Sıradan bir soru sorarak başlayalım, hayatımızdan elektrik tümüyle çıktığında ne olur? O kadar da sıradan değilmiş biraz üzerinde düşününce çünkü öyle bir bütünleşti ki günlük hayatımızla (onun) yokluğunda hayat kalitesinin ne ölçüde değişeceğini tasavvur etmek bile güçleşti. Avusturya Okulu’nun önemli temsilcilerinden olan Ludwig Von Mises lüks tüketimi ekonominin dinamik faktörlerinden biri olarak görür. Yaşam standardının kademeli olarak yükselmesinde ve nüfusun tüm katmanlarına yayılmasında önemli rolü olduğunu söyler.
Bizlere sıradan gelen pek çok imkan/ürün önceki çağlarda Elit kesimlerin dahi hayalini kuramayacağı şeylerdi elektriğin zincirleme etkisiyle ; Telefon, Televizyon, Radyo hatta Gramafon .
(Hepsini kendinde toplayan akıllı telefon)
Zamanında saz için bile şeytan icadı denildiğini göz önüne aldığınızda
Bu insan aklının ürünü araçlar çoğunun aklını başından almaya yeterdi. Yalnızca internetin gücü ve bize sağladığı faydaları yazmaya bile sayfalar yetmez.
Buzdolabını mı yoksa Çamaşır Makinasını mı feda ederdiniz seçmeye mecbur bırakılsanız? Kulağa korkunç geliyor olmalı , mucitlerini hatırlamadığımız bu ve pek çok araç gereç için düşünebilirsiniz feda etme düşünsel deneyini. Bunaltıcı yaz sıcağında klimalı apartman dairesinde oturmaya ne demeli? Kışın dondurucu soğuğundan bahsetmiyorum bile . Yalnızca teknolojik araçlar içinde düşünmeyelim , bugün market ve bakkal raflarında kolayca bulduğumuz Tuz için tarihte ne savaşlar verilmiştir keza baharatlar da zamanında böylesine değerlidir. İhtiyaç keşfin anasıdır der Engels fakat ihtiyaç öyle görece bir hal aldı ki şimdi Zerdeçal bile ihtiyaç pilavının lezzetine alışan için ya da Ejder meyvesi. Smootie’nin tadına bakanlar için. Alışkanlık meselesi tamamen . Haletiruhiyemiz bazen aynen Komedyen Louis C.K ' nin bir programda mealen söylediği gibi; Uçakta wifi çekmiyor şudur budur diye şikayetçi adam. Oysa gökyüzünde uçuyorsun koltuğunda oturarak.
Yarınlar hangi keşiflere hangi lüks ve ihtiyaçlara gebe?
Bugün ise hangi ihtiyaç(lar) lüks ederinde?
