İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu Bozüyük’te yapımı İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından üstlenilen “Kurtuluş Savaşı Anı Evi ve Bozüyük yeni Seyir Terası Projesi” temel atma törenine katıldı.

Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün, Bilecik Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı, Bozüyük Belediye Başkanı Talat Bakkalcıoğlu ve beraberindekilerle temel atma törenini gerçekleştiren İmamoğlu, burada yaptığı konuşmada, “Büyük bir vatan sevgisi ve bir kuruluş sürecinin fedakarlıklarının toprağıdır bu topraklar. O bakımdan buraya hizmet etmek benim için çok değerli bir an olacak. Hayatımın en önemli, beni mutlu eden anılarından birisi olacak. Ben bu süreci bizimle birlikte tasarlayan kıymetli Bozüyük Belediye başkanıma yürekten teşekkür ediyorum.”dedi.

“ÖNEMLİ BİR MERKEZ OLACAK”

İmamoğlu, konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi:

“Tarihimizi bileceğiz, hepimiz sorumlu olacağız. Millet olmanın gereğidir sorumlu olmak. Sadece bilmek yetmez, hep birlikte hissetmeliyiz. Hep birlikte hissedebilmenin güçlü biçimlerini yaşamalıyız. İşte o bakımdan buradaki seyir terasındaki hizmetin içerisinde bulunacak olan hem İnönü savaşlarının anlatıldığı hem de buranın geçmişinin tariflendiği anı evi bu yaşananların güçlü hissedilmesi için de önemli bir merkez olacak. Burası çok hızlı bitecek, benim çok acelem var. Çok nitelikli bir iş istiyorum ama bu tür hassas noktalarda daha hassas olmanızı istiyorum ve buradaki anı evine çok özel eserlerle çok özel bir takım anlatım çalışmalarıyla buraya gelenin bir kez daha geleceği ve insanları yönlendireceği bir şekle dönüştürmeniz lazım.

“TARİHİ DOKUYU YANSITAN ESERLER, ANITLAR, HEYKELLER OLMALI”

Ziyaret esnasında ziyaretçiler burada toprağın içerisindeki bir cepheye gidiyorlarmış gibi tasarlanmış o halini ve özellikle savaşın olağanüstü hallerini yaşatan çok özel bir girişten geçerek anı alanına geçilmesi esnasında doğru bilgilerle kimin kim olduğunu anlatan güzel bir anı evi olmasını istiyorum. Tarihi dokuyu yansıtan eserler, anıtlar, heykeller, sergilerle zenginleşecek ve duygusal etkisi yüksek olmalı. Zaten öyle tasarladığınızı biliyorum ama vatandaşların huzurunda gözlerinizin içine baka baka sadece teyitleşiyorum. Biz böyle anlaşıyoruz çalışma arkadaşlarımla. Göz göze anlaşıp birbirimize nezaketle sesleniyoruz. Öyle aşağı bakıp ‘konuş bakayım’ demiyoruz.

“BÖYLE OLMAZ, DEVLETİMİZİ KÜÇÜLTMEYİN”

Bir de kime fırça atıyorsunuz ki yani, devletimizin valisi. Böyle olmaz, devletimizi küçültmeyin. Devletimizin makamlarını aşağıya çekmeyin. Kızacaksanız orada siyasi kişilere kızabilirsiniz. Her şeyi bilen arkadaşlarımız var. Seçimlerde hüngür hüngür ağlayan, iftira atan, kilometreleri karıştıran.

“CUMHURİYETİMİZİN 100. YILINA YAKIŞAN BİR ESER OLACAK”

Milletimizin bu özel anlarını yaşatmak bizim sorumluluğumuz bu bakımdan projede çalışan bütün arkadaşlarıma ayrıca teşekkür etmek istiyorum.

Cumhuriyetimizin 100. Yılına yakışan bir eser olacak. Bu ülkenin nasıl ve neler pahasına kurtulduğunu ve nasıl zorluklar bu güne gelindiğini bize anlatacak. Biz bağımsızlık savaşı sırasında hem meclisi çalıştırırken, hem bu ülkenin iktisadi geleceğini düşünürken, hem eğitimini o sürece hazırlarken bir yandan cephede savaşan o güzel insanlara Mustafa Kemal Atatürk’e, İsmet İnönü’ye, Celal Bayar’a, Kazım Karabekir’e ve ismini sayamadığım nice silah arkadaşlarına, erlerine, kadınlarına, erkeklerine, içlerinde benim gazi dedem de vardı onlara ne kadar minnet duysak az. Bizi gerçekten yoktan var ettiler, Allah hepsinden razı olsun.

“CUMHURİYET KİMSESİZLERİN KİMSESİDİR”

‘Milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararlığı kurtaracaktır’ diyerek yola çıkmış bir komutana sahip olmak ne büyük şans. Bu topraklarda özgürce yaşamak için nice bedeller ödemiş ve aziz millete bu güzel insanlara ne güzel bir gelecek sunmuş. Aynı zamanda bu bize başka bir sorumluluğumuzu anlatıyor. Milletin Türkiye cumhuriyeti vesilesiyle egemenlik kayıtsız şartsız milletindir anlayışıyla başka bir dönemin başlangıcına imza atmıştır yine aynı insanlar. Cumhuriyeti bize hediye etmiştir. Cumhuriyet Muazzam bir şey. Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesidir. Devlet şefkatlidir, güçlüdür ama her vatandaşın arkasındadır. Fikri hür, vicdanı hür nesiller yetiştirme arzusunun başlangıcıdır 1923. O bakımdan bize bırakılan bu nimet gibi olan cumhuriyete layık olmamız lazım.

“MİLLİ İRADEYİ GASP ETMEK İSTEYENLERİN SONU HEP HÜSRAN OLMUŞTUR”

Ne yazık ki 100 yıllık emekle büyütmeye çalıştığımız Cumhuriyetin bu temel prensibinin dışında kendisini milletin üstünde görenler olduğunu görüyoruz, yaşıyoruz. Milli iradeyi gaspetmeye çalışanlar var. Sorarsanız bana dün niye Bursa’daydın, Bugün Bilecik’tesin. Elbetteki hizmetlerimiz ve iş birliklerimiz var ama ben sizlere milletin iradesini gasp edenleri şikayet etmeye geldim.

İyi bilelim ki milli iradeyi gasp etmek isteyenlerin sonu hep hüsran olmuştur. Bu topraklarda öyle olmuştur. Biz 100 yıldır Türkiye Cumhuriyetiyiz. Burada milletin kararını hatırlatalım ancak ve ancak millet değiştirir. Biz 100 yıldır Türkiye Cumhuriyetiyiz ve burada hiçbir kimse bir diğerine daha değerli yada daha ayrıcalıklı asla değildir. Biz Türkiye Cumhuriyetiyiz, 86 milyon evimiz gibi olan bu vatanın eşit insanlarıyız, evlatlarıyız.

Takvimlere bakarsanız 29 Ekim günü bizim Cumhuriyetimizin 100. Yılını kutlayacağımız yıldır. Ama fiilen, fikren ve ruhen mutlulukla göğsümüzü gere gere, düğün ve bayram gibi hazırlıklara başlayacağımız tarih 14 Mayıs 2023’tür. O gün bir kişi kaybedecek, Cumhuriyet ve Demokrasi kazanacak.  O gün bir avuç insanın kazanma dönemi bitecek, 86 milyon milletimiz kazanacak. Burada konuşurken sizlerin huzuruna çıkarken kendimi çok gururlu hissettim ama şimdi sizlerin gözlerinin içine bakarken Allah şahit buradan başka bir görevime geçerken bana yüklediğiniz sorumluluğu ama bir o kadar yüklediğiniz enerjiyi tarif edemem.

“MİLLETÇE ÇALIŞMAMIZ LAZIM”

6’lı masa ittifakımız, liderlerimiz, genel başkanlarımız, siyasetçiler, bizler çok çalışacağız amasız fakatsız. Ama milletçe çalışmamız lazım. Sakın bu işi onlar yapar demeyin, diyemezsiniz. 86 Milyon insanımız ayağa kalkacak, Cumhuriyet için, demokrasi için ve adalet için büyük bir çalışmaya girecek güler yüzle. Hedefe koşarak, oy kullanarak, doğruları insanlarla sempatiyle paylaşarak. Hiç kimsenin gözüne kötü gözle bakmayarak.

“DOLAYISIYLA BU YOLCULUĞUN 86 MİLYON İNSANI NEFERİ OLSUN İSTİYORUZ”

Bir avuç insanın aldattığı ve kandırdığı insanlar olabilir. Onlara sakın kötü gözle bakmayın. Biz tarafı olduğumuz düşünce, ideoloji ya da siyasi partinin, ben Cumhuriyet Halk Partisi’nin evladıyım. Cumhuriyet Halk Partisi kazandı demeyeceğiz. Bu yolculuk milletin kazanması için yapılan bir yolculuktur. Dolayısıyla bu yolculuğun 86 milyon insanı neferi olsun istiyoruz, ayağa kalksın istiyoruz, coşkuyla seçime gidelim istiyoruz. Ama güler yüzle 14 Mayıs’ta. Tedbirlerimizi alalım. Memleketi düğün, bayram yerine döndürelim, çocuklarımızın geleceğinin garanti altına alındığı bir süreci başlatalım. Gençlerimizin yüzde 85’inin adaletsizlikten yakındığı bir Türkiye değil geleceğe umutla baktığı bir Türkiye’yi başlatalım. Ülkemizde yoksulluğun konuşulduğu değil, adil paylaşımın olduğu refahın yükseldiği bir ülkeyi konuşalım. Haksızlığın, hukuksuzluğun, adaletsizliğin değil, hakkın, hukukun ve adaletin yüceldiği bir ülkeyi, bir süreci başlatalım. Sizleri bu sorumluluğa davet ediyorum.

“16 MİLYON İSTANBUL’UNUN İRADESİNE YAPILAN BİR SALDIRIDIR”

Mutlaka Cumhuriyetin, demokrasinin, adaletin kazanması için bir arada olalım. Bu vesileyle Bozüyük Seyir terası ve anı yerimizin olacağı bu projemizin Bozüyük’ümüze güzellikler getirmesini Bilecik’e güzellikler getirmesini diliyorum. Bana güç kattığınız için teşekkür ediyorum. Çünkü Sizler biliyorsunuz ki aslında bu yapılan şey Ekrem İmamoğlu’na yapılan bir şey değildir. 16 Milyon İstanbul’unun iradesine yapılan bir saldırıdır ama sadece o da değildir, 86 Milyon insanımızın iradesinin gasp edildiği bir süreçtir. Bu süreci bertaraf edeceğiz. Hak, Hukuk, Adalet diyeceğiz. Sonuna da şunu ekleyelim, her şey çok güzel olacak.”

Editör: BETÜL KESİK