"Dinime küfreden Müslüman olsa bari" derler, bunun da bir örneğini son günlerde yaşıyoruz. Benim adamlığıma, gazeteciliğime laf söyleyen, belden aşağı vurup alçakça iftiralarda bulunan Sakarya Gazetesi sahipleri kendi bahçelerindeki pisliklere bakmadan benim dinime küfrederek Müslümanlık taslıyorlar.

         Bana adamlıktan bahseden Şadi bey benim bildiğim kadarıyla Hacı'ya gitti, Hacı abimiz oldu. Allah kabul etsin gitti gitmesine, kutsal topraklarda secdeye durdu, namaz kıldı dualar etti. Yalnız bir şeyi unuttu sanırım.

         Çalışanlarının hakkını yiyerek ödemediği ve mağdur ettiği çalışanlarının iddialarına göre sigortalarını, Bağ-Kur primlerini yatırmayarak elde ettiği kazançların yine alın terini ödemediğiniz muhabirinizin (mahkeme kararı ile sabitlendi) hesabını acaba Hac'da affettirdin mi?

         Vallahi bu iddialar benim değil sizde çalışıp ayrılan emeği alın teri gasp edildiğini düşünen çalışanlarınızın. 1 yıl çalışıp 4 gün, 15 gün, 7 gün, 21 günler halende toplam yaklaşık 50 günü geçmeyecek şekilde ödediğiniz sigorta primleri ve sigortasının yatırılmadığını farkedince işten ayrılan bir çalışanınız, yine köydeki işleriniz de zaman zaman matbaanızda yaklaşık 10 yıl çalıştırdığınız Bağ Kur'unu yatıracağız deyip sadece iddiaya göre 3 yıl Bağ-Kur'unu yatırdığınız elemanınız, yine davasını kaybettiğiniz çalıştığı paraların alın terinin tam ödenmemesi ile sizden ayrılan ve kölelik sözleşmesi gibi bir sözleşme imzalattığınız muhabirinizin (mahkeme kararı sabit) hesabını verin önce. Hacısınız ya!!!!

         Nasıl yeni makineler, yeni gazeteler, yeni dükkanlar aldığınız ortada. Allah AK Partili Belediyelere zeval vermesin değil mi Hacı abi!!!! Onlarla ilgili haberlerim geliyor bekleyin!!!

         Beni yine müfteri ilan edin, isterseniz yok böyle bir şey deyinde, bana dava açında mahkemede şahitlerimle elimdeki belgelerle, görüntülerle çıkayım karşınıza hodri meydan. Siz kimler olduğunu tahmin etmişsinizdir, hatta size neden yatırmadığınızı soran bir çalışanınıza "benim bilgim yok" diyerek işin içinden sıyrıldığınız iddiası doğrumudur Hacı abi.? Benim ayarımın kaçık olduğunu söyleyen Sakarya Gazetesi sahibi Şadi bey, hacı abimiz kendi oğluna hiç bakmıyor veya yazdıklarını okumuyor galiba. İnsanların özel hayatına iftiralar atacak kadar belden aşağı vurduğunda neden sesin çıkmıyor Hacı abi, yargıda hesaplaşacağız oğlunla merak etme.

         Herhangi bir partinin haberini yapmak o partili mi oluyor diyen Şadi Erdal kendisiyle çelişiyor. Bizim Vatan Partisi haberimize koşa koşa gidip haber yapıp iyi yerden verdiğimizi yazmış Şadi bey, nereden koştuğumuzu biliyorsun belki yürüyerek, belki de arabayla gittik. Geçen ay ilimize gelen Başbakan Binali Yıldırım'ı da manşetlere taşıdık, ilimize gelen CHP Genel Başkanı'nı da manşetlere taşıdık, AK Parti Milletvekilini de, belediye başkanlarını da, il başkanını da   manşete koyduk, diğer tüm partilerin parti temsilcilerine de eşit mesafede  yer verdik,  yani bu ilde tarafsız gazeteciliği biz yaptık ve yapıyoruz sizin gibi iktidara arkamızı dayayıp sadece  AK Parti Belediye Başkanlarını öven haberlerimizi manşetlerimize taşımıyoruz, yeri geldiğinde elbette bizde onları da manşetlerimize taşıdık, sizin de bizim de arşivlerimizi bir kontrol edin isterseniz.  

         Küçük oğlun bir önceki İl Başkanının yönetimindeydi, gerçi şimdiki yönetimlere ne hikmetse alınmadılar, bence kendinizi bir sorgulayın. AK Parti'ye sırtınızı dayayarak 13 yılda ettiğiniz sermayeyi bir ortaya dökün isterseniz herkes bilsin geçim kaynağı gördüğünüz Belediyelere nasıl iş basmışsınız yakında kamuoyuna açıklayacağım. Kurumlara nasıl işler basılmış kamuoyu öğrenecekkkkk.

         Ya siz; ilimize gelen AK Parti üst düzey yöneticileri mesela Bakan Taner Yıldız geleceği zaman bize de reklam verdiler diye AK Parti'li yetkililere telefon açarak sitem eden, "onlar solcu neden onlara reklam veriyorsunuz" diyecek kadar bencilsiniz hep bana hep bana Rabbena. Mücahit efendiye sor istersen bir.

         Hacı abi senin oğlun teklifleri açıkla derken emir olmuyor da ben kestiğiniz faturaları açıklayın deyince mi emir oluyor. Siz merak etmeyin ben zamanı gelince açıklayacağım o sizin kestiğiniz faturaları da.

         Oğluna iki defa yazdım cevabını veremedi bir de sana sorayım Hacı abi, sen FETÖ dosyasından yargılanan birine gönüllü gidip tanıklık yaptın mı yapmadın mı, yine 14 sayfa çıktığınızda fazla ilan alamadığınızda "Red" cevabı alınca  dönemin Milletvekili Fahrettin Poyraz'ı arayıp Basın İlan Kurumu Genel Müdürü'nü arattırdınız mı aratmadınız mı, hani şu fazla resmi ilan paralarını aldığınızdan bahsediyorum.

         Şadi bey bakıyorum da yazışmalarımıza Gazetemiz sahibi Mehmet Özgür'ü de dahil etme uğraşındasınız da vallahi o sizi muhatab alıp kalemi bile eline almaz hatta bana kızıyor size cevap bile verdiğime. Yok artık herkes sizin ne olduğunuzu öğrenecek, bu ilde, bu basın da sizin tekelinizde değil. Ben baba oğul ikinize de yeterim merak etme. Bak ne kadar güzel baba oğul bana cevap için yarışıyorsunuz.

         Hacı abi size mail attım okudunuz mu en azından belki biraz yüzünüz kızarmıştır, pek te sanmıyorum da.

         Bana adamlıktan bahsedeceğinize  çalışanlarınızın alın terine ambargo koyduğunuz ödemediğiniz iddia edilen sigorta Bağ-Kur alın teri paralarının hesabını verin Hacı abi.Çalışanının alın terini yemek sana yakışıyor mu HACI ABİ.

Bakıyorum "devrin adamı" dedim, "AK Parti'den nemalanıyorsunuz"  dedim diye secerenizi dökmüşsünüz sizi de bizi de bilen biliyor. Adama işte böyle seceresini döktürtürüm ben. Mücahit efendiye de cevabım geliyor merak etmesin baba oğul yarışın bakalım hanginiz kazanacak.