GÜVENLE BÜYÜ TÜRKİYE

Toplum içinde yaşayan insan, onun meseleleri üzerinde düşünmeden edemez. Bu aynı zamanda kendi varlığı üzerinde de düşünmek demektir. Zira fert, bedenini tabiata; dil, terbiye, bilgi ve kültürünü topluma, yani mensup olduğu millete borçludur. Bir yazar kendisini ne kadar serbest hissederse hissetsin mizacı, kültürü ve çevresi yine de onun gezinti alanını sınırlandırır. İnanılan temel kıymetler farkında olmadan şahsiyetimize şekil verir. Büyük Türkiye Rüyası, inandığımız temel kıymetler çerçevesinde iş,sosyal,ekonomi ve kültürel meselelerimize eğilen yazılarımla karşınıza çıkmaya özen gösteriyorum…

2010 yılında ülkemizde 62 bin 903 iş kazası ve 533 meslek hastalığı vakası meydana geldi.1454 çalışanımız iş kazası ve meslek hastalığı nedeniyle hayatını kaybetti.Maddi kayıplar telafi edilse de kaybedilen yaşamların telafisi mümkün olmamaktadır.

İşyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması ve mevcut sağlık ve güvenlik şartlarının iyileştirilmesi için işveren ve çalışanların görev, yetki, sorumluluk, hak ve yükümlülüklerini düzenlemek amacıyla 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu 30 Haziran 2012 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanmış ve Ocak 2013 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir.

Kanunu tanıtmak amacıyla ilimizde, 3 Mayıs 2013 Cuma günü ,Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımız yetkilileriyle müşterek seminer programı düzenledik..

Türkiye yeni İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu için hazır. Özel sektör kamu birimleri dahil tüm çalışanları kapsama altına alan kanunun getirdikleri… 



KANUN NELER GETİRİYOR?

İş sağlığı ve güvenliği kanunu ile herkes sağlık ve güvenle çalışacak.

Kamu ve özel sektörde çalışan herkes kanundan yararlanabilmektedir. Kişinin bulunduğu işyerindeki çalışan sayısı ve işyeri türü kanundan yararlanmasına engel olmayacaktır. Kanun aynı zamanda çırak ve stajyerler için de geçerlidir. Her çalışan, iş Sağlığı ve güvenliği ile ilgili uygulamalardan faydalanacak ve bütün işyerlerinde sağlıklı ve güvenli çalışma ortamları oluşturulacaktır.

İş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için yeni bir sistem uygulanacak.

İş sağlığı ve güvenliğinin işyerlerinde benimsenmesi, yönetilip uygulamaya konulması ve sürekli gözden geçirilmesiyle sağlanacak bir sistem oluşturulmuştur. En iyi koşullar hedeflenerek, işyerlerinin mevcut durumunun iyileştirilmesi ve devamlılığının sağlanması amaçlanmaktadır. Bu sistemin işleyişinde işverenin ciddi sorumlulukları vardır.

Her işyerinde İş Sağlığı ve Güvenliği profesyonelleri görevlendirilecek.

İş sağlığı ve güvenliği konularında işverene en büyük desteği İSG profesyonelleri sağlayacaktır. İş sağlığı ve güvenliği profesyonelleri, özel eğitim görmüş, mesleki yeterlilikleri güvence altına alınmış, iş sağlığı ve güvenliği alanında yetkinleşmiş kişilerdir. Özel sektörde olduğu gibi kamu kurum ve kuruluşlarında da iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve diğer sağlık personeli görevlendirme zorunluluğu getirilmiştir.

İşverene iş sağlığı ve güvenliği hizmeti için alternatif çözümler sunuluyor.

İş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin işyeri bünyesindeki İSG profesyoneli tarafından sağlanması gerekmektedir. Ancak işyerinde İSG eğitimi alarak bu görevi üstlenecek uygun vasıflara sahip bir personel bulunmaması halinde bu hizmet ortak sağlık ve güvenlik birimlerinden sağlanarak da yerine getirilebilecektir.

İş güvenliği uzmanı ve işyeri hekiminin tam süreli görevlendirilmesi gereken işyerlerinde, işveren, ‘İşyeri Sağlık ve Güvenlik Birimi’ kurmakla yükümlüdür. Gerekli şartları taşıması durumunda, işverenin kendisi de iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin bir kısmını üstlenebilecektir.

İSG profesyonelleri büyük bir sorumluluk üstleniyor.

İş güvenliği uzmanları ve işyeri hekimlerinin temel görevi, işyerindeki tehlikeleri ve bu tehlikelerden doğabilecek riskleri ortaya çıkartarak, alınması gereken tedbirleri belirlemektir. İş sağlığı ve güvenliği hizmeti sunan kuruluşlar ve İSG profesyonelleri, işverenlere karşı sorumludur. Bu sorumluluktan dolayı İSG profesyonelleri, iş sağlığı

ve güvenliği ile ilgili hususları işverene iletmek ve işverence uyulmayan hayati tehlike arz eden riskleri Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bildirmek ile yükümlüdür.

Risk değerlendirmesinin yapılmaması işi durdurma sebebi oluyor.

Genç, yaşlı, engelli, gebe, emziren çalışanlar ve kadın çalışanlar gibi öncelikli grupta yer alan çalışanların durumunun risk değerlendirmesinde özellikle dikkate alınması sağlanmış ve alınan önlemlerin çalışanlara uygun olma zorunluluğu getirilmiştir.

Buradan yola çıkarak, çok tehlikeli sınıfta yer alan maden, metal, yapı işleri ve tehlikeli kimyasallarla çalışılan sektörler veya büyük endüstriyel kazaların olabileceği işyerlerinde risk değerlendirmesi yapılmaması işi durdurma sebebi sayılacaktır.

Bakanlık, küçük işletmelere destek oluyor.

Kamu kurumları hariç 10’dan az çalışanı olan ve tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinin, ekonomik sürdürülebilirliklerinin sağlanması amacıyla, İş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin yerine getirilmesinde, Bakanlık maddi destekte bulunacaktır.

Çalışanlar sağlık gözetiminden geçmeden işe başlayamıyor.

Çalışanlar için riskli durumların belirlenebilmesi, hassasiyetlerin saptanması ve alınacak önlemlerin bu doğrultuda oluşturulabilmesi için tüm çalışanların sağlık gözetimine tabi tutulmaları gerekmektedir. Bu yükümlülüğün maliyeti işveren tarafından karşılanacaktır. Tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde çalışacak olanlar ise yapacakları işe uygun olduklarını belirten sağlık raporu olmadan işe başlatılamayacaklardır.

İş kazası ve meslek hastalıklarının kayıtları etkin ve güncel oluyor.

İşverenler, tüm iş kazaları ve meslek hastalıklarının kaydını tutmak, gerekli incelemeleri yaparak rapor hazırlamak ve son dakika önlenmiş olayların dahi değerlendirmesini yapmak ile yükümlüdür. Böylece yaşanan olumsuz deneyimlerin tekrarlanmaması ve oluşabilecek zararların önüne geçilmesi sağlanacaktır.

İşyeri hekimi ve sağlık görevlileri tarafından meslek hastalığı ön tanısı konulan vakalar, yetkili sağlık birimlerine sevk edileceklerdir. İş kazası ve meslek hastalıkları artık sadece sosyal güvenlik kurumuna bildirilecektir. Yetkili sağlık birimleri ise iş kazaları ve teşhis koydukları meslek hastalıklarını 10 gün içinde sosyal güvenlik kurumuna bildireceklerdir.

Tüm işyerleri acil durumlara karşı hazırlanıyor.

İlkyardım, yangınla mücadele, kişilerin tahliyesi, ciddi ve yakın tehlikeyle karşılaşılması gibi durumlar için önceden planlama ve hazırlık yapılması işyerlerinin yükümlülükleri arasındadır.

Bu yükümlülükle birlikte, hayati ve özel tehlike bulunan yerlere yeterli bilgi ve talimatı olmayan çalışanların girmemesi için de gerekli tedbirlerin alınması sağlanmış ve oluşabilecek kayıpların önüne geçilmiştir.

İş sağlığı ve güvenliği, çalışanların katkı ve katılımıyla sağlanıyor.

İş sağlığı ve güvenliği için yapılacak faaliyetlere çalışanların aktif katılımının sağlanması en önemli konular arasındadır. Çalışanların olası tehlikelerin belirlenmesi ve risk değerlendirmesi çalışmalarında yer almaları ve alınacak önlemlerle ilgili öneri geliştirmeleri sağlanarak, işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği şartlarının iyileştirilmesi amaçlanmıştır.

Çalışanlar, iş sağlığı ve güvenliği için bilgi ve eğitim ile donanıyor.

İşveren, tüm çalışanlarını iş sağlığı ve güvenliği konusunda bilgilendirmekle yükümlüdür. İş ya da işyeri değişikliği, uzun süreli izin, kullanılan donanım ya da malzemelerin değişikliği ardından, yeni çalışma koşullarına yönelik olarak çalışan eğitim alacak ve düzenli aralıklarla bu eğitimler tekrarlanacaktır. Aynı zamanda tüm çalışanlar, işyerinde karşılaşabilecekleri her durum hakkında olduğu gibi, hak ve sorumlulukları ile ilgili de bilgilendirilecektir.

Çalışanlar için bir başka zorunlu eğitim ise mesleki eğitim olarak belirlenmiştir. Tehlikeli ve çok tehlikeli işyerlerinde çalışacak olanların, yapacağı işle ilgili mesleki eğitim aldığını belgelemeleri şart olmuştur. Böylece iş sağlığı ve güvenliği, mesleki eğitimle de desteklenmiştir.

Eğitim maliyetlerinin çalışana yansıtılmaması ve eğitim süresinin iş süresinden sayılması sağlanmıştır.

Çalışanlara, çalışmaktan kaçınma hakkı doğuyor.

Çalışanların; verilen talimatlara uymak, kişisel koruyucu donanımları doğru kullanmak ve işbirliği yapmak gibi, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili yükümlülükleri düzenlenmiştir.

Ciddi ve yakın tehlikeyle karşı karşıya kalma ve talep edilmesine rağmen gerekli tedbirlerin alınmaması durumunda çalışanlar, çalışmaktan kaçınma hakkına sahip olmuşlardır. Çalışanın, gerekli tedbirler alınıncaya kadar çalışmadığı dönemin ücretini alması ve gerek kanunlardan gerek ise iş sözleşmelerinden doğan haklarının kısıtlanmaması sağlanmıştır.

İş sağlığı ve güvenliği için bir çalışan temsilcisi görevlendiriliyor.

İşyerlerinde, iş sağlığı ve güvenliği için işverene önerilerde bulunacak, gerekli tedbirlerin alınmasını istemek gibi konularda işyerindeki tüm çalışanlarla işveren arasındaki iletişimi sağlayacak bir iş sağlığı ve güvenliği çalışan temsilcisi görevlendirilecektir. Çalışan temsilcisi, çalışanlar arasında yapılacak seçimle veya seçimle belirlenemediği durumda atama yoluyla belirlenecektir.

Ulusal İSG Konseyinin kuruluş esaslarıyla hareket başlıyor.

İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili politika ve stratejilerin belirlenmesi için çalışacak kamu ve sosyal taraflardan paydaşları bir araya getiren ve salt çoğunluk ile karar verilerek tüm tarafların fikirlerinin yansıtılması sağlanan Ulusal İş Sağlığı ve Güvenliği Konseyinin çalışma esasları kanuni dayanağa kavuşturulmuş ve konsey üyeleri belirlenmiştir.

İşyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği kurulu oluşturuluyor.

İş sağlığı ve güvenliği kurulları; elli ve daha fazla çalışanın bulunduğu ve altı aydan fazla devamlılığı olan işlerin yapıldığı tüm işyerlerinde oluşturulacaktır.

Asıl işveren ve alt işveren ilişkisinin bulunduğu işyerlerinde oluşturulacak kurul ile ilgili düzenlemeler yapılmıştır. Bu düzenlemeye göre işveren, kurul tarafından alınan iş sağlığı ve güvenliği mevzuatına uygun kararları uygulamakla yükümlüdür.

Aynı çalışma alanında birden fazla işverenin bulunması ve bu işverenlerce birden fazla kurulun oluşturulması hâlinde, işverenler birbirlerinin çalışmalarını etkileyebilecek kurul kararları hakkında diğer işverenleri bilgilendirmekle yükümlüdür.

İşyerlerinin toplu halde bulunduğu yerlerde iş sağlığı ve güvenliği koordinasyonu sağlanıyor.

Aynı işyerinde birden fazla işveren olması durumunda veya birden fazla işyerinin bulunduğu iş merkezleri, iş hanları, sanayi bölgeleri gibi yerlerde işyerleri arasında koordinasyon sağlanması zorunlu hale getirilmiştir. Bu zorunlulukla, her bir işyerinin kendi sağlık ve güvenliğini sağlamasının yanında bu işyerlerinin birbirlerini etkileyebilecek unsurlara sahip olma olasılığı göz önünde bulundurularak, bu konularda ortaklaşa hareket etmelerine olanak tanınmıştır. Birden fazla işyerinin bulunduğu yerlerde koordinasyon görevinin yönetim tarafından yerine getirilmesi sağlanmış ve uygulamaya netlik kazandırılmıştır.

Kanunla uyumsuz davranışlara idari para cezası uygulanıyor.

Kanunun doğru ve etkin uygulanıp uygulanmadığının kontrolü için gerçekleştirilecek olan teftişler, bu teftişlerde görev alacak kişiler ve işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği konularında yapılacak olan ölçüm, inceleme, araştırma faaliyetlerine ilişkin hususlar düzenlenmiştir.

Bu faaliyetler sonucunda belirlenen, kanundaki hükümlere aykırı davrananlara uygulanacak idari para cezaları da netlik kazanmış ve caydırıcı hale gelmiştir.

Hayati tehlike tespitinde işyerlerinde işin durdurulması sağlanıyor.

Hayati tehlike tespitinde işyerlerinin bu tehlike giderilinceye kadar, hayati tehlikenin niteliği ve bu tehlikeden doğabilecek riskin etkileyebileceği alan ile çalışanlar dikkate alınarak, işyerinin bir bölümünde veya tamamında işin durdurulması hükmü getirilmiş ve böylece işyerinin tamamen kapatılmasıyla yaşanabilecek mağduriyetler giderilmiştir. Çalışanların işin durdurulmasından dolayı işsiz kalması halinde ücretleri korunarak mesleklerine uygun başka bir işe verilmesi veya ücretlerinin ödenmesi işverenin yükümlülüğünde olacaktır.

Büyük endüstriyel kaza oluşabilecek işyerleri için işletme kurulmadan tedbir alınıyor.

Büyük endüstriyel kaza oluşabilecek işyerlerine, işyerinin büyüklüğüne göre büyük kaza önleme politika belgesi veya güvenlik raporunun işletmeye başlanmadan önce hazırlanması yükümlülüğü getirilmiştir. Böylece muhtemel endüstriyel kazaların engellenmesine yönelik önleyici çalışmaların yapılması ve kaza gerçekleştiğinde meydana gelebilecek büyük ölçekli kayıplardan korunması sağlanmıştır.

İşyeri sahiplerinin her çalışanına 6331 Sayılı Kanun gereği ‘İş Sağlığı ve Güvenliği’ eğitimini aldırmak zorunda olduğunu belirtip,bu belgeye sahip olmayan kişileri çalıştıran işyeri sahiplerinin yasa gereği 1000 TL ceza ödemek zorunda kalacaklarını hatırlatıyorum…

Tüm çalışanlarımıza ve işverenlerimize hayırlı olsun…‘’Güvenle’’ büyü Türkiye…

Sağlık ve esenlikle…

11.05.2013 – Cumartesi / BİLECİK