Evet sevgili arkadaşlar, değerli dostlarım..  Bu yazımda yaklaşık 2 yıldan bu yana tüm dünyayı kasıp kavuran Covid-19 belasının toplum üzerindeki etkilerini yazacağım.

1 Aralık 2019 tarihinde Çin'in Wuhan kentinde çıkan Covid-19 Vakası çok kısa bir sürede bütün dünyayı sardı ve yaklaşık 2 yıldan bu yana hala etkisini sürdürüyor.

Bugün itibariyle dünyada vaka sayısı yaklaşık 270 milyon olmakla beraber can kaybı ise yaklaşık 5 milyonu aştı.

Hepiniz hatırlarsınız Covid-19 çıktığından birkaç ay sonra ülkeler virüsü çıkardığı ve dünyaya yaydığı iddiasıyla birbirini suçlamış ve tazminat davası açacaklarını belirtmişlerdi. Ancak son zamanlarda bu tür söylemlere hiç şahit olmuyoruz.

Şimdi toplumda birçok kişinin aklına "Covid-19 küresel ekonomik savaş mı?" cümlesi geliyor.

Her ne olursa olsun sonuç itibariyle bu virüs bütün dünyayı sardı.  Kendini süper güç olarak gören ülkelerde bile birçok can kaybı meydana geldikten sonra bazı ülkeler aşı üretme mücadelesi başladı.

Bilemiyorum. Ben dahi, profesör değilim.  Belki de bu virüsün aşısı, virüs dünyaya yayılmadan hazırdı.  Bu bir soru işareti.

Yani virüs laboratuarda üretilmiş olabilir.

Bu hala kanıtlanamamış ve sadece iddiadan öteye geçmeyen bir cümle.

Şimdi aşı karşıtlığı ile ilgili konuşalım.

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde ve  hatta çevremizde, dostlarımız arasında aşı karşıtı olan insanları görüyoruz.

Bir kesim tarafından aşının birçok yan etkilerinin olduğu ve ekonomik savaş olarak bazı ülkelerin aşı satmak için bir oyun oynadığı belirtiliyor.

Bu oyuna alet olmamak ve aşı olmamak için bir çok kişi direniyor.

Sevgili dostlar, sevgili arkadaşlar. İddia etmiyorum. Bu dünya üzerinde ekonomik bir savaş ve insanların hayatı pahasına bir oyun ise bile biz halk olarak aşı olmaktan başka yapabileceğimiz hiçbir şey olmadığını düşünüyorum.

Şimdi varsayalım ki birileri bu virüsü üretti ve dünyaya yaydı.  Aşı satarak para kazanmak için.

 Türkiye yapmış olduğum araştırmalar doğrultusunda dünya ekonomisinde 20. sırada ve bu savaşı kazanması mümkün değil.

O halde ülkemizin bu savaşta hiçbir şey yapamayacağı düşünülerek biz vatandaşlar olarak aşı olmaya mecburuz.

Varsayımlarla yazıyorum, kanıtlanmamış ama eğer öyleyse bile adam virüsü üretiyor ve aşısını da hazırlıyor virüsü dünyaya yayıyor.

 Biz bunu ekonomik savaş olarak gördüğümüz için eğer aşı olmazsak bu virüs bizi bitirecek. O halde bizim tek çaremiz ne? Aşı olmak.

Yani sevgili dostlar ben iddia etmiyorum ancak söylentilere dayanarak söylüyorum eğer bu dünya üzerinde oynanan bir oyun ise bile biz bu oyuna alet olmaya mecburuz. Bu nedenle gidip aşımızı olmak zorundayız.

Dünyada ekonomide 20. sırada olan bir ülke olarak kendi aşımızı üretmediysek bile bizi koruyacak aşıyı olmaya ve onlara para kazandırmaya mecburuz.

Başka çaremiz yok.  Eğer birilerine para kazandırmak istemiyorsak o virüs bize bulaşacak, belki bazılarımız hayatta kalacak ama bazılarımız da yaşamını getirecek. Bundan dolayı benim bütün dostlarımdan ricam gerekli sayıda aşılarını olmalarıdır çünkü başka çaremiz yok.

Diyelim ki bu dünya üzerinde bir ekonomik savaş ve birilerine para kazandırma oyunu ve aşı karşıtları olarak bu oyuna alet olmamak istiyoruz Öyle mi?

Peki elimizde bu oyuna alet olmamak için bir gücümüz var mı?  Gerek bireysel gerek ülke olarak.  Yok, yok, yok, yok.  Eğer oyunsa bile bu oyuna alet olmaya mecburuz. 

Sevgili dostlar, hala gereken sayıdaki aşılarını yaptırmayan varsa lütfen önce kendi ailesini çevresini ve birlikte yaşadığı toplumu düşünerek tüm aşılarını yaptırsın.