Bilecik 1.OSB Başkanı ve ayrıca Arslan Alüminyum Yönetim Kurulu Başkanı olan Mehmet Arslan, hükümet tarafından kendilerinden istenen doğalgaz ve elektrikte yüzde 50 tasarrufa gitmeleri yönündeki isteği değerlendirdi. Arslan, “biz Enerji Bakanı ve Sanayi Bakanının sözleri üzerine imalatlarımızı ve enerjimizi, doğalgazda yüzde 40, elektrikte yüzde 40 olmak üzere kesintiye gitmeye başladık. Şaşkınlığım benim şurada, Cumhurbaşkanı, ‘yatırım yapın, ihracatı büyütelim, artıralım’ diyor. Tamamen tersine bir olay çıkıyor” değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin doğalgaz tedarikçilerinden İran, arıza bildirerek gaz tüketiminin tarihi zirvelere yakın seyrettiği bir dönemde ülkeye giren gaz akışı kesilirken, dağıtım şirketleri aracılığıyla sanayicilere doğalgaz ve elektrikte yüzde 50 tasarrufa gitmeleri söylendi.

Bilecik 1.OSB Başkanı ve ayrıca Arslan Alüminyum Yönetim Kurulu Başkanı olan Mehmet Arslan, Zoom üzerinden Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ile Sanayi Bakanı Mustafa Varank’ın öncülüğünde yapılan toplantıya ve kendilerinden istenen taleplere yönelik çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Sanayiciler olarak zor bir dönemin içine girdiklerini söyleyen Arslan, “bu uzarsa kapatacağız, çare yok! Yani bunun önü belli olmayacaksa, bize verdikleri limitin yüzde 50 verimi düşürmek suretiyle yüzde 50 personel mi çıkartacağız?” sorusunu sordu.

“Biz şuan ölü noktaya aldık, bekliyoruz”

Mehmet Arslan, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede şunları ifade etti:

Biz Enerji Bakanı ve Sanayi Bakanı’nın sözleri üzerine imalatlarımızda ve enerjimizde doğalgazda yüzde 40, elektrikte yüzde 40 olmak üzere kesintiye gitmeye başladık ama şunu bilmeliyiz ki bazı sanayi kuruluşlarında kestiğiniz an kesilir, açtığınız an açılmaz. Sanayi kuruluşları içerisinde seramikçiler var, metalciler var. Bir metal ocağının soğuması bile bir hafta sürer, devre dışı kalabilmesi için biz şuan ölü noktaya aldık, bekliyoruz. 10 gün mü sürer, 15 gün mü sürer oda belli değil.

“Komple keseriz’dediler”

Bizi telefon ile Sakarya’da elektrik yetkilisi, doğalgazda da BOTAŞ’ın yetkilisi olduğunu söyleyen insanlar tarafından arandık. Bakanların ifadelerinden de şunu anladık, evet böyle bir olay var, uydurma değil ama bu tebligat yazıyla değil sözlü olarak bize geldi ama hepimizin yurtdışında ihracatı var, bu ihracatta bir taahhüde bağlı. Eğer biz bu taahhüdü yerine getiremesek cezai şart, bize söylenen,“biran evvel buraya inin inmesseniz hem parasal veya komple keseriz” dediler.

“Önü açık ne zaman biteceği belli olmayan bir pozisyon içerisindeyiz”

Benim anlayabildiğim kadarıyla İran’dan kaynaklanan bir teknik hatadan dolayı bu olmuş ve 10 gün içerisinde giderileceği söyleniyor. Bir de bizim yeraltında depolardaki gazları da devreye almalarına rağmen, önü açık ne zaman biteceği belli olmayan bir pozisyon içerisindeyiz, muallaktayız. Sanayicilerin kimisi devre dışı kaldı, kimisi gazlarını kesti, elektriği düşürüldü. Bir döküm ocağının soğuması 15 gün sürer eğer bunu kısa zamanda soğutacak olursanız ocağın içini olduğu gibi yeniden değiştirmek gerekir. Devreye alırken de 15 günde şarja geçebilirsiniz yani bu 10 gün nasıl bekleyecek şimdi biz kapatamadık ocakları uykuya aldık bu böyle devam etmez, 10 gün devam eder, 5 gün devam eder ondan sonra ne yapacaksın, tesislerin belirli ünitelerini kapatmak zorunda kalacağız. Benim 800 tane çalışanım var ne yapacak bu insanlar?

“Bu uzarsa kapatacağız, çare yok!”

Yani bunun önü belli olmayacaksa bize verdikleri limitin yüzde 50 verimi düşürmek suretiyle yüzde 50 personel mi çıkartacağız, ne yapacaksak. Yüzde 50 imalatla bu kadar insanı ayakta tutamazsınız mümkün değil böyle bir şey.

Bütün sanayiciler kapatamayacaklarını söylüyor ama bazı arkadaşlarımız kapattı. Hükümetin dediği ölçülerde dengeyi kurmaya çalışıyoruz, çalışıyoruz da sonunun ne olacağı hala belli değil. Belli olduktan sonra ne yapacağımıza karar verelim. Üretimin yarısını yapmamakta çözüm değil. Bir sene boyunca sözleşme yapıyorsunuz, bir hammadde bağlıyorsunuz, ‘bunu ben şu kadar zaman,1sene boyunca ayda şu kadar mal alacağım’ diyorsunuz ve bunu da birilerine satıyorsunuz o da size bağlanıyor. Ben malı alamasam, satamayacağım, ben üretemessem alamayacağım şaşırdık kaldık yani durmakta çare değil. Bakan beye herkes sıkıntıları dile getirdi, cevap, ‘başa gelen çekilecek’ cevap bu!

“Bu işin çözüm önerisi de yok”

Neden, verin gazı çalışsınlar şöyle bir şey olabilir, bu ihracat bağlantıları çok önemli. Şimdi ben evdeki gazı keserim, sanayiyi kesmem. Bakınız, politika farklı bir şey yani insanları da karşılarına almak istemiyorlar ama bu ülkenin başına gelebilecek bela, cezalar falan allak-bullak oluruz. İhracatımızın yükseldiğini söylüyoruz şaşkınlığım benim şurada Cumhurbaşkanı, ‘yatırım yapın, ihracatı büyütelim, artıralım’ diyor, tamamen tersine bir olay çıkıyor.”  

Editör: TE Bilişim