları anlatıldı. “Halka rağmen değil, halkla birlikte” anlayışıyla yürütülen tanıtım toplantılarında kimsenin evinden zorla çıkartılmayacağı, kendi isteğiyle konutunu yıkma kararı alan vatandaşlara devlet desteği sunulacağı ifade edildi. Toplantıda yapılan açıklamada; risk değerlendirmesi sonucu evleri riskli çıkan ve evini tıkarak yeniden yapmak isteyen vatandaşlara 18 boyunca aylık 425 TL kira yardımı yapılacağı ya da kullanacakları banka kredisi için faiz desteği verileceği yinelendi.


Toplantının açılış konuşmasını yapan Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Murat Akat, ülkemizin yakın zamanda yaşadığı deprem felaketlerini hatırlattı ve riskli binaların güvenli hale getirilmesinin önemine değindi. Akat şöyle konuştu:


“Bilecik’te bu güne kadar 377 bin liralık yardım yapıldı”

“İlimizde ise bugüne dek 110 adet bina başvurusu aldık ve bunlardan 108 binayı yani 245 bağımsız birimi riskli ilan edip bazılarının yıkımlarını gerçekleştirdik ve gerçekleştirmeye devam ediyoruz. 66 hak sahibine kira yardımını onayladık, ödemeye devam ediyoruz. Bu kapsamda Bilecik'te yaptığımız kira yardımı miktarı 377.000 TL'yi bulmuştur. İlimizin üçte birinin risk taşıdığını göz önüne aldığımızda henüz yolun çok başındayız. Halka rağmen değil, halkla birlikte bir kentsel dönüşüm için lütfen duyarlı olalım. Kentsel dönüşümle ilgili her türlü sorunuza il Müdürlüğümüzde cevap bulabilirsiniz. Ayrıca 7 gün 24 saat AL0181 hattımızdan başta kentsel dönüşüm olmak üzere tüm soru ve sorunlarınıza anında yanıt bulabilirsiniz.

“Yönlendirme değil”

Akat’ın ardından kürsüye gelen Vali Ahmet Hamdi Nayir, toplantının bir ikna toplantısı olmadığın altını çizerken, amacın vatandaşların risk tespiti sonrası elde edecekleri haklara ilişkin bir bilgilendirme toplantısı olduğunu söyledi. Nayir şu ifadeleri kullandı:


“Yönlendirme değil, yapılarınızla ilgili, risk tespitiyle ilgili ve bu tespitler sonucunda sizlere tanınabilecek haklarla ilgili bir toplantı. Ana iki başlık altında toplanıyor: Biri kira yardımları, diğeri de evinizi yeniden yapmak istiyorsanız uygun şartlarda kredi imkanı. Bunlardan haberdar olalım ki, yarın Allah vermesin, bir afet yaşadığımızda, “Bizim bunlardan haberimiz olsaydı bu mekanizmayı çalıştırırdık, kendi canımızı korumak için bu yolu denerdik” noktasından uzak olalım. Biz düşen sorumluluk, alınan bu kararları en geniş ölçüde sizlerle paylaşabilmek.

Riskli Alan nedir? Nasıl tespit edilir?

Protokol konuşmalarının ardından Ankara’dan ilimize gelen uzmanların kentsel dönüşüm projesiyle ilgili sunumları gerçekleşti. Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Şube Müdürlüğü Uzmanı Muhsin Coşkun, 3 başlık halinde sunum yaptı. Bireysel hak sahipleri, malikleri ilgilendirdiği için riskli alan tespitine ayrı bir parantez açarak bilgilendirmede bulunan Coşkun şöyle konuştu:


 “Riskli alan tespitleri üzerindeki yapılar sebebiyle can veya mal kaybına yol açma riski taşıyan alanlardır. Riskli alan tespitleri 3 şekilde yapılır. Bakanlıkça resen yapılır, ilgili idaresince yapılır veya gerçek ve özel tüzel kişilerince yapılır. Bakanlıkça bir alan belirlenir. Daha sonra bu alanla ilgili AFAD Yönetim Başkanlığından görüş alınır, uygun görüş olursa Bakanlar Kurulu’na gider, onayla Resmi Gazete’de yayımlanır ve riskli alan ilan edilir. Diğer ilgili idare ve hukuk tüzel kişilerince yapılacak riskli alan tespitleri daha çok Bakanlığa teklif şeklinde sunulur. Bakanlık bununla ilgili dosyayı inceler, eğer dosyada bir eksik yoksa tekrar onu Bakanlığımız Bakanlar Kurulu’na bu dosyayı iletir. Daha sonra tekrar aynı şekilde bu dosya onaylanır ve Resmi Gazete’de yayınlanır. Riskli alan tespitinin geri dönüşü yoktur o alan ilan edildikten sonra riskli alan ilan edildikten sonra tüm yetki Bakanlığa geçmektedir. Ancak daha sonradan idareler ve diğer Özel İdaresi Bakanlıktan yetki talebinde bulunup bu alan üzerinde yetki sahibi olabilirler. Bu alanlar 15 bin m2’yi aşmak zorundadır. Ancak Bakanlık gerekli gördüğü hallerde bu alanı 15 bin m2 sınırını aşmayı ilan edebilir. Riskli alanlarda uygulama yapılırken vatandaşla birlikte yapılır. Vatandaşın isteği ile görüşülerek elektrik, su ve doğalgaz kesintileri yapılabilir. Bu hizmetler verilmeyebilir ancak bu vatandaşın isteği ile olması lazımdır. Riskli alanlarda daha sonra yapılar yıkıldıktan sonra bu uygulamalarda yine vatandaşların istekleri önemlidir ve anlaşma yoluna gidilmesi gerekmektedir. Daha sonra bu riskli alanlarda eğer sağlam yapılarda bulunuyorsa bu sağlam yapılarda yine riskli alan içerisinde olduğu için riskli yapı tespiti zorunlu değildir. Bu kanun kapsamında değerlendirilebilir.”

Rezerv Yapı Alanı nedir?

“Rezerv yapı alan tespitleri ise rezerv alanı kanun kapsamında gerçekleştirilecek uygulamalarda yeni yerleşim alanları olarak kullanılan yerlerdir. Bunlar riskli yapı alanları seçildikten sonra ikincil olarak bu yapılardan çıkacak vatandaşlar için ana amacın buraya geçişlerini sağlamaktır vatandaşın mağdur olmaması için. Bu Bakanlıkça TOKİ Başkanlığı veya idare dediğimiz gibi Belediye veya Özel İdare’nin isteği ile de yapılabilir. Re’sen Bakanlık bir yer belirler eğer kendisi yapıyorsa Maliye Bakanlığı’ndan uygun görüş ister 30 gün içerisinde cevap gelir ve Bakanlık bu yeri rezerve alanı ilan edebilir. Daha önce riskli alanda olduğu gibi TOKİ Başkanlığı veya idarede Bakanlığımıza bir teklif getirebilir. Bu teklife binaen yine rezerv yapı alanını Bakanlık uygun görürse ilan edebilir. Rezerv yapı alanı oluşturulması sebebi standartlara uygun sağlıklı ve güvenli yaşam alanları oluşturmak, ana amacı da  bu riskli alanlardan çıkan vatandaşlar ve diğer bireysel olarak tespiti yapan vatandaşların mağdur olmaması için geçişlerini sağlamaktır. Konut sahibi yapmaktır diğer amacı da bu alanlarında rezerve yapı alanlarında yapılacak alanların vatandaşların diğer riskli alanlarda veya riskli yapısı olmayan vatandaşların satışı ile diğer geri dönüşüm gelişi sağlamaktır.

Riskli yapı tespitleri maliklerin yani şuan sizin başvuracağınız şekli bu riskli yapı tespitleri yapı maliklerinin herhangi payın küçüklüğü veya büyüklüğü önemli değil tabu üzerinde küçük pay dahi olsa riskli yapı için başvuruda bulunabiliyor tapu belgesi güncel tapu kaydı, emlak beyanı, kimlik fotokopisi ile lisanslı firmalara başvurması yeterlidir. Masrafları maliğe ait olacaktır bunun tespiti başka kimler yaptırabilir Bakanlık isterse idareden riskli yapı tespiti isteyebilir. İdareden istenildiği durumlarda idare bu riskli yapı tespitlerini yaptırır bu masrafları da tapulara ipotek şeklinde işletir.

Riskli yapı sürecinde malikler risk analizi için ilgili firmaya başvurur. Yetkili firma maliklerin yapısı ile ilgili statik analizleri yapar ve 7 gün içerisinde Müdürlüğümüze başvurur. Müdürlüğümüz gelen raporla ilgili gerekli incelemeleri yapar, daha sonra eksiklikler varsa tekrar yetkili firmaya geri dönüş yapar, yetkili firma eksiklikleri tamamlar, eksiklikler tamamlandıktan sonra eksiklik yok ise rapor onaylanır ve 15 gün içerisinde Tapu Müdürlüğüne bildirilir. Tapu Müdürlüğü vatandaşlara tapular üzerine riskli bina olduğuna dair ibare geçeceği için bildirimde bulunur. Bu bildirimi 15 gün içerisinde malikler Müdürlüğümüze başvurarak itiraz etme süreçleri vardır ve bu süreç içerisinde itiraz etmek zorundadırlar. Zamanı geçtikten sonra bu maliklere Müdürlüğümüz adına Belediyesine yazı yazarız. Bu binaların 60 günden az olmamak kaydıyla maliklere süre verilmesini isteriz. Malikler bu 60 gün içerisinde yapılarını yıkmak zorundadır. Burada kısacası yeniden değinilmek gerekirse lisanslı kuruluşa başvuruyorsunuz, lisanslı kuruluş 7 gün içerisinde bize raporunu getiriyor, rapor uygun değilse biz geri gönderiyoruz 30 gün içerisinde tamamlayıp tekrar bize geri getiriyorlar raporu. Biz daha sonra tekrar riskli bina tespit edildiyse binamız Tapu Müdürlüğü’ne yazımızı yazıyoruz tapu şerhi düşülsün diye daha sonra tapu şerhi düşülüyor, eğer itiraz olursa Tapu Müdürlüğü şerhine karşı bağımsız bir heyet üniversitelerden toplanabiliyor, bu heyet raporları inceliyor eğer dediğimiz gibi itirazında haklıysanız bu şerh tapudan kaldırılıyor, uygun bulunmazsa zaten yapınızda yıkım sürecine başlıyor. Yıkım için verilen süre dolduğunda yıkım gerçekleşmemişse 30 günden az olmamak kaydıyla ek bir süre daha veriliyor. Toplamda bu 90 gün gibi bir süre olabiliyor. Verilen 2. sürenin bitiminde de riskli binalara elektrik, su ve doğalgaz gibi hizmetler kesiliyor, mülki amirler tarafından yıkım gerçekleştiriliyor. Yıkım masrafları arsa payları üzerine ipotek olarak işleniyor. Yıkım kararı verilen yapılar için geri dönüş mümkün değildir. Eğer yıkım kararı verildikten sonra malikler yapıyı boşaltmazsa Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunuluyor. Riskli bina üzerinde ipotek varsa riskli bina yıkıldıktan sonra ipotekler üzerinde devam edeceği için ipotek riskli binanın yıkılmasına engel değildir. 2/3 çoğunluk nerede gereklidir. Riskli binanız yıkıldı, binanın yıkılmasından sonra maliklerin sayısına değil, hisselerine göre yani bir maliğin 2/3 oranında hissesi olabilir tek malik bile istese oraya uygulamaya karar verilebilir. Burada gereklidir 2/3 çoğunluk. 2/3 çoğunluk sağlanmazsa yani o arazinize yapılacak yapı ile ilgili 2/3 sağlanmadığı durumlarda diğer maliklere satış gerçekleşebiliyor. Bu satış rayiç bedellerinden az olmamak kaydıyla açık artırma ile satılıyor diğer maliklere eğer satın almazsa diğer malikler Bakanlıkça satın alınabilir. 2/3 anlaşma sağlanmazsa yine tekrar Bakanlık, TOKİ veya Belediyeler acele kamulaştırma yoluna gidebiliyor. Yine tekrar kısaca anlatmak gerekirse maliklerce lisanlı kuruluşa başvuruluyor. Lisanslı kuruluş bir rapor hazırlayıp bize getiriyor, binanız riskli tespit edilirse Belediyesi’ne yazı yazılıyor, belediyede size süre veriyor, yıkımı gerçekleştiriyorsunuz, daha sonra toplanıyorsunuz malikler olarak arazi üzerinde ne yapılması gerektiğine 2/3 çoğunlukla karar veriyorsunuz daha sonra yüklenici müteahhit firmayla bir anlaşma imzalıyor malikler daha sonra bize gelerek kredi desteği veya bankalardan kredi desteği veya bize gelerek kira yardımı başvurularını yapıyor, inşaat yapımına başlanıyor, inşaat yapımından sonra iskan ve tapu işlemleri tamamlanarak maliklere daireleri teslim ediliyor ve dönüşüm bu şekilde tamamlanmış oluyor. Sorularınız olursa Alo 181 hattından Çevre ve Şehircilik hattıdır bu, sorularınıza cevap bulabilirsiniz.”

Kira ve faiz desteğinden kimler faydalanabilir?

Şube Müdürü Elif Çelik ise yaptığı sunumda 6306 sayılı kanun kapsamında yapılan yardımlar hakkında bilgiler sundu. Çelik şöyle konuştu:


“Yapılacak maddi yardım ve destekler  kira yardımı, faiz desteği, harç ve vergi muafiyetlerinden oluşmaktadır. Kira yardımı ve faiz desteği ile ilgili öncelikle bilinmesi gereken husus, ya kira desteğinden ya da faiz desteğinden yararlanabileceğinizdir. Riskli binalarda yaşayan vatandaşlarımıza 18 aya kadar kira yardımı ya da bankalarda kullanacakları kredilerde faiz desteği sağlanabilmektedir. Kira yardımı ve faiz desteğinden kimler faydalanabilir? Anlaşma ile tahliye edilen, yıktırılan veya kamulaştırılan binaların malikleri, kiracıları, sınırlı ayni hak sahipleri bunlardan faydalanabilir.  Malikler arasında anlaşma şartı aramıyoruz. Kira yardımı alabilmek için çevre ve şehircilik il müdürlüklerine başvuru yapmanız gerekmektedir. Çevre ve şehircilik il müdürlüklerine gelirken malikler yanında; tapu belgesi, güncel tapu kaydı, nüfus cüzdanı fotokopisi, riskli yapı tespit formu, tahliye delilini gösteren ikametgah, tahliye taahhütnamesini getirmesi gerekmektedir.  Kiracı ise bunlara ek olarak konutta oturduklarını gösteren faturalar getirmesi gerekiyor. Kira yardımı Bilecik için 2014 yılında 415 bin TL olarak belirlenmiştir süresi 18 aydır. Kiracı iseniz bir defaya mahsus iki aylık kira bedeli tutarı 850 TL olarak belirlenmiştir.  Faiz desteği ise konut ve iş yerleri için kredi desteği, bağımsız bölüm başına üst limit 100 Bin Lira olarak belirlenmiştir. Birden fazla bağımsız bölümü olan yapılarda üst limit 500 Bin Lira olarak belirlenmiştir. Bu kredilerde geri ödemeler iki yıl anapara geri ödemesiz, konut için on yıl vadeli işyeri için ise 7 yıl vadeli olabilmektedir. Konut kredisi olarak herhangi bir bankaya gittiğinizde 100 Bin Lira olarak başvuru yaptığınızda 10 yıl vadeli olarak toplam geri ödemeniz aşağı yukarı 185 Bin Lira olarak hesaplanmaktadır. Bunun yanında kentsel dönüşüm kredisi olarak kullandığınızda bunu geri ödemeniz 155 Bin TL olarak hesaplanır,  aradaki 30 Bin TL bakanlığımız tarafından karşılanır. Bunun yanında eviniz ya da işyeriniz hisseli ise hisseniz oranında kira yardımı ve faiz oranından yararlanabilmektesiniz.”

“Yüzde 4 faiz desteği”

“Yüzde 4 faiz desteğine gelince konut için yüzde 4 işyerleri için yüzde 3 faiz desteği bankaların kredilerinden hesapladıkları yıllık maliyet üzerinden yapılacak destek rakamlarıdır. Bunlarda örneğin on yıl kullanılacak bir kredi için toplamda yüzde 40 indirim sağlamaktadır. Bu destek kredi süresince devam etmekte olup ödemelerde herhangi bir aksamayla karşılaşıldığı takdirde kesilmektedir. Sunumumuzun bu bölümü harç ve vergi muafiyetliklerinizdir. Riskli çıkan binalarda eğer kiracı iseniz, kiracılarda konut satın almak istedikleri takdirde aynı ev sahipleri gibi faiz desteğini alabileceklerdir. Bu sayede kiracılarda faiz desteğiyle birlikte ev sahibi olabilecektir. Harç ve vergi muafiyetlikleri bizim yardımlarımızın diğer bir ayağıdır. Bunlarda 6306 sayılı kanun kapsamında yapılacak olan işlem, sözleşme, devir, tescil ve uygulamalar, tapu harcı, noter harcı, belediyelerce alınan plan, proje tasdik harçları, yapı kullanma izni harcı, damga vergisi, döner sermaye ücreti, banka kredilerinden alının banka muamele vergilerinden muaftırlar. Sonuç olarak evinizi zorla yıkmıyoruz, yuva yapıyoruz. Bu nedenle kat başına 10 Bin Tl’yi bulan harç ve vergilerden muaf tutulabilirsiniz, 7650 TL kira yardımı alabilirsiniz. Bağımsız bölüm başına faiz desteğinden faydalanırsanız 30 Bin TL faiz desteğinden faydalanabilirsiniz. Yalnız burada önemli olan kentsel dönüşümde gönüllülük esasıdır. Kentsel dönüşüm ya da herhangi bir konuda 181 hattından bizlere ulaşabilirsiniz.”


Sunumların ardından soru cevap bölümüne geçildi ve toplantıya katılan vatandaşların sorularına cevap verildi.  Toplantıya Vali Ahmet Hamdi Nayir’in yanı sıra, eski CHP Milletvekili Yaşar Tüzün, İl Jandarma Komutanı J. Albay Alper Sır, Emniyet Müdürü Eyüp Özüdoğru, Belediye İmar ve Şehircilik Müdürü Abdullah Ay ve çok sayıda vatandaşımız katıldı.

 

Editör: TE Bilişim